1 Kasım 2025 Cumartesi

İslam Akıldan Neş’et Etmez, Aklı Kullanın Der

İslam Akıldan Neş’et Etmez, Aklı Kullanın Der

Veysi ERKEN Dr.

 “İslam’ın kaynağı vahiydir, akıl değildir.

İslam insana fıtratına ve yaratılış özelliklerine uygun bir şekilde “Aklı”nı kullanmasını ister, tavsiye eder?

“Şimdi size öyle bir kitap indiriyoruz ki, uymanız gereken bütün kaideler onun içinde yer aldığı gibi, bütün şerefiniz de o kaideleri tatbik etmenize bağlıdır. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? Enbiya-10

“Siz insanlara iyilik yapmayı emredip kendinizi unutuyor musunuz? Hâlbuki kitabı da okuyup duruyorsunuz. Hiç aklınızı çalıştırmıyor musunuz? Bakara-44”

Sadece bu iki ayet bile “İslam’ın mehazının vahiy olduğunu izah etmeye kâfi gelir.

Evet.

İslam, Kur’an insanı tefekküre, teakkule, tezekküre, tedebbüre davet eder, hakikati keşfetmek, vahyin emirleri doğrultusunda bir araç olarak bunların kullanılmasının gerekliliğini izah eder.

Aklını kullanmayanların pislik içinde olacağını beyan eder. Ve “Allah, akıllarını kullanmayanların üzerine manevi pislikler yağdırır. Yunus-100”

Maalesef aklını kullanmayıp İslam’ın kaynağının “AKIL” olduğunu ileri sürecek, manevi pisliklerin içinde yüzen ve batan insan kılıklı “ademler” çoğalmışlardır.

Bunların bir kısma ihanet şebekesinin elemanlarıdır, bir kısmı da cehalet ve gaflet çukurunda debelenenlerdir.

Aklını kullanmayan İslam’ın kaynağının “Akıl” olduğunu söyleyenler “a  KIL”lıdır. İhanet ve cehalet derekesindedir.

“Kıl oldum” ifadesini duymayan yoktur zannediyorum. Hoşlanmamak, (birine) sinirlenmek anlamlarında kullanılan bir deyim.

İslami anlamda Müminlerin hoşlanmadığı, kıl olduğu tipler münafıklardır, “a KIL”lılardır. Edep, hayâ, ahlak gibi sıfatlardan beridirler, uzaktırlar.

Merhum Necip Fazıl;

 "İnsanda yok ise 'Edep',neylesin medrese, mektep!

Okusa Âlim olsa yine merkep, yine merkep." şeklinde tavsif eder “A kıl”lıları. Bazıları “AAA kıl”lı evsaftadır. Birinci sınıf “A kıl”lıdır.

“A kıl”lılar her meslekte vardır, bilhassa “ilahiyatçı” kisvesine büründürülenler epey çoğalmıştır. Kur’an ve Sünnetle irtibatları olmadığı halde İSLAM konusunda ahkâm keserler, gayrı Müslimlere uşaklık ederler. Günümüzün Türkiye’sinde mebzul miktarda vardır ve zibil gibi her tarafa yayılmışlardır.

A kıl olan, İslam’ın kaynağı olan vahyi inkâr eden, hafife alan ve İslam2ın kaynağı akıldır diyen münafıkların ve kâfirlerin tutumlarını Kur’an-ı Kerim şöyle ifade eder.

“Allah’ın daveti karşısındaki tavırları itibariyle kâfirlerin hâli, tıpkı çobanın çağrısını duyduğu halde, bu sözleri manasız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar. Bakara 171”

Mesela onlar A kıl olduklarında şu çağrıya kulak tıkarlar.

“Onlara şöyle de: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri bildireyim: O’na hiçbir şeyi ortak koşma­yın. Ana-babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla ço­cuk­la­rınızı öldürmeyin; çünkü sizi de onları da biz rızıklan­dırıyoruz. Açık olsun, gizli olsun hiçbir günaha ve kötülüğe yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. İşte bunlar, akıl erdirmeniz için Allah’ın size emrettiği hususlardır." En’am 151”

Sebebi malum. “A kıl”lılar akıllarını kullanmazlar, vahyi doğrudan veya dolaylı bir şekilde inkâr ederler, akıllarını kullanma yetisine sahip değiller. Akıllarını kullanmayanlar için ayette Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri üzerine manevi pislikler yağdırır. Yunus 100” denilmektedir.

Sahi siz hangi gruptasınız.

Ayetlere uyan, vahyi, Kur’an-ı Kerimi mutlak kaynak kabul edip yaşayan “Akıllı”lardan mı yoksa “AKLI” vahyin yerine ikame etmeye çalışan “A kıllı”lardan, ihanet ve cehalet içinde debelenenlerden mi?

Geliniz Allah’ın ipine topyekûn sarılalım ve “akıllı”lardan olalım.

Hâsılı kelam  “Akıllı” olmak için vahyi esas almak, Kur’an-ı Kerimi okumak, öğrenmek, anlamak ve yaşamak gerekir ki “kalplerimiz” mühürlenmesin , “A kıllı” olmayalım”.

Selam ve Sabırla… 01.11.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?