Müstürkiler
Veysi ERKEN Dr.
Bu kelime Taha Kılınç Bey tarafından kullanılmış "Müsta’ripler” başlığından mülhem tarafımdan icad(!) edilmiştir.
Taha Bey yazısında Müsta’riblilerin ortaya çıkışını ve daha sonra ifa ettikleri yeni görevlerini şöyle açıklar “Müslümanların 711’den itibaren Endülüs’te kurduğu medeniyet öylesine ışıltılıydı ki, 900’lü yıllarda Avrupa’nın dört bir yanından gençler, başkent Kurtuba’ya akın ediyor, “hâkim kültür”e daha iyi adapte olabilmek amacıyla sarık-cübbe giymeye başlıyor, şevkle Arapça öğreniyor, Arapça şiirler ezberliyor, Hıristiyan inancını korumalarına rağmen zâhiren “Müslüman gibi” davranmaktan hoşlanıyordu.
Zamanla, Endülüs’ün bütün şehirlerinde “Müsta’ribler” adı verilen bir sınıf ortaya çıktı. “Araplaşmış” anlamına gelen bu kelime, sonradan “Mozarab” şeklinde İspanyolcaya da yerleşecekti.
Tarihin insanı gülümseten sayfalarında bizi selamlayan “Müsta’ribler”, bugün Ortadoğu’da bambaşka bir bağlamda ve oldukça can sıkıcı bir içerikle yeniden karşımıza çıkıyor:
İsrail ordusu, Filistin saflarını terörize etmek, kaos ve karmaşayı derinleştirmek, gözüne kestirdiklerini tutuklayabilmek ve asayişsizliği fırsata çevirmek için, “Müsta’rib” denilen özel bir istihbaratçı sınıfını kullanıyor. Arapçayı –birkaç lehçede– anadili gibi konuşan, Arap âdet ve geleneklerine tamamen vâkıf, Filistinli gençler gibi giyinen, fiziksel açıdan onlara benzeyen, onlar gibi yaşayan ve Filistin şehirlerinin sokaklarında cirit atan bir sınıf bu. “Müsta’ribler” özellikle protesto gösterilerinin sıcak çatışmaya dönüşmesinde son derece aktif rol oynuyor. Filistinli gençlerin arasına yüzlerinde maske, başlarında kefiye ve ellerinde taşlarla karışıp İsrail askerlerine saldırıları başlatmak, ardından ortalık karıştığında usulca kenara çekilmek veya kalabalığın içindeki bazı hedefleri tutuklayarak doğrudan İsrail askerlerine teslim etmek… “Müsta’ribler”in başlıca taktikleri bunlar. …….
“Konuyla yakından ilgilenen uzmanlara göre, “Müsta’ribler” özellikle Suriye, Irak, Yemen, Mısır gibi ülkelerden İsrail’e göç eden Yahudi cemaatleri arasından seçiliyor. Bunlar hem Arapçaya ve Arap kültürüne yatkınlıkları hem de fiziksel olarak Araplara benzerlikleri yönüyle tercih ediliyor. Bilgi seviyeleri ve yeteneklerine göre 6 ila 15 ay arasında sıkı bir eğitime tabi tutulan bu Yahudiler, Araplarla aralarında hiçbir fark kalmadığı anlaşılınca, “Müsta’rib” olarak Filistin saflarında operasyonlara katılıyor.”
https://www.yenisafak.com/yazarlar/taha-kilinc/mustaribler-4522543
Evet.
İçimizde “Müsta’ribler” gibi “Müstürkiler” vardır.
Ve
“Aksa Tufanı”ndan sonra faaliyetlerini, kışkırtıcılıklarını, ahlaksızlıklarını, şerefsizliklerini artırmışlardır.
Kitleleri Gazze’lilere, Filistinlilere, Suriyelilere ve bütün mazlumlara karşı kışkırtmak için her türlü eylemi gerçekleştirmeye, bukalemun gibi her kılığa ve renge girmeye çalışıyorlar.
“Müstürkiler” her görev ve makamda bulunabilirler.
Gazeteci, parti başkanı, STK yöneticisi, Tarikat Şeyhi, Cemaat önderi, Sanayici, Tüccar, Akademisyen, politikacı, sanatçı vs. kılıklarla varlıklarını gösterebiliyorlar. Alçak faaliyetlerine devam ettirebiliyorlar.
Türkiye için sızmış, sızdırılmış “müstürkiler”, Sabatayistler taifesini deşifre etmek mecburiyetindedir ki, huzur bulsun, refahı yakalasın, güçlü olsun ve dünyaya adaletle nizam versin.
Selam ve Sabırla… 11.01.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?