17 Kasım 2025 Pazartesi

Ahret/ Hesap Gününü unutanlar

Ahret/ Hesap Gününü unutanlar

Veysi ERKEN Dr.

İnsanlar içinde yetiştikleri ve bulundukları ÇEVRE’DEN etkilenir. Atalarımız “oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra dizmeyi” sözlünü boşu boşuna söylememiştir.

Bu bağlamda düşündüğümüzde Siyonist haçlı zihniyeti etrafımızı, çevremizi yaşayış olarak kırıma, soykırıma uğrattıklarını, uğratıldığımızı görüyoruz.

Müslüman bir çevrede olduğumuzu ve Müslüman olarak yaşadığımızı zannediyoruz. Yaptıklarımızın hesabını vereceğimizi hiç düşünmüyoruz.

Çünkü çevre ahret’e, hesap gününe karşı duyarsızlaşmış/ duyarsızlaştırılmış ve bizler de onun gibi davranmaya sürüklendik.

Felaket böyle başlamıştır.

Büyük çoğunluk sanki hesap günü yokmuş gibi yaşayınca diğerleri de sanki ahret yokmuş, hesap yokmuş gibi davranıyor, davranıyoruz.

Ahret/ Hesap günü zihnimizde ve yaşayışımızda olsa yaptığımızın her şeyin karşılığını düşünür ve ona göre davranırız.

Bir darb-ı mesel anlatılır.

“Kanunî Sultan Süleyman, Topkapı Sarayı’nın bahçesinde zaman zaman gezintiye çıkar, Ağaçları, çiçekleri çok sever, sarayın bahçesinde kuş sesleri arasında denizi seyre dalarmış. Bir gün yine bahçede dolaşırken meyve ağaçlarından birkaç tanesinde çürüme emareleri fark etmiş. Dikkatli inceleyince ağaçların karıncaların istilasına uğradığını görmüş. Aklına ağaçları ilaçlayıp karıncalardan kurtarmak geldi. Ancak karınca da can taşıyordu. Bunun vebali olacağını düşünerek hocası Ebussuud Efendi’ye danışmak istedi. Hocasını odasında bulamayınca edebi üslupla bir soru yazıp odasına bıraktı.

Sultan Süleyman’ın, ince bir üslupla yazdığı sualini Ebussuud Efendi odasına döndüğünde gördü ve tebessümle okudu. Sonra Kanunî’nin yazmış olduğu satırların altına sualin cevabını yine şairane bir üslupla yazdı.

Kanunî hocasına şöyle sormuştu:

Meyve ağaçlarını sarınca karınca / Günah var mı karıncayı kırınca?

Hocası Ebussuud Efendi ise şöyle cevap veriyordu:

Yarın Hakk’ın divanına varınca / Süleyman’dan hakkın alır karınca.”

Evet, hesap günü anlayışının hâkim olduğu yerlerde ve toplumlarda adaletsizlik ve haksızlık az olur, toplumun huzuru ve refahı artar, toplumsal düzen sağlanır.

Kur’an bizlere hesap gününü hatırlatır ve ona göre hazırlık yapmamızı ister.

Birkaç ayet.

Anlayanlar ve davranışlarını, eylemlerini topluma göre değil, Kur’an anlayışına göre tanzim etmek isteyenler için.

“İnsanların hesap verme vakti iyice yaklaştı; fakat onlar hâlâ koyu bir gaflet ve umursamazlık içinde gerçeklerden inatla yüz çeviriyorlar. Enbiyâ-1”

“Kıyâmet günü biz adâlet terâzilerini kuracağız da hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmayacak. Yapılan iş hardal tanesi kadar bile olsa, biz onu getirip mizana koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz! Enbiyâ-47”

“Çünkü onlar hesâba çekilmeyi ummuyorlardı. Nebe-27”

“Artık kim zerre ağırlığınca bir iyilik yapmışsa, onu görür. Kim de zerre kadar bir kötülük yapmışsa, onu görür. Zilzâl,7-8”

Selam ve Sabırla…17.11.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?