PolitikaBize Göre Değil
Veysi ERKEN Dr.
Kenan tufanı ve eylül fırtınası öncesinden tanıdığım, mücadelesine, cehdine ve gayretine şahit olduğum, beraberce aynı dernekte çaba sarf ettiğimiz bir dostla sohbet ederken hocam politika bize göre değilmiş dedi.
Bu dostum halen bir partinin içinde. Ayrılmak ve politikayı bırakmak için kendi ifadesiyle kongrenin olmasını bekliyor.
Sahi politika bize göre değil mi?
Evet.
Bana göre de “politika” bize göre değil.
Şahsen ben “politika” ve “siyaset” kavramlarını farklı anlıyorum.
“Politika” hesabiliği “siyaset” hasbiliği ihtiva eder.
Hasbi olanlar ve kalanlar “politika”cı olamıyor, olmak istemiyor, partilerin içinde yer almışsa kısa sürede sükût-u hayale uğruyor, ayrılmaya çalışıyor veya hasbiliğini ve güzel hasletlerini kaybederek “politika”cılaşıyor.
Ben bunu resmi anlamda partide MKYK üyesi olarak seçildiğim zamanın ilk haftasında fark ettim.
Aynı ülkü ve ilkeleri savunduğumuzu, yaşamaya çalıştığımızı, İlayı Kelimetullah için âleme nizam vermeye gayret ettiğimizi düşündüğüm zamandaki savrukları görünce fark ettim ve anladım.
Bunun üzerine merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile konuştum.
“Politikayı siyasetleştirebilir miyiz?” diye bir yazı yayınladım.
Bilindiği üzere “politika” “poli” ve “tika” kelimelerinden oluştuğu ifade edilir. “Poli” çok, “tika” ise İngilizce olarak pek çok anlamda kullanılır. https://www.seslisozluk.net/tika-nedir-ne-demek/ Kullanıldığı anlamlardan biri de “maske”dir. Buradan hareketle “politika” genel anlamda “maske”li işleri, riyakârlığı, çok yüzlülüğü ifade eder.
Politika yalan dolan üzerine inşa edilir.
Buna mukabil bizim değerler sisteminde “siyaset” yönetme sanatını, yol ve yordamını ihtiva eder. Bu sebeple siyaset “ahlakî” ilkelere dayanır ve ahlâkî olur.
Bizim inancımıza göre yönetici/idareci olarak vazife ifa edenler idari faaliyetlerinde vahyedilen değerlere göre ahlaklı olmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde politikleşir, yozlaşır, çürür ve etrafını da çürütür. Politikacılar yönettikleri alanların bozulmasına ve çürümesine vesile olurlar.
Dolayısıyla siyaset- politika konusunu bu bağlamda ele aldığımızda aynı yönetim faaliyeti içinde bulunanlar (parti, dernek, sendika, vakıf vs.) faaliyetlerinden ortak bir şekilde sorumludurlar diyebiliriz.
Diyebiliriz ifadesi bile hafif kalır.
Mutlak anlamda sorumludurlar denilmesi daha doğrudur.
Şahsi olarak bir dönem merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte aynı yönetimi paylaştım. Hatasıyla sevabıyla o dönemin sorumluluğunu taşıyorum. Görevim esnasında doğruluğuna inanmadığım hususlarda o zaman kanaatimi dile getirdim. Yanlış olduğunu düşündüğüm kararları engellemeye çalıştım ve açık bir şekilde her yerde paylaştım. Bizim için “açıklık en doğru yol” idi ve yoldur. Aynı dönemde görev yaptığımız arkadaşlar şahittir.
Bu bağlamda ikinci defa yönetimde görev kabul etmedim, aday da olmadım.
Anladım ki “politika” bize göre değildir.
Hasbi olan bütün dostlara tavsiyem şudur.
Bir yerin yönetiminde yer alırsanız “siyaset”çi kalabilecekseniz, “politika”cılaşmayacaksanız vazifenizi ifa etmeye devam edin. Eylem ve söylemleriniz Allah’ın rızasına matuf olsun ve kalsın.
Savrulmayınız ve politikacılaşmayın.
Dünyevileşmeyin, dünyevi menfaatler için ahretinizi berbat etmeyin.
Bilinmeli ve unutulmamalıdır ki, makamlar yanlışlara göz yumma yeri değildir.
Yönetimde iken yapılan icraatlar sizi rahatsız ediyorsa görevde olduğunuz dönemde düzeltmeye çalışınız, düzeltmeye gücünüz yetmiyorsa orayı terk ediniz.
Siyasi tecrübelerim şunu göstermiştir ki, yönetimde bulunduğu dönemde sessiz kalanların sonraki konuşmaları ahlakî ve samimi değildir.
İslamî anlamda makamlar, mevkiler ve görevler yanlışlıkların sessizce geçiştirileceği yerler değildir ve olmamalıdır. Makamlar “haksızlık ve yanlışlık karşısında susma” yeri değil ve olmamalıdır.
Yanlışını kılıçlarımızla düzeltiriz inancına sahip olanlar yanlışların ortağı olmamalıdır ve olamaz.
“Bayrağı zamanında ve yerine dikmek gerekir” anlayışı doğru zamanda yanlışa karşı çıkmayı ve doğruyu savunmayı gerektirir. Siyasetçi Akif’in tabiriyle;
“Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu” diyebilmesi gerekir.
Dolayısıyla;
“Politika bize göre değil” tespitini önemsiyorum ve politikanın bize göre olmadığını bir kere daha ifade ediyorum.
Selam ve Sabırla… 08.01.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?