3-Nifak, Münafık ve
Günümüzde Nifak Hareketleri
Veysi ERKEN
Dünden Devam
Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Münafıklar,
sadece kendileri tahribatta ve ifsatta bulunmazlar. Gruplara sızarlar. Bilhassa
grup yöneticilerini, liderlerini ve kanaat büyüklerini şantaj, iftira, tezvirat
vs yöntemlerle etkileri altına almaya çalışırlar. Başardıkları takdirde onları
kullanarak grupları ifsad ederler.
Kişileri kandırırlar. Grupları ve kişilerin
zihinlerini tahrip ederler. Günümüzün münafıkları sızdıkları gruplarda da
yalan, iftira ve ithamlarını tekrar ederek, o grupların mensuplarına da aynı
ithamları tekrar ettirirler. Böylece münafıklar bütün grupları münafıklığa
yöneltmeye çalışırlar. Maalesef hala başarılı oluyorlar.
Grupların yanında bireyleri tek tek avlamaya
çalıştılar ve çalışıyorlar. Toplumda itibarlı bir yeri olan vekil, genel müdür,
iş adamı, sanayici vs. gibi fertleri muhtelif yöntemlerle devşirerek
kendilerine köle durumuna düşürerek istediklerini yaptırıyorlar.
“Kaset kumpasları”
ve “ananas pazarlıkları” bunun tipik
misalleridir.
Bu sebepledir ki, maalesef kendini bir grupta
(STK, Sendika, Birlik, Parti vs.) konumlandırmış pek çok kişi ve grup bugün hala
münafık fetö diliyle konuşuyor ve ithamda bulunuyor.
Özellikle fetönün münafıklığından maddi veya
manevi kaybı olmuşsa onların dilini daha kolay bir şekilde kabulleniyor ve yalanlarını
yaymaya çalışıyor.
Bugün çokça kullanılan mağduriyet edebiyatı
bunun önemli bir göstergesidir. Münafık haşhaşin hareketinin, yıllardır bu
ülkeye verdiği ve vermeye çalıştığı zarar ve ziyanı görmeden onların dilini
tekrar edenleri (grupları) incelemek yeterlidir.
15 Temmuz’da şehid olan, yaralanan, sakat
kalan, tahrip edilen yerler, yağdırılan bombalar akla gelmez.
Neden nifak hareketi etkili olmuş ve olmaya
devam ediyor. Kanaatime göre etkililiği nerdeyse her evden hırsızlığı
neticesinde devşirilenlerdir.
Bilindiği üzere haşhaşin fetö örgütünün en
önemli araçlarından biri “hırsızlık”tır.
Hırsızlık sadece maddi alanda değil, en büyük hırsızlık “insan” konusunda gerçekleştirilmiştir.
Muhtelif yöntemleri kullanarak ve vaatlerde
bulunarak hemen hemen her evden “ insan”
çalmışlardır.
Hırsızlık, şantaj, gasp, kandırma, inandırma,
tezvirat, itham gibi yöntemlerle ele geçirdikleri servetleri “insan”
hırsızlığında kullanmışlardır.
Bilhassa dershane, özel ve açık kurslar ile
okullar “insan” hırsızlığının en
temel vasıtaları olarak kullanılmıştır.
Ve bu yollarla devşirilenlerin yakınları
maalesef haşhaşin-tapınakçı fetö münafıklarının sözlerine ve yalanlarına
kanarak mağduriyet edebiyatını yapar hale getirilmiştir diyebiliriz.
Hâsılı kelam, bugünün nifak, münafık ve nifak
hareketlerini anlamak için geçmişi bilmek mecburiyetindeyiz.
Hz. Peygamber s.a.v. döneminde başlayan nifak
hareketlerini doğru okumak, münafıkların Yahudilerle olan ilişkilerini ve ortak
çıkarlarını anlamak durumundayız. Anlarsak ilhamı Kur’andan alarak asrın idrakine
İslam’ı söyletebilir ve günümüzün münafıklarını deşifre edebiliriz.
Aksi takdirde dün olduğu gibi bugün de münafıkların
tuzağına düşerek sadece savunma durumunda kalır ve kaybedenlerden oluruz.
Bilinmelidir ki, ülkemizde var olan haşhaşin-
tapınakçı fetö nifak hareketi Siyonist haçlı zihniyetinin bir parçası olarak
yeryüzünün tamamında nifakını ve ifsadını yayma çabasından vazgeçecek değildir.
Yapılan her hayırlı işi efendilerine şikayet konusu yaparlar. İyilik ve
güzellikten rahatsız olurlar. https://twitter.com/nedimsener2010/status/1266462321704153093
Dolayısıyla; hadiselere Kur’an zeminli
yaklaşmazsak, fetö-tapınakçı haşhaşin nifak hareketi
Yalan,
İftira,
Şantaj,
Tezvirat,
İtham,
İnkâr,
Kötüleme,
Tahfif vs. yöntemlerle ve çağın en teknolojik araçlarıyla hayatı
zehirlemeye, harsı bozmaya ve bizi İslamsızlaştırmaya devam edecektir.
Yapılması gereken şey ilk olarak herkesin ve
her kurumun bunların yöntemlerini ve araçlarını keşfederek içlerindeki
pislikleri temizlemeleri ve bu pislikleri enterne etmeleridir.
Unutulmamalıdır ki, bu münafıklar her kurum
ve kuruluşta mevcudiyetini devam ettiriyor. Özellikle “kudret” alanı kabul
edilen kurumlarda daha fazla varlıklarını devam ettirerek fesadı yayıyorlar.
“Sala”
konusunda işaret fişeği çakıp kenara çekilen ve o işaret fişeği ile
kalemleriyle ve kelamlarıyla harekete geçen münafıklar ve benzemez zannedilen
partilerin kapalı kapıların arkasında oluşturdukları ittifak bunun en belirgin
delilidir. Başta belirttiğimiz gibi münafığın her hareketi gizli ve köstebek
yuvası gibidir.
Açıklık işlerine gelmez.
Seciyelerinin gereğini yapmaya devam
ediyorlar.
Gereği yapılmazsa geç kalınır.
İktidar sahibi olduğunu zannedenlere
duyurulur.
İlk önce “etraf”ınızdaki münafıkları
temizleyiniz.
Selam ve Sabırla…
Not:
Nifak hareketlerini anlamak için çok okumak gerekir. Hiç olmazsa Ahmet
Sezikli’nin Hz. Peygamber Devrinde Nifak
Hareketleri ve Ayşe Atıcı’nın Hasan Sabbah ve Alamut isimli kitapları
okumakta fayda var.
1-Ahmet Sezikli, Hz. Peygamber Devrinde Nifak Hareketleri, TDV Yayınları, s.9,
Ankara 2013.
2- A.g.e., s10
3- A.g.e., s.14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?