4 Şubat 2025 Salı

Acı çekmiş insanlar

 Acı çekmiş insanlar

Veysi ERKEN Dr.

Acı çekmiş insanlar güçlüdür, kavidir, sabırlıdır, savaşmayı ve cihadı iyi bilirler. İmtihanda başarılı olurlar.

Kassam Tugaylarınım mücahidleri bunu canlı misalleri ve "usve”leridir.

İmtihan dünyasındayız. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler. İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır. Bakara-155-157” ayetine iman etmişlerdir.

Acıları onları kavileştirmiştir.

İslam insana çekebileceği acılar karşısında şecaat ve cesaret sahibi olmasını telkin eder.

“İslâm dini şecaati bir erdem olarak kabul edip korkaklığı yermekle birlikte ağır çöl şartlarına, kabilecilik (asabiyet) ve intikam duygularına bağlanan Câhiliye döneminin yiğitlik anlayışı İslâm kaynaklarında reddedilmiştir. İnsanın tabiatındaki kontrolsüz ve yıkıcı duygular hilim, sabır, teennî, rıfk, merhamet gibi erdemlerle yumuşatılmış, şecaat ve cesaretten kaynaklanan enerji Allah’ın dinini, hak, adalet vb. üstün değerleri koruma şeklindeki yüksek amaçlara yönlendirilmiştir.

Kur’an’da şecaat kelimesi geçmemekle beraber savaş ve cihad hakkındaki pek çok âyette şecaatin önemine işaret edilmiştir. Feth sûresinde (48/29) ashabın özellikleri anlatılırken onların inkârcılara karşı güçlü ve cesur, kendi aralarında merhametli oldukları belirtilir. Diğer bir âyette, düşmanların asker toplayıp kendilerine saldırmaya hazırlandıklarına dair haberler karşısında Müslümanların Allah’a bağlılıklarından, cesaret ve metanetlerini korumalarından övgüyle söz edilir (Âl-i İmrân 3/173). Bunun yanında Kur’ân-ı Kerîm’de Müslümanların kendilerine karşı hasmane tavır göstermeyen gayri Müslimlerle iyi ilişkiler kurmasına izin verilmiş (el-Mümtehine 60/8), savaşta ve öldürmede aşırı gidilmemesi emredilmiştir (el-Bakara 2/191-194). https://islamansiklopedisi.org.tr/secaat

Evet, imtihanı kazanmak için Allah yolunda insanımıza, çocuğumuza, torunumuza cesaret ve şecaat niteliklerini kazandırmamız elzemdir.

Abraham Lincoln çocuğunun öğretmeninden şöyle bir talepte bulunur.

“Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona/

 Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret/

 Ona nazik davran, fakat onu kucaklama/

 Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır/

 Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun/

 Bırak cesur olacak kadar sabrı olsun/”

Hâsılı kelam zevk-u safa insanı insan olmaktan çıkarır, nefsinin kölesi yapar. Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler her türlü acıyı, yokluğu tadabilir.

Acının kendisini tekemmül ettiğini, kavileştirdiğini ve zafere erdireceğini bilir.

Acılar onu ümitsizliğe sürüklemez.

“De ki: Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Zümer-53” ayetinin ahkâmına uyar.

Acılarla kavileştiğini unutmaz.

Selam ve Sabırla… 04.02.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?