9 Haziran 2017 Cuma

Strateji ve Taktik



Strateji ve Taktik

Veysi ERKEN

            Değerli dostlar.
            Türü ne olursa olsun kendi “strateji” ve “taktik”lerini belirleyemeyen, geliştiremeyen ve dönüştüremeyen organizasyonlar çökmeye, dağılmaya, yok olmaya veya başka organizasyonlar içinde kaybolmaya mahkumdur.
            Hadiseleri bu bağlamda düşündüğümde ülkemizin son zamanlarda kendi strateji ve taktiklerini geliştirmeye ve Siyonist haçlı zihniyetinin esaretinden kurtulma gayretine girdiğini düşünüyorum.
            Elbette ki, strateji ve taktiklerde hatalar, kusurlar, eksiklikler ve yanılmalar olabilir.
            Ülkemiz adına geliştirilmeye çalışılan strateji ve taktiklerde hata olabilir.
            Bunları tenkit ve tahlil etmek her ferdin görevidir.
            Siyasette iddiası olanlar bu şekilde düşünmesi gerekirken maalesef muhalif duruş sergilediğini iddia eden zevat itham, iftira, inkar ve karalama yoluna baş vurmaya devam ediyor.
            CHP’nin yönetiminde yer alanları kast etmiyorum. Zaten onlardan doğru bir iş ve eylem beklemiyorum.
            Esasında bu konuyu gündeme getirmemin sebebi son halk oylamasından önce ülkeyi sevdiğini söyleyenlerin muhalif söylemleridir. Hala aynı teraneleri okumaya devam ediyorlar.
            Birkaç gün önce bir dönem MHP’den milletvekilliği yapan bir arkadaşla telefonla, yine aynı gün içinde eli kalem tutan BBP ve MHP içinde yer almış bir arkadaşla konuştum.
            İkisi de halk oylaması için kendilerine EVET versinler diye mesaj gönderdim diye sitemde bulundular. Hatta biraz gereksiz konuştular. Kardeşlik hukukunu çiğnediler.
            Üzüldüm doğrusu. Zira yılları sağladığı bir kardeşlik hukuku vardı aramızda. Aynı ülkü peşinde olduğumuzu söylüyorduk. Yıllarımızı bu uğurda harcamıştık. Özellikle Kenan tufanı, 28 Şubat zemherisi mağdurlarıydık.
            Hep “çağrımız İslam’da dirilişedir” demiştik.
            Mefkuremiz göklerde dalgalanan bir sancak, Allah’ın huzurunda eğiliriz biz ancak” diye haykırmıştık.
            Evet;
            Şuna inanmışımdır.
            Yaptığınız eylemlerde hasbi iseniz, eyleminiz cenabı Allah’ın rızasına muvafık olur. Hesabi ise çökersiniz.
            Bu iki arkadaşa neden hayır dediklerini ve değişiklik metnini okuyup okumadıklarını sordum.
            İkisi de metni okumadıklarını, okuma gereği duymadıklarını ifade ettiler.
            Üzüldüm.
            Biri vekillik yapmış, diğeri yazı yazan biri.
            İkisi de strateji ve taktiklerini hala “Erdoğan” ve “Bahçeli” üzerine kurguluyorlar. Hafif bir tabirle savrulduklarının farkında değiller.
            Üzüldüm.
            Bunlar mı Türkiye’ye katkı sağlayacak.
            Hala Bahçelinin muhaliflerinin ne yapacağı belli değil, hedefleri yok, gayeleri malum değil.
            İtham etmek istemem.
            Sadece soruyorum.
            Arkadaşlar, bırakın Erdoğan ve Devlet hocayı.
            Sizin gayeniz ne, hedefiniz ve Türkiye’nin gelişimi siyasetiniz nedir.
            Uyanma vakti gelmedi mi?
            Tuttuğunuz yol, uygulamaya çalıştığınız strateji ve taktikler boşuna. Maalesef davranışlarınızda yerlilik ve millilik görülmemektedir.
            Sizlere tavsiyem şudur.
 Kendi duruşunuzu ve yönünüzü belirleyiniz.
            Kamet ve istikametiniz belli olsun.
            Strateji ve taktikleriniz kamet ve istikametinizi ortaya çıkarsın.
 Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile MÇP’den ayrıldığının ilk haftasında Cuma günü Ankara Kocatepe camiinde karşılaştık. Kendisine iki tavsiyede bulunmuştum.
            Strateji ve taktiklerini “ (merhum)Türkeş’in hataları” ve “senin için eski olan kavramlar” üzerine kurma. Kurarsan başarıyı yakalayamazsın
            Sonuç ortada.
            Size de tavsiyem.
            Artık “Erdoğan” ve “Bahçeli” üzerinde konuşmayın. Zira konuştukça batıyorsunuz.
            Kendiniz olun.
            Hala devam ediyorsa “kamet ve istikamet”iniz İlayı Kelimetullah doğrultusunda belirleyerek, strateji ve taktiklerinizi geliştiriniz.
            Aksi takdirde akıbet malumdur.
            Hamiş: Moltke, stratejiyi "Bir çare bulma, en zor şartlar altında icraatta bulunma sanatı” biçiminde tanımlar. Beğenmiyorsanız bir başka tarifi de ilave edeyim. Strateji; “önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yolların ve uygulanan yöntemlerin tümü”
            Halk oylaması bitti, artık yeni şeyler konuşalım.
            Lütfen.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?