İçimizdeki Siyonist ve Evangelistler tahribatla meşguller
Veysi ERKEN Dr.
Mesnevide Hıristiyanlığın nasıl tahrip edildiğine dair bir hikâye anlatılır. Hikâyeye göre Yahudi kral Hıristiyanlığın yayılmasını hazmedemez ve engellenmesini ister. Veziri bir çare bulur.
Kendini Hıristiyan imiş gibi göstererek ve feda ederek Hıristiyanlığı tahrip edebileceğini ve bu yolla Hıristiyanlığın saf haliyle yangınlaşmasının önüne geçilebileceğini söyler ve fikrini kral’a kabul ettirir.
Plan uygulanır ve “vezir”in elleri ve ayakları kırılarak idam edilmek üzere meydana getirilir. Hıristiyanlar krala bunun affedilmesini talep ederler ve affedilerek şehri terk eder.
Vezir çekildiği mağarada sürekli ibadet halinde olur. Etrafında toplananların gözünde o artık bir azizdir.
Aziz kabul edilen vezir kendisinden sonra azizliği devam ettirecek ve Hıristiyanlığı yayacak on iki öğrenci yetiştirir. Ancak vezir her öğrenciye Hıristiyanlıkla ilgisi olmayan, Hıristiyanlığı tahrip edecek bilgiler öğretir ve yazılı bir şekilde her birine ayrı ayrı teslim ederek sırrın ifşa edilmemesini, kendilerine itaat etmeyeni öldürülmesini tembih eder.
Her öğrenci buna mutlak bağlı kalacağını ifade eder.
Vezir ölür ve her öğrenci kendisinin onun yerini alacak kişi olduğunu, elinde yazılı metin olduğunu söyler. Birbirlerine inanmazlar ve birbirlerini öldürürler. Tabii ki, ortada birbirinden farklı ve birbiriyle çelişen 12 metin kalır.
Bu metinlerle Hıristiyanlık anlayışı ayrışır ve tahrip olur.
Bu şekilde İslam’ı tahribe yelteniyorlar maalesef.
Hikâyede anlatılan esasında mübalağalı değildir.
Bunu günümüzdeki anlayışlarda da görüyoruz.
Mesela dünyayı ateş sarmalının içine atan Siyonizm ve evagelizm anlayışları böyle bir olaydan ilham almış olabilir diye düşünüyorum.
Bilindiği üzere “Evanjelizm, bu nedenle; M.Luther King ve J. Calvin’in başlattığı 'Eski Ahit'e Yönelme' hareketini daha da radikal bir çizgiye götüren ve Eski Ahit'i yani Tevrat'ı neredeyse inançlarının tek kaynağı haline getiren Püriten mezhebinin devamı olarak görülür” ve “Tanrı'nın nezdinde öteki dinlere mensup insanların bir değerinin olmadığına inanırlar.” https://www.davamizkudus.org/kudus-kavramlari/evanjelizm-ne-demektir/
Aynı şekilde Siyonistler de diğer dinlere mensup olanları “goyim/ insansı hayvan” olarak kabul eder ve kendilerine göre “vaat edilmiş topraklar”a dönüşü ve orayı vatan edinerek “goyim”lerden temizlemeyi amaçlar. Kısaca “Siyonizm ise Yahudi halkının “tarihî yurtlarına dönüşü” mânasında Filistin’de Yahudi devleti kurmayı hedefleyen siyasî hareketi belirtir. https://islamansiklopedisi.org.tr/siyonizm
Bu iki anlayış birbirinin tamamlayıcısı ve dünyayı yok etmenin planlayıcılarıdır.
Biri bu dünyayı cennet ve kendilerine ait kabul eder diğeri asıl cennete kavuşmak için “Tanrıyı kıyamete zorlamak” ister.
Hıristiyanlık ve Yahudilikle ilgisi olmayan bu iki anlayış yüzyıldır İslam ve mazlum coğrafyaları kan ve vahşet denizine dönüştürmüşlerdir. İslamı tahrip etmekle meşguller.
Filistin’de, Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Afrika’da sürdürülen vahşeti, katliamı, soykırımı, işgalleri, sömürüyü ve sebeplerini iyi anlamak ve ona göre tedbir almakla mükellefiz.
Anlamazsak topraklarımız işgal edilir, fabrikalarımız satın alınız, yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz çalınır, teknolojilerimiz yok edilir. İnsanlar doğranır, katledilir ve bizler seyirci oluruz.
Evet.
Gazze’deki ancak bu şekilde anlarız.
Bilindiği üzere Gazze’deki vahşet ve soykırım başladığında Filistinlilere asla yardım etmemeliyiz diyen içimizdeki Siyonist, evangelist mahlûkatı çıkmıştır. Bu mahlukatı tanımak ve ifşa etmekle mükellefiz.
Aksi takdirde bu Siyonist ve evangelist müfsitler ifsadlarına, katliamlarına ve tahribatlarına devam ederek “İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadıkları halde “Allah’a ve âhiret gününe inandık” derler. Akıllarınca Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya kalkışıyorlar; hâlbuki onlar farkında olmadan yalnızca kendilerini aldatmış oluyorlar. Kalplerinde bir bozukluk vardır, Allah da onlardaki bozukluğu arttırmıştır. Yalan söylemeleri yüzünden, kendilerine acı veren bir azap da vardır. Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler. Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar. Bakara-8-12” ayetlerde belirtilen bozgunculuklarını devam ettirirler.
Şimdi uyanma ve İslam’la İslamlaşma ve zafere ulaşma zamanıdır.
Selam ve Sabırla… 25.02.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?