27 Kasım 2025 Perşembe

Yetim ve Öksüz Hamiliği

Yetim ve Öksüz Hamiliği

Veysi ERKEN Dr.

Yetim ve öksüz hamiliği İslam’ın ilkelerinden biri ve vazgeçilmezidir. Yeryüzündeki bütün yetim ve öksüzler Müslümanlara emanettir.

Ayetlerde “O seni yetim bulup barındırmadı mı? Seni yol bilmez halde bulup yol göstermedi mi? Ve seni yoksul bulup zengin etmedi mi? O halde sakın yetimi ezme! El açıp isteyeni de sakın boş çevirme!  Rabbinin lutuflarını şükranla an. Duhâ 6-11”

“Gördün mü dini yalan sayanı? İşte odur yetimi itip kakan; Ve yoksula yedirmeyi özendirmeyen! Vay haline o namaz kılanların ki, Onlar namazlarının özünden uzaktırlar. Onlar halka gösteriş yaparlar. Hayra da engel olurlar.  Maûn, 1-7” buyrulur.

İçimizdeki, pirinç içinde beyaz taş gibi olan münafıklar, eblehler, hainler, fasıklar, müfsitler ve gayrı Müslimler medeniyetimizin temel umdelerini anlamazlar, tahrip etmeye ve ortadan kaldırmaya çalışırlar.

İşte tahrip ve yok edilmeye çalışılan ilkelerden, umdelerden biri de “yetim ve öksüz” hamiliğidir. tahrip edildi,

Kur’an ve Sünnet merkezli hayatımız sonlandırıldı. Medeniyetimiz “efradını CAMİ ağyarını mani” idi bir zamanlar.

“CAMİ”lerimiz sosyal hayatın, inşa ve ihyasının merkezini oluşturuyordu.

Bizden ve Müslüman olduklarını sandıklarımız bizi ”küll”den, “bütün”den, efradını “cami” olandan kopardı.

Zihniyetiz “Cami”ydi, bizi topluyordu, “küll” bütün oluyorduk. Yetim ve öksüzler sahipsiz ve hamisiz değildi.

Yine camilerimiz “cami” ve sosyal hayatın merkezi “öksüz ve yetim”lerin hamisi olmalıdır. Koordinasyon merkezi olmalıdır.

Türkiye’de yaklaşık 90.000 Cami” vardır.

Ortalama olarak bir cami 30 “yetim ve öksüz”e hamilik ederse 2.700.000 kişiye hamilik etmiş olur.

Böylece yetim ve öksüzlerin sıkıntıları azalır, daha kolay bir şekilde sosyal hayatın parçası olurlar.

“Camiler “Öksüz ve Yetim”in Hamisi Olmalıdır” projesi STK’larla koordineli bir şekilde hayata geçirilebilirse toplumsal hayattaki çöküntü ve ahlaksızlık azalır, adil bölüşüm, paylaşım, yardım gerçekleşir, maneviyatımız yükselir, içtimai hayatımız düzgünleşir, suç oranları azalır.

Dolayısıyla Camiler “Öksüz ve Yetim”in Hamisi Olmalıdır” projesini bütün kurum ve kuruluşlar, belediyeler, bakanlıklar maddi ve manevi olarak desteklemelidir. Bu projede iş bölümü ve işbirliği çerçevesinde STK denilen dernek, vakıf, sendika, partiler yer almalıdır ki israf ortadan kalksın yardımlar ve paylaşımlar her yetim ve öksüze ulaşabilsin.

Evet.

“Arapça cem‘ kökünden türeyen, “toplayan, bir araya getiren” anlamındaki câmi‘ * “mescid”leri esas alan ““külliye* olarak adlandırılan önemli yapı toplulukları” haline getiriliyordu. Zira “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur. Tevbe-18” ayetinin amir hükmüyle camileri imar edip genişletiyor ve hayatın merkezi haline getiriyordu.

Cami, yetim ve öksüzler için istişare, karar ve