6 Şubat 2025 Perşembe

Trump Gazzelileri Sürgün Edebilir mi?*

 Trump Gazzelileri Sürgün Edebilir mi?*

 Veysi ERKEN Dr.

 Sizi kıymetli  Ahmet Ziya İbrahimoğlu* beyin  Muna Havva’dan tercüme ettiği yazı ile baş başa bırakıyorum. İnşallah okur, tefekkür eder, alem-i İslam’ın dertleriyle dertlenir, çözüme katkı sağlarsınız.

*“Usul Meselesi: Trump, Grönland’ı, Kanada’yı ve Panama Kanalı’nı İlhak Edebilir mi? Filistinlileri Batı Şeria ve Gazze’den Sürgün Edebilir mi?

Açık Cevap: Hayır.

Peki, bu fikirlerin konuşulması etkisiz mi?

O da hayır.

Trump ve Netanyahu’nun yaptığı şey sadece siyasi saçmalıklar değil; aksine, stratejik olarak hesaplanmış bir manipülasyon. Amaçları, gerçekliği çarpıtarak imkânsız fikirleri tartışılabilir hale getirmek ve uygulanamaz projeleri mümkün senaryolar gibi göstermek.

Bu, rastgele bir siyaset değil; aksine, toplumun bilinç yapısını yeniden şekillendirmeye ve muhalifleri savunmaya zorlayarak onları saldırı pozisyonundan çıkarmaya yönelik planlı bir yöntemdir.

Peki, bunu nasıl yapıyorlar?

Duman ve Aynalar (Smoke and Mirrors) Teorisi: Algıyı Gerçeğe Dönüştürmek

Bu strateji, gerçekle ilgisi olmayan büyük bir medya gürültüsü oluşturarak dikkatleri dağıtmayı ve gizli hedeflere ulaşmayı amaçlar.

Bu strateji burada nasıl kullanılıyor?

• Filistinlilerin sürgün edilmesinin sürekli gündeme getirilmesi, kimsenin bunun gerçekten mümkün olduğuna inanması için değil, bu konuyu tartışılabilir bir tercih haline getirmek için yapılıyor.

• İsrail’in Gazze’deki askerî başarısızlığının tartışılması yerine, “Filistinliler nereye gidecek?” sorusunun gündeme getirilmesi sağlanıyor. Böylece, Filistinlilerin göçü bir ihtimal gibi sunuluyor; sanki mesele sadece nereye gidecekleriyle ilgili!
• Bölge ülkeleri (Mısır, Ürdün, Körfez ülkeleri) kendilerini bu planı kesin bir şekilde reddeden taraflar olarak değil, sanki müzakerelere dâhil olmuş aktörler gibi bir konumda buluyorlar.

Sonuç ne oluyor?

• Kamuoyu, Filistinlilerin sürgününü bir tartışma konusu olarak görmeye başlıyor; oysa bu, uygulanması imkânsız bir savaş suçu.
• Arap ve uluslararası aktörler, sürekli bu konuyu reddetme ve açıklama yapma zorunluluğunda bırakılıyor. Böylece, aslında olmayan bir konunun ciddiye alınması sağlanıyor.
• Temel mesele olan “İsrail saldırıları durdurulmalı mı?” sorusu yerine, “Filistinlilerin hangi alternatifleri var?” sorusu tartışılmaya başlanıyor. İşte tam da istenen bu!

Alanı Bilgiyle Boğma (Flood the Zone) Teorisi: Kaos Yoluyla Kontrol

Bu strateji, gerçeğe dayanmayan ardı ardına gelen açıklamalarla medya ve kamuoyunu meşgul ederek, siyasi tasvir kontrolünü ele geçirme taktiğidir.

