CHP Yönetimi Ülke İçin CHP’yi Fesh
Etmelidir
Veysi ERKEN
Dilimizde “kırk yıllık Yani, olur mu Kani” diye bir darbı mesel vardır. Kitap
ve belgelerden değil de yaşım gereği CHP’yi yönetenlerin kırk yıllık
icraatlarını bilirim. Bugüne kadar ülkenin yararına olabilecek hiçbir icraatlarına
bu millet şahit olmamıştır.
Deniz Baykal’ın bakanlığı
dönemindeki kıtlık ve kuyrukları,
Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlüğü dönemindeki SSK iflaslarını unutmak mümkün mü? Bu millet unutur mu? Bu millet
bilir ki, unutmak ve unutturmak pusudur.
Bir partiyi anlamak için bir iki
icraatını görmek yeterlidir. Tabiidir ki, bu durum CHP için de geçerlidir.
CHP yönetiminin son dönemlerdeki
icraatlarına bakalım. Bütün eylem ve söylemleri Türkiye’yi kuşatmak isteyen
zihniyetle örtüştüğünü görmekteyiz.
Fetö ve benzer Siyonist haçlı
zihniyetinin türevleri olan örgütlerin adeta sözcüleri durumundadır. Gezideki
yıkımı, Mısırdaki Sisi yönetimini ve en son Katar’ı dolayısıyla Türkiye’yi yok
etmek isteyen haçlı zihniyetini savunmaları zihniyetteki birliği görmemiz için
yeterlidir. Bu zihniyet kabul edilebilir bir şey değildir.
CHP yönetiminin yaptığı muhalefet
değildir. Yapılan ancak Mustafa Kemal’in şu ifadesiyle anlaşılır.
Mustafa Kemal gençliğe hitabesinde “emellerini müstevlilerle tehvid edenlerin”
iyi bilinmesini tavsiye eder.
CHP’yi yönetenlerin kendilerini ve
emellerini moda tabirle çek etmeleri ve bu anlamda CHP’yi fesh etmeleri
gerekir.
Çünkü icraatlarıyla ilgili sorulanlara
cevap veremiyorlar? Birkaç misal onları anlamak için yeter de artar.
Türkiye’nin Katar’da, Somali’de veya
dünyanın başka coğrafyalarında “askeri
üs” kurmaktan neden rahatsız oluyorsunuz diye sorduğumuzda “tıs” yok.
Türkiye’nin bölgenin ve bütün
coğrafyalarda “etkin” olmaya
çalışmaya çalışmasını neden hazmedemiyorsunuz dediğimizde “ses” yok.
Ya ülkedeki yatırımların önünde set
çekmenizi nasıl izah edersiniz dediğimizde “lal”
kesilmeler.
Sayın Devlet Bahçeli bu konuda çok
haklıdır. Mealen CHP yönetimine dediği şudur. Türkiye’nin Katar’da ne işi var diyeceğinize “Amerika’nın ve diğer haydut işgal
kuvvetlerinin bu coğrafyada ne işi var” diyebiliyor musunuz?
Diyemezsiniz
çünkü iradeniz yok.
İradenizin olmadığını son casusluk
olayında da gösterdiniz. Enis Berberoğlu MİT Tırları konusunda casusluk
suçlamasıyla tutuklanmış. Bu konuda adaletin peşinde olacağınıza Türkiye’nin
itibarını zedeleyecek sokak eylemlerine tevessül ediyorsunuz. Büyüklerinizden
biri olan Demirel “sokaklar yürümekle
aşınmaz” diyordu. Evet, sokaklar yürümekle aşınmaz ama adalet de tecelli etmez.
CHP’nin yönetimine tavsiyem şudur. Bu
tavsiyeyi Baykal başkan iken de defalarca yapmıştım. Kılıçdaroğlu’nun dönemin
de yaptım. Tekraren tavsiye ediyorum. Sokakta değil, adaletin peşinde olunuz, CHP’yi fesh ediniz ve bu milletin
hayatından çıkınız ki, ülke biraz huzur bulsun.
İhlas
Holdinge Dair
Son iki yazım ses getirdi. Pek çok
vekil ihlas holding konusundaki talebin haklı olduğunu ifade etti. Sayın
vekillere ifadem ve dahi sözüm şu olmuştur. Bu talep haklı olduğuna göre
sesinizi ve icraatınızı yüksek bir dille ifade ediniz.
Özellikle
iktidar vekillerine sesleniyorum.
Hükümeti
ikna ediniz ve bir kararname ile İhlas Holdinge el koyarak mağduriyetlerin
ortadan kaldırılması ve adaletin tecelli etmesine vesile olunuz. Aksi takdirde
söyledikleriniz lafı güzaftan ibarettir.
Adalet için icraat.
Hemen icraat.
Bedellinin Dedikodusu Değil Kendisi Olmalıdır
Sayın cumhurbaşkanı.
Bedelli bir ihtiyaçtır. Hem de düşük
bir bedelle “BEDELLİ” acil ve
devamlı bir ihtiyaçtır.
Bu konuyu anayasanın 72. Maddesinin “vatan hizmeti” başlığı veya askerlik kanununun “askerlik” tanımı çerçevesinde izahı çok kolaydır. Bunu defalarca
yaptım.
Buna gerek duymuyorum.
Sadece son bir yıldaki olay ve
olgular çerçevesinde baktığımızda “BEDELLİ”nin
bir ihtiyaç olduğunu tekraren görürüz.
Malumunuzdur ki, dış mihrakların
piyonu, maşası ve uşağı olan terör örgütlerine karşı yapılan mücadelede PÖH ve JÖH’lerle birlikte diğer uzmanlardan oluşan birlikler sayesinde başarı
elde ediliyor.
Özellikle 15 Temmuz Siyonist haçlı
zihniyetinin uzantılarına karşı gençliğin direnişi göstermiştir ki, bu ülkenin
her ferdi gerektiğinde asker olur ve her tür bedeli ödemeye hazır olduğunu
gösterir.
15 Temmuz direnişinin gençleri
işinde, aşında olan gençlerdir. Bu gençler her türlü istilaya direnecek ve def
edecek ruhtadır. Milli ve yerlidir.
Geliniz “BEDELLİ"yi gündeme getiriniz ve bu gençleri işinden, aşından ve eşinden dolayı mağdur
etmeyiniz.
Sayın Cumhurbaşkanı
PÖH,
JÖH ve diğer uzman alanlar için yapılan müracaatları dikkate alırsanız bu konuda
gençlerin hakkını teslim edeceğinize inanıyorum. POH’e, JÖH’e ve harp
okullarına talep yüz binlerle olduğunu herkes gibi siz de biliyorsunuz.
Bunun için diyorum ki, şimdi BEDELLİ ve gençleri mutlu etme
zamanıdır.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?