Aksa Tufanı, bizim İslam’la İslamlaşmamızı Sağlar mı?
Veysi ERKEN Dr.
Aksa tufanı inşallah Nuh tufanına dönüşecek ve gemiye binenler gibi AKSA TUFANINI destekleyenler kurtulacak, Siyonist haçlı zihniyetinin haydutları boğulup yok olacak.
Yeter ki, bizler İslam’ı anlayıp yaşayalım.
İslam’ı anlayıp yaşamak için tefekkür zeminimizi Kur’an ve sünnetin oluşturması zorunludur.
Aksa tufanını şu ayetler ışığında tefekkür etmek ve fiili cihadın içinde yer alanların destekçisi ve yardımcısı olmak mecburiyetindeyiz.
Zira İslam bütün insanlara ve coğrafyalara nizam veren vahye dayanan bir anlayıştır, inançtır, yaşayıştır.
Müslüman bunu kabul eder ve Allah için yola çıkanların yanında olur ve destekler. Ayetlerde; “Düşmanla karşılaştığınız zaman da onları sizin gözünüze az gösteriyor, sizi de onların gözüne az gösteriyordu; ta ki Allah, olmasını istediği şeyi gerçekleştirsin! Zâten sonunda bütün işler Allah’a dönecektir. Ey iman edenler! Düşman ordusuyla karşılaştığınız zaman sebât edin, dayanın ve Allah’ı çok çok zikredin ki başarıya erebilesiniz. Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız ve kuvvetiniz elden gider. O halde zorluklara sabredin; çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Savaş için çalım satarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkan ve insanları Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. O zaman şeytan onlara amellerini süslü göstermiş ve: “Bugün insanlardan size gâlip gelebilecek hiçbir kimse yoktur; ben de elbette sizin yanınızdayım” demişti. Ama ne zaman ki iki ordu savaş düzeninde karşı karşıya geldi, o zaman şeytan iki topuğu üzere gerisin geri dönüp kaçmaya durdu ve: “Ben sizden tamamen uzağım; çünkü ben sizin göremeyeceğiniz şeyleri görüyorum. Hem ben Allah’tan korkarım da!” deyip sıvışıverdi. Allah, cezalandırması çok şiddetli olandır. O zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar, mü’minler hakkında: “Kendilerini bir şey zanneden şu basit adamları dinleri ne fenâ aldatmış!” diyorlardı. Hâlbuki kim Allah’a güvenip dayanırsa Allah onu üstün kılar. Çünkü Allah kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır.” Enfâl 44-49
Savaş konusunda bir Müslüman müminin takınacağı tavır açık olarak belirtilmiştir. Yine ayetlerde zulme uğrayanlara yardım edilmesinin gerekliliği ve farz oluşu beyan edilmiştir. “Size ne oluyor ki, Allah yolunda, ayrıca, baskı altına alınıp çaresiz bırakılarak: “Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memleketten bizi kurtar. Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diye yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda savaşmıyorsunuz? İman edenler Allah yolunda savaşırlar. Kâfirler ise şeytânî güçlerin yolunda savaşırlar. Öyleyse, ey mü’minler, haydi şeytanın taraftarlarıyla savaşın. Bilin ki, şeytanın hîlesi cidden zayıftır. Ne zaman savaş izni verileceğini sorup durdukları bir zamanda kendilerine: “Şimdilik elinizi savaştan çekin, namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin” denilen kimseleri görmedin mi? Nihâyet üzerlerine savaş farz kılınınca içlerinden bir kısmının, Allah’tan korkar gibi, hatta daha da fazla insanlardan korkmaya başladığını ve: “Rabbimiz, bize savaşı niçin farz kıldın? Bize biraz daha mühlet verseydin olmaz mıydı?” dediklerini görürsün. Onlara de ki: “Dünyanın menfaati pek azdır ve kısa bir süre içindir. Âhiret ise, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bütünüyle hayırdır ve size orada kıl kadar bile bir haksızlık yapılmaz.” Nisâ-75-77
Ayetler zemininde tefekkür ettiğimizde Aksa Tufanını sürdürenlerin yanında ve destekçilerinden olmamızın gereği açık bir şekilde belirtilmiş oluyor. Zira Mescid-i Aksa ve etrafı her şeyiyle bereketli kılınmıştır. “Kulu Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah her türlü kusurdan ve ortaktan uzaktır. O Mescid-i Aksâ ki biz onun etrafını bereketli kıldık ve bu gece yolculuğunu o seçkin kula büyük işaret ve delillerimizden bir kısmını gösterelim diye yaptırdık. Şüphesiz ki O, evet O, her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir.” İsrâ-1
Kâfir, münafık ve müfsid olan Siyonist haçlı zihniyetiyle muharebe etmek gücü yeten her Müslüman için farzdır, Allah bunları elimizle cezalandırmak ister. “Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, onlara karşı size yardım ve zafer ihsân buyursun, baskı ve zulüm altında inleyen mü’min toplulukların gönüllerini ferahlatsın! Tevbe-14
Allah düşmanları elimizle cezalandırmak ister ve bunun için bizi uyarır. Gayret edin, çaba sarf edin zira ancak çalıştığımızın, çaba sarf ettiğimizin ve gayretimizin karşılığını alırız. Ayetlerde; “İnsan için yalnız kendi çalıştığının karşılığı vardır. Çalışmasının karşılığı da yakında kendisine gösterilecektir. Sonra ona emeğinin karşılığı tastamam ödenecektir” Necm 39-41
Hâsılı kelam şimdi Aksa tufancılarının yanında malımızla, canımızla, kalemimizle, medyamızla ve boykotumuzla cihad etme zamanıdır. Ayetlerde; “Ey iman edenler! Sizi, elem verici azaptan kurtaracak bir ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” Saff-10-11
Mutlak cihat her şey ve yöntemle cihad. Aksa Tufanı, bizim İslam’la İslamlaşmamızı sağlamalıdır.
Selam ve Sabırla… 01.02.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?