7 Mayıs 2025 Çarşamba

İçimizi dökebilecek dostumuz var mı?

 İçimizi dökebilecek dostumuz var mı?

Veysi ERKEN Dr.

Şair; “Geleydin bir çay içimi; Sen "ÇAY" dökerdin, Ben de "İÇİMİ" diyerek dostunu hasretle yâd etmiş anlaşılan.

Dost olmak, dost bulmak ve dost kalmak kolay değildir.

Genel anlamda “dost” ve “arkadaş” kavramları birbirinin yerine kullanılır.

Filhakika, “arkadaş” kavramı “dost” kavramı kadar kalıcı değildir.

Bunun için “dost” olmak, dost bulmak ve dost olarak yaşamak kolay bir durum değildir.

Bir dostum “dost” kavramı ile ilgili bir ifade gönderdi.

Hoşuma gitti. Hoş bir ifadedir.

Üzerinde tefekkür edilmesi gereken bir cümle ve ifadedir.

“Dost bulmak, bazen bir ağacın büyümesi kadar uzun, bazen de bir kuşun kanat çırpması kadar kısadır. Önemli olan var olanı unutmamaktır.”

Evet, dost bulmak uzun zaman alabilir, genel anlamda da uzun zaman alır ve bunun için “dost”ları yitirmemek gerekir. İçimizi ve sırrımızı dökebileceğimiz dostlarımız olmalıdır ve onları yitirmemeliğiz.

Yitirilenin yerine yenisini bulmak çok zor olabilir.

Elli yıl dost kalabilmek önemlidir herhalde.

Kaybetmemek önemlidir.

Hele hele “Halil”lik özelliğini taşıyanı yitirmek acıdan da acıdır.

Ayette “İşini güzel yaparak kendini Allah’a veren ve hanîf olarak İbrâhim’in dinine uyan kimseden kimin dini daha güzel olabilir! Ve Allah İbrâhim’i dost edinmiştir. Nisa-125

Ayetteki “Halil” kelimesi şu şekilde tefsir edilmiştir. “Dost” diye çevirilen Halil kelimesi Arapça’da, “kişinin devamlı beraber olduğu, sırlarını paylaştığı, huyu huyuna, suyu suyuna uyan samimi arkadaşı” demektir.

Biz insanlar, başkalarına karşı beslediğimiz duyguları ve aramızdaki ilişkinin mahiyet ve biçimini biliriz. Bu mânada bir kimseyi severiz; o, habîb (sevgili, sevilen) olur. Bir başkasını sevmenin ötesinde dost ediniriz, o da halîl olur. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Nis%C3%A2-suresi/618/125-ayet-tefsiri

Özetle.

“Dost”luk sıradan bir arkadaşlık değildir. Tereddütsüz bir şekilde içimizi dökebilmektir.

Kişiyle hemhâl olabilmektir.

“İsâr” derecesinde hemhâl olabilmektir.

“İsâr“sözlükte “bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme” mânasına gelen îsâr ahlâk terimi olarak “bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması” demektir.… Bir kimsenin cömertlikte îsâr derecesine ulaşabilmesi için ikram ettiği şeye kendisinin fiilen muhtaç durumda bulunması şart değildir; önemli olan, muhtaç olsa dahi başkasını kendisine tercih edebilecek bir ahlâk anlayışına ve irade gücüne sahip bulunmasıdır.” https://islamansiklopedisi.org.tr/isar--digerkamlik

Dostluk kişiyi isar derecesinde kendine tercih edebilmedir.

Hâsılı kelam İsâr derecesinde “dost”umuz varsa kaybetmeyelim, muhafaza edelim.

Hani derler ya, dost biriktirelim.

Kolay mı?

Bence değil.

Buna rağmen “Dost bulmak, bazen bir ağacın büyümesi kadar uzun, bazen de bir kuşun kanat çırpması kadar kısadır. Önemli olan var olanı unutmamaktır”  gerçeği gereği hareket edelim.

Dostlarımızı unutmayalım.

Kahvelerini içelim, kahve içirelim.

Denilir ya.

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.

Kahve münasebetiyle dostluk tazelemiş ve kırk yıl daha uzatmış olur.

Dostlukla.

Selam ve Sabırla… 07.05.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?