Ateş ve Rüzgâr
Veysi ERKEN Dr.
İslam’a ve Müslüman’lara en büyük zararı Siyonist haçlılar vermiş ve vermeye devam ediyor.
Özellikle medya
denilen iletişim araçları ile verdikleri zararın haddi hesabı yoktur.
Hem maddi hem de
manevi tahribat nitelendirilemez ebattadır.
Gazze’deki yıkım,
soykırım, işgal ve katliam Siyonist haçlı zihniyetinin medyası ve iletişim
araçları ile meşru gösterilmeye çalışılmıştır ve mel’anetleri devam ediyor.
Rabbulalemin bunları
“ateş” ve rüzgâr”la cezalandırmıştır ve zafer Müslümanların oluncaya kadar
cezalandırmaya devam edecektir.
Buna inanıyoruz.
Yeter ki bizler
Allah’a verdiğimiz vaadte sadık olalım, yolunda cihad edelim.
Holiwood ve Los
Engels yaygın ve rüzgârlarını bu aylayışla anlayabiliriz.
Ayetlerde; “Felâketi vadilerine yönelmiş, ufku
kaplayan bir bulut olarak görünce, “İşte bize yağmur getirecek bir bulut”
dediler.
Hayır, o hemen
gelmesini istediğiniz ceza; içinde acılı azap bulunan, rabbinin emri ile her şeyi silip süpüren bir rüzgâr! Sonunda sadece
evlerinin kalıntılarının görüldüğü bir hale geldiler.
Günaha batıp kalmış bir topluluğu işte böyle
cezalandırırız.
Onlara, size
vermediğimiz imkânlar verdik; kendilerini kulak, göz ve kalplerle donattık.
Onlara kulakları da gözleri de kalpleri de hiçbir fayda sağlamadı.
Çünkü onlar Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alaya
aldıkları şeyler kendilerini kuşatıverdi! Çevrenizdeki nice şehirleri helâk
ettik, belki dönerler diye uyarıcı işaretler de vermiştik. Allah’tan başka, O’na yaklaştırsın diye
edindikleri tanrılar kendilerine yardım etselerdi ya! Aksine onları bırakıp
kayboldular. Bunlar kendi düzmecelerinden ve sürdüre geldikleri asılsız
iddialardan ibarettir. Ahkâf 24-28”
Gazze mücahidlerinin
intikamı ateş ve rüzgârla alındı, alınıyor ve alınmaya devam ediyor.
Ya şehadet Ya Zafer
diyen mücahidler görünmeyen ordularla destekleniyor.
Yeter ki, bizler
inanalım, cehd edelim ve gevşemeyelim.
Allah; “
Rabbulalemin “Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız
şüphesiz en üstün olan sizsiniz. Âl-i İmrân-139” buyurur.
Selam ve Sabırla…
16.01.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?