Boykotun Sürekliliği ve Sürdürülebilirliği Nasıl Olmalıdır

 Boykotun Sürekliliği ve Sürdürülebilirliği Nasıl Olmalıdır

Veysi ERKEN Dr.

“Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir” ifadesi ile diyorum ki, Gazze’de, Türkistan’ta ve dünyanın bütün mazlum coğrafyalarındaki zulmü, vahşeti, katliamı ve soykırımı durdurmanın yolu onları sürekli ve sürdürülebilir boykotla cezalandırmaktır.

Bilinen bir gerçektir.  Siyonist haçlıları ademiyete, yokluğa terk etmek ancak boykotla mümkün olur.

Müslüman âlimler de bu yönde fetva verdiler. Vicdanlı olan her insan bunu bilir.

Müslüman âlimler birliği İsrail işgalini sona erdirmek için Müslümanların harekete geçmesi gerektiği yönünde yaptığı açıklamada, “Yöneticiler, yönetilenler, elitler ve tüm Müslümanların birleştiği nokta, kolay ve herkesin erişebileceği kapsamlı bir boykottur. Siyonist düşman ve ona yardım edenleri boykot etmek İslam hukukuna göre bir zorunluluktur” denildi. Boykotun siyaset, diplomasi, ekonomi, medya, turizm, eğitim, spor ve düşmanı zayıflatacak şekilde diğer tüm alanları kapsaması ve İslam ülkeleri ile halklarının düşmanla bağlarını koparması gerektiği vurgulandı.

https://www.yenisafak.com/dunya/boykot-fetvasi-4573904

“Boykot Fetvası” nettir ve bütün alanları ve boykotun sürekliliğini kapsamaktadır. “Siyonist düşman ve ona yardım edenleri boykot etmek İslam hukukuna göre bir zorunluluktur” ifadesini asla unutmayalım.

Peki nasıl olmalıdır.

31.01.2024 tarihinde katıldığım Aksa Tufanı ve Özgür Gazze panelinde “Siyonizme Stratejik AçıdanDireniş: Boykot” başlıklı tebliğinde  Sami Okumuş bunun üç şekilde devamlı olmasınının gerekliliğini izah etti.

1- Siyonistlerin mal, üretim ve hizmetlerinin bireyler, gruplar ve devletler tarafından boykot edilmesi. (Fert, Halk, STK’lar ve Yönetimler)

2- Sermayenin İsraile ve topyekun Siyonistlere akmasının önlenmesi, İsrailde yatırımların yapılmaması

3-İsrail ve diğer Siyonistlere baskı uygulanması,UAD ve benzer kararları uygulamayanlara baskı yapılması

Evet, var gücümüzle katliamcıları, soyguncuları, vahşileri, soykırımcıları sürekli ve sürdürülebilir şekilde, yöntemle boykot etmemiz farzdır, fiili duadır.

Bir damla kadar da olsa her Müslüman’ın ve insanlığını yitirmemişlerin boykota katılması fardır ve fiili duadır.

Unutulmamalıdır ki, seller, tufanlar, denizler damlalardan oluşur ve sellerin etrafı yıktığı gibi boykot damlaları da zulmü, vahşeti, katliamı ve soykırımı yıkar geçer.

Unutulmamalıdır ki, Mümin Müslüman “kamet” ve “istikamet”ini her daim “vahiy”nin ve sünnetin ışığında belirlemesi bir zorunluluktur.

Toplum içindeki, davranışları, eylemleri, ticareti, alışverişi kısaca hayatının her dilimini buna göre düzenlemesi gerekir.

Kısaca şuurlu olmak gerekir. Şuurlu olmak insanın içinde bulunduğu zamanı, mekânı, hadiselerin mekân ve zamanla olan münasebetlerini kavraması, bilinci olması ve eylemlerini ona göre tanzimini ifade eder.

Dolayısıyla Mümin Müslüman olumsuzluğa karşı daim olarak “Boykot şuuruna” sahip olması gerekir ve boykotu daimi kılması gerekir. Vahiyle bu istenmektedir. Zalimin yanında durmamayı, mazluma kol kanat germeyi gerektirir. Sürekli boykot mazluma kol kanat germektir.

Boykot “Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma - Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme, direnme, Mukataa” diye tarif edilmektedir.

Gerçekten bizde boykot şuuru olsa Gazze, Türkistan, Afrika zulme, işkenceye bu kadar maruz kalmazdı.

Siyonist haçlı dünyasını yerle yeksan ederdik.

Onlarla her türlü ilişkiyi, ticareti, alışverişi kessek, her türlü araçlarını ve mallarını terk etsek, sürekli boykot etsek vahşet biter.

Elbette bunu yönetimlerden talep ederiz ama bireysel olarak, STK’lar marifetiyle ve halk olarak da sorumluluğunuz vardır ve yerine getirmeliyiz. İlişkilerimizi kesmek durumundayız.

Zalimleri ve Siyonist haçlı zihniyetini sürekli “Boykot” etmeliyiz.

Hem de topyekûn ve daim olarak.

Bilinmelidir ki, Müslümanlarda ve dünya mazlumlarında böyle bir boykot şuuru olsa siyonist haçlı zihniyetinin ekonomisi ve düzenleri bir günde çöker. Hâkimiyetleri yerle yeksan olur.

Haydi boykota. Sürekli, sürdürülebilir ve her araçla, yöntemle boykot.

Her mekanda ve dünyanın her yerinde.

Hemen şimdi ve her zaman.

Selam ve Sabırla… 01.02.2024