6 Mayıs 2025 Salı

Şuhut’tan Sonra Sorgun’a

 Şuhut’tan Sonra Sorgun’a

Veysi ERKEN Dr.

“Ameller, niyetlere göredir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır” diye buyurdu Hz. Muhammed Mustafa (sav).

Bu buyruktan hareket ederek “niyet hayır, akıbet hayır” diyerek sefere çıktık.

Niyetimiz “Halil/dost/yakın arkadaş”lığımızı teyit etmek, pekiştirmek ve Allah’ın rızasını kazanmak idi, kazanmaktır.

Biliyoruz ve inanıyoruz ki, kalpleri sevgi ve muhabbet ile birleştiren, kaynaştıran, ziyadeleştiren Rabbulalemin olan Allah’tır.

Ayette: “Ve kalbilerinin arasını sevgi ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların kalblerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını sevgi ile birleştirdi. Çünkü Allah her şeye galibdir, hükmünde hikmet sahibidir. Enfâl-63” buyrulur.

Bu duygu, düşünce ile yaklaşık 2 ay önce 1974 girişli Ankara İlahiyatlı dostlar olarak Afyonkarahisar Şuhut İlçesinin mukimi ve Belediye Başkanı dostumuz Muhittin Özaşkın’ı ziyaret ettik.

Ziyaretimiz geçmişimizi yâd etmeye ve dostluğumuzu pekiştirmeye vesile oldu biiznillah.

Düşünün 45 yıllık bir aradan sonra birbiriyle mülaki olanlar oldu.

Bu seferimizin devamının olması gerektiği dile getirildi ve aziz dostumuz Nureddin Altınok bizleri misafir etmek istediğini izhar etti.

Davetine icabet ettik ve kendisine misafir olduk.

İsmiyle müsemma olan Nureddin dostumuz bizi her yönüyle tenvir etti.

Seferimize Abdulkadir Tellioğlu İstanbul’dan, Abdulkadir Özden Çorum’dan, Orhan Çobanoğlu Manisa’dan, Mehmet Akif Öznur Burdur’dan, Necati Akkaya Ankara’dan dâhil oldu.

Üçler, yediler, kırklar denilir ya bizler de yedi kişi olduk.  İnşallah Halilliğimiz, arkadaşlığımız, dostluğumuz pekişmiş oldu.

Muhtelif sebeplerle gelemeyen dostlar telefonla aramıza katıldı ve Abdullah dostumuz bizleri davet etti.

İnşallah daha kalabalık bir dost grubuyla davetine icabet ederiz.

Niyet hayır olunca Rabbulalemin kalpleri telif eder, bahtiyarlığı kalplere yerleştirir, gönülleri açar.

Sorgun’da da aynı hissiyatı yaşadık.

Yarım asrın hatıratı canlandı. Kalplerimiz ısındı, telif oldu, gönüllerimiz coştu. Kur’an-ı Kerim zemininde sohbetlerimiz oldu, Bilhassa Nureddin ve Tellioğlu dostlarımızın kıraatinden ve yorumlarından istifade ettik.

Rabbulalemin Halilliğimizi pekiştirsin.

Tabii ki Nureddin dostumuz bizleri çok güzel ağırladı gezdirdi. Önce Sorgun’un sınırları içinde kalan Aydıncık KAZANKAYA kanyonuna götürdü. İlk olarak bir kanyona gitmiş oldum.

Rabbulaleminin muhteşem eseri beni tefekküre daldırdı. Her şey tabii, her şey muhteşem.

Ertesi gün il sınırlarını aştık, kendimizi Hattuşa denilen geçmişin yerleşim bölgesinde, kral odalarında bulduk.

“Yeryüzünde gezin, dolaşın. Öncekilerin boylarınca, günaha, isyana, küfre batmış milletlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bakın, inceleyin. Onların çoğu, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşan gizli şirki yaşayan, başka otoriteler kabul eden müşrikti.” de. Rûm-42 Ahmet Tekin meali ”

Sizden önceki toplumların hayatında nice ilâhî kanunlar tatbik edilmiş ve bunların sonuçları yaşanmıştır. İsterseniz yeryüzünde şöyle bir gezip dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir bakın! Âl-i İmrân-137”

“Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görüp üzerinde hiç düşünmezler mi? Üstelik biz onlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine bol bol yağmurlar yağdırmış, ev ve bağlarının altlarından ırmaklar akıtmıştık. Evet, günahları sebebiyle onları helâk ettik ve onların ardından başka nesiller meydana getirdik. En’am-6” ayetleri ışığında geçmişi tefekkür ettik.

Yetmedi dönüşte, Yozgat’ta manevi büyüklerden Şeyh Hacı Ahmed Efendinin kabrini ziyaret ederek dua ettik ve camiinde namazımızı eda ettik.

Pazartesi sabahı Nureddin dostumuzun Ana ve Babasının kabirlerini ziyaret ettikten ve Fatihalarımızı ve Yasin-i Şerifimizi okuduktan sonra dönüş için yola revan olduk. Kırıkkale’de mukim olan dostumuz Mehmet Al’ı ziyaret ettik. Bizleri ağırladı.

Yıllar geçti, birbirini 45 küsur yıldır göremeyenler mülaki oldu.

Bizleri Türkiye’de, belki dünya’da tek olan siyeri nebi, bir diğer adıyla İslami Değerler Müzesi ve külliyesine götürdü.

Herkesin görmesini arzu ettiğim bir yer.

Hz. Muhammed Mustafa’nın siyerini güzel bir şekilde takip edebiliriz.

Evet.

Kıymetli Haliller.

Bir sefer daha böyle nihayete erdi.

Böyle seferlerimizi Rabbulalemin daim etsin.

Allah için seyahat ve ziyaretler insanlığımızı ve vazifelerimizi hatırlatmaktadır.

“Gönülleri birleşenler selam sizlere!

Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!” diyerek noktalayalım.

Kısmet olursa Abdullah Ülken arkadaşımızın davetine icabet etmek isteriz. Biraz daha kalabalık bir dost grubu ile mülakiliğimiz gerçekleşir inşallah. Mazeretleri sebebiyle katılamayanlar da yeni seferlere iştirak eder ümidiyle.

“Niyet hayır akıbet hayır” temennisiyle.

Dostlukla.

Selam ve Sabırla… 06.05.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?