Trump ve Netanyahu bu yöntemi nasıl kullanıyor?
• Trump, sürgün planları, duvar inşası, yaptırımlar ve yasaklar gibi büyük ölçekli planlardan sürekli bahsediyor. Bu planların uygulanamaz olduğunu bilmesine rağmen, bunları gündemde tutuyor.
• Amaç, medya ve muhalifleri sürekli savunmaya zorlayarak onların tutarsızlıkları ifşa etmeye fırsat bulamamalarını sağlamak.
• Netanyahu, savaş başarısızlığının oluşturduğu siyasi sıkışmışlığı aşmak için sürekli tehditlerde bulunuyor. Gerçekte bunları hayata geçiremese bile, muhaliflerini sürekli reaksiyon vermeye zorlayarak gündemi kendi lehine yönetiyor.

Sonuç ne oluyor?

• Medya ve kamuoyu, Trump ve Netanyahu’nun her yeni açıklamasına tepki vermek zorunda kalıyor. Böylece, asıl gerçeklerin tartışılması ikinci plana düşüyor: İsrail askerî olarak başarısız oldu ve Trump sadece medya üzerinden manevra yapıyor.
• Gürültü ne kadar artarsa, tehlikeli kararları fark ettirmeden geçirme ihtimalleri o kadar yükseliyor.

Rıza Üretimi (Manufacturing Consent) Teorisi: Tekrar Edilen Her Şey Normalleşir

Bu strateji, bir fikri sürekli tekrar ederek, onun zamanla alışılmış ve dolayısıyla daha kabul edilebilir hale gelmesini sağlamaya dayanır.

Bu nasıl işliyor?

• Aylar önce Filistinlilerin sürgünü absürt bir fikirdi. Ancak bugün, sürekli tekrarlanan açıklamalar nedeniyle, medya bunu bir ihtimal olarak tartışıyor.
• Strateji yalnızca tekrarlamak değil, aynı fikri farklı açılardan işlemek üzerine kurulu: Amerikan yetkililerinin açıklamaları, İsrail’in tehditleri, medya sızıntıları, stratejik analizler… Tüm bunlar, bu fikri kaçınılmaz bir gerçeklik gibi sunuyor.
• Aynı yöntem Irak Savaşı’nda da kullanıldı: “Kitle imha silahları” iddiası, başlangıçta hiçbir delili olmayan bir yalandı. Ancak sürekli tekrarlandığı için, sonunda savaşa gerekçe haline geldi.

Sonuç ne oluyor?

• Filistinlilerin sürgünü, sert uluslararası tepkilere rağmen artık medya gündeminde yer buluyor.
• Konu artık “Bu mümkün mü?” değil, “Nasıl uygulanabilir?” şeklinde ele alınmaya başlıyor. İşte Trump ve Netanyahu’nun tam olarak hedeflediği şey bu!

Sonuç: Ne Yapmalı?

Şu an yaşananlar son derece tehlikeli, ancak paniğe kapılmak yerine sağlam ve kararlı bir duruş sergilemek gerekiyor.

En büyük tehlike, Trump ve Netanyahu’nun planlarını gerçekleştirebilmesi değil, insanları bunların mümkün olabileceğine inandırmalarıdır.
Sadece bu fikirleri reddetmek yetmez; bunların tartışılmasını bile meşru kabul etmemek gerekir.

Çelişkili açıklamalar ve medya manipülasyonları karşısında oyuna gelmemek, dikkati asıl gerçeğe odaklamak gerekir: Bütün bunlar, İsrail’in savaş başarısızlığını gizlemek için kurgulanmış bir aldatmacadır.

Unutmayın:
• Tehditler, uygulanabilir planlar değildir; bunlar yalnızca baskı kartlarıdır.
• Trump ve Netanyahu’nun amacı, imkânsızı mümkün gibi göstermek. İşte bu algı operasyonuna karşı mücadele edilmelidir.

Muna Havva

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu 05.02.2025 Üsküdar

https://www.aynamayansiyanlar.com/?s=tramp+gazzelileri+s%C3%BCrg%C3%BCn+edebilir+mi

Selam ve Sabırla… 06.02.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?