Delikli demir
çıktı...
Veysi
Erken
Eskiden
"mecra" diye bir kelime
kullanılıyordu. Kişi hangi mecralarda ise ona göre kelamı kibarı olurdu.
Mecranın
yerini "sosyal medya"
aldı. Mertlik bozuldu. Namert çoğaldı. Tıpkı delikli demirin mertliği bozduğu gibi.
Hani delikli demir çıktı mertlik bozuldu diye bir darb-ı mesel var ya.
Artık
bu yolla, “sosyal medya” ile mert olmayan münafıklar bir şekilde inandıklarını (ifsad
ve nifaklarını) yayma gayretindedir.
Bu münafıkların lügatinde “mert”lik yoktur zaten.
Bir
başka deyişle “herkes yediğinden” ikramda bulunuyor sosyal medyada.
Uyduruk
dinin müntesipleri de uyduruk dediklerini tekrar tekrar yaymaktan bıkmıyorlar.
Ne de olsa inandıklarını ve yaşama ilke ve biçimlerini tebliğ ediyorlar. Zihinlerindekilerini
ve inandıklarını yayıyorlar.
Bu
tipleri anlatan bir darbı mesel var.
Okumuşsunuzdur.
Tekrarında fayda var. “Herkes yediğinden ikram eder”.
Okuyalım.
"Yavuz Sultan Selim zamanında, İran şahı kıymetli mücevherlerle süslü bir
sandık hediye gönderiyor Sultan Selim’e.
Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar,
kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor.
Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor.
Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor.
Yani Osmanlıya acayip bir hakaret!
Cihan padişahı emir veriyor,
“Herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermeliyiz”
Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor.
Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık
hazırlatıyor.
İçine o zamanın Osmanlı İstanbul’unda imal edilen gül kokulu
en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en altına da küçük bir pusula ve
bir satır yazı gönderiyor.
Şah sandığı açıyor. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir
kutu lokum.
Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra
oradakilere ikram ediyor.
Kutunun içindeki pusulayı Şah okuyor:
“Herkes
yediğinden ikram eder”
Beğendiniz mi?
Uydurukçuları
tasvir ediyor mu?
Karar sizin.
Selam ve sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?