20 Haziran 2017 Salı

Haçlıların Coğrafyamızda Ne İşi Var Denilmedikçe



Siyonist Haçlıların Coğrafyamızda Ne İşi Var Denilmedikçe

Veysi ERKEN        

Hak- Batıl mücadelesi Hz. Âdemin döneminden beri vardır ve var olacaktır. Habil ile Kabilin,  Hakkın dostlarıyla Şeytanların uşakları arasındaki mücadele bitmeyecektir.
            Bu mücadelenin bir tarafında “hayırların fethi şerleri def’i” için çırpınan ve medeniyetini “cehd ve feth” kurmaya çalışan anlayış, öbür tarafta yaşayışını “ kital, işgal ve vahşet” üzere bina eden iblisin uşakları -insan şeytanları- olan küresel vahşi haydutlar.
            Mücadelenin “kamet ve istikamet”i bilinmezse olay ve olguları doğru okuyamayız.
            Başta bizim coğrafyamızda olmak üzere yeryüzündeki mücadele bu minval üzere devam ediyor.
            Kamet ve İstikametini kan, işgal gözyaşı ve vahşet üzerine bina edenler “küresel eşkıya ve haydut” yetiştirmekte ve coğrafyamıza saldırmaktadır.
            Başlangıcından bugüne kadar bütün haçlı saldırıları aynıdır. Yüz yıl önceki haydutluk, coğrafyamızdaki birliği bozan bölüştürmeler ile bugünkü Siyonist haçlı zihniyetinin arasında hiçbir fark yoktur.
            Dün de hedef İslam coğrafyasında kan ve gözyaşını tesis etme idi bugünde aynı.
            Belki bugün Siyonist haçlı zihniyeti daha çok uşak ve piyon bulmakta ve kullanmaktadırlar denilebilir.
            Zira Siyonist haçlı zihniyeti çağımızda daha donanımlı bir şekilde hareket etmekte, sadece kendi saldırmamakta piyon ve uşaklarını da bolca kullanmaktadır.
            Ülkemizi hedef alan ve coğrafyamızı kan gölüne çeviren Siyonist haçlı saldırılarını bu gözle görmek gerekirken, Katar’da, Somali’de, Irak’ta,Yemen’de, Sudan’da, Suriye’de, Türkistan’da ne işimiz var, bırakınız oradakiler boğazlansınlar diyenlerin iyi uşak ve piyon olduğu bilinmelidir ve unutulmamalıdır. Unutturulmamalıdır.
            Silahını insanımıza doğrultan bütün örgütlerin birer piyon, maşa ve uşak örgüt olduğu asla unutulmamalıdır.
            Son Katar hadisesinde de görüldüğü gibi pek çok devletin yönetiminde yer alanlar da bu piyon, uşak ve maşa mesabesinde olduğu bir kere daha görüldüğü asla unutulmamalıdır. Ki “hayırların fethi ve şerlerin def’i” için mücadele edenler kazansın.
            Bu zafer kazanılır mı?
            Elbette.
            Yeter ki, kamet ve istikametimizi cenabı Allah’ın rızasını mesnet kılarak inşa edelim.
            Yeter ki, içimizdeki Siyonist haçlı zihniyetinin şeytanlarını deşifre edelim.
            Yeter ki, haşhaşi zihniyetinin niyetini ve inancını anlatabilelim ve stratejimizi ve taktiklerimizi ona göre kurgulayalım.
            Bilinmelidir ki, kamet ve istikameti cenabı Allah’a yönelik olanlar mutlaka kazanır. Elbette ki, zafer imtihanı gerektirir. Mal ve canla imtihan edilmek ilahi bir buyruktur. Bu imtihanı kazananlar ilahi yardıma ve zafere layık olur.
            Bunun için niyetimiz hayır olsun ki, akıbetimiz de hayır olsun.
            Peki, nereden başlayalım.
            Başlayacağımız yer ve cevaplayacağımız soru bellidir?
            Siyonist haçlı zihniyetinin coğrafyamızda ve gönlümüzde işi nedir?
            Küresel haydut ve eşkıyalar gönlümüzü ve coğrafyamızı çekirge sürüsü gibi istila etmişken ben ne yapıyorum.
            Bizim coğrafyamızı yönetenlerin eylemleri ve duruşları nedir?
            Malumdur ki, Siyonist haçlı zihniyetinin sahiplerini artık kurgularını gizlemiyorlar. Trump 19 trilyon dolarlık borçlarını körfez ülkelerine ödeteceğini ilan ederken, Amerika, İsrail, Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda, Danimarka ve diğerleri uşaklarını silahlarla donatırken, piyonları olan yöneticilere ticaret adı altında kardeşlerini yok etmek için silah satarken, maddi ve manevi kaynaklarını sömürürken biz sorularımızı doğru sorup, doğru cevaplandıramazsak akıbetimiz hayırlı olmaz. İçimizdeki maşaların propagandalını anlamaz ve yıkımımızı bizzat hazırlamış oluruz.
            Bunun için sorumuzu doğru sormalıyız.
            Evet, coğrafyamızda Siyonist haçlı zihniyetinin yeri olmamalıdır.
Sorumuzun cevabı bu zihniyeti hayatımızdan def edecek strateji ve taktiklerle, donanımlarla, teçhizatlarla kurgulanmalıdır.
 Bilinmelidir ki, fikrini ve zikrini Siyonist haçlı zihniyetiyle tevhit eden bütün yöneticiler, örgütler ve gruplar birer piyon, uşak ve maşadır.
Haydin elbirliği, gönül birliği ile “hayırların fethi Siyonist haçlı zihniyetinin vahşetinin def’i için kamet ve istikametimizi belirlemeye.
Selam ve Sabırla...

Not: Siyonist haçlı zihniyetinin Plan, hedef ve uşaklarını anlamak için Roger Garaudy’nin “İsrail, Mitler ve Terör”  kitabını okumak yeterlidir. Tabii ki, okumak yetmez fiili tedbirleri almak gerekir.
Hamiş: İhlas Holdinge el konulmalı ve Bedelli konusu ile ilgili yazılarım ses getirdi. Bu konuların gündemde kalması gerekir. Başta vekiller olmak üzere bütün yetkili ve etkililere çağrıda bulunuyorum. Sorumluluğunuzu unutmayınız, gece başınızı yastığınıza koyduğunuzda tefekkür ediniz ve mağduriyet ve mazlumiyetlerin giderilmesi için gün içinde yaptıklarınızı/ yapabilecekken yapmadıklarınızı hatırlayınız. Bilinmelidir ki, hem yaptıklarımızdan hem de yapabilecek iken yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz.  Cenabı Hak akıbetimizi ve encamımızı hayr eylesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?