ABD/ İngiltere’nin Gestapoluğuna Hayır

 ABD/ İngiltere’nin Gestapoluğuna Hayır

Veysi ERKEN Dr.

Gündemin çok hızlı değişmesi/değiştirilmesi, üzerinde fazlaca durulması ve tahlil edilmesi gereken konuların yeterince tartışılamaması neticesini beraberinde getirmektedir. Gazze’deki, soykırım, işgal, açlık, yokluk, kıtlık ve talanı tartışalım derken karşımıza bir polis/haydut, bir gestapo devleti ABD/İngiltere çıkıverdi.

BM, “Söz”, “Hak” ve “Karar” sahibi olması gerekirken yetkilileri sadece katliamın arttırılmasını bekler durumdadır.

Maalesef kendilerini bu dünyanın yegâne sahibi, yöneticisi ve koruyucusu kabul eden Siyonist haçlı zihniyeti kışlaları olan İsrail vasıtasıyla icra-ı sanatını devam ettirmektedir.

Dünyanın iradenin sesi olmaya talip olan BM gestapoluğa hayır demesi gerekir esasında. Ama sessizlik ve sağırlık hâkim.

Gazzenin tamamen yerle yeksan olmasını bekliyor.

ABD, İngiltere gestapoluğuna hayır diyenlerin/ BM üyelerinin el ele, gönül gönüle fedakârlık ve feragatle soykırımcıların üstüne giderlerse başarılı olacakları kesin gibidir. Unutulmamalıdır ki, başarı çalışma ile doğru orantılıdır. Gerek hakiki gerekse hükmi şahsiyetlerin başarılarının gayretlerine bağlı olduğu unutulmamalıdır.

Merhum Tahir Hocamızın bir benzetmesi vardı. Bizlere sürekli olarak “hedefiniz birinci kata çıkmak ise, siz ikinci katı hedef seçiniz”derdi. Gerçekten bir insanın veyahut bir grubun başarısı gerçek hedeflerini egale edecek hedefleri seçmesine ve bu doğrultuda çaba sarf etmesine bağlıdır.

Gestapoluğa hayır deyip “mazlumların”in sesi olmak isteyenlerin, BM’nin behemehâl harekete geçmesi gerekir.

Unutulmaması gereken bir husus zamanın her dakikasının büyük önem taşıdığıdır.

Yıllardır milletlerin haklarını gasp eden ve imkânlarını sülük gibi emen bir küçük azınlığın/ ABD’nin/İngiltere’nin, bütün siyonistlerin yüzünü insanlığa izah etmek ve göstermek her insan olanın görevidir.

Despotluğa hayır diyen her birey bunu yüksek sesle dile getirmelidir.

Teşhisin “olanlarla” yani hastalığın kaynağıyla ilgili olup bir avuç insandan oluşan “zümre”nin melanetlerini, yağmalamalarını, talanlarını, soykırımlarını, işgallerini ve hak gasplarını ortaya koyacak boyutta, büyüklükte ve çapta olması icap etmektedir. Zira bütün insanlığın varlık içinde yokluk çekmesinin en önemli sebeplerinden birisinin “ayak” olması gereken zümrenin/ siyonistlerin “baş” yapılıp alkışlanması ve kabul görmesi gerçeğidir.

Bu gerçek asla unutulmamalı ve akıldan çıkarılmamalıdır.

Her biri “Monark” konumunda olan sülük zümrenin mensupları “İnsana rağmen” hükmetmekte olduklarının bütün dünyaya benimsetilmesi felah için bir başlangıç olacaktır. Reçeteyle birlikte gayret, zaferin muştusudur.

Dünyalılar hep birlikte şahsiyeti tartışılmayan liderlerle yola çıkarlarsa GAZZE ve bütün mazlumlar kurtulur, despotların sonu gelir. 

Selam ve Sabırla... 18.05.2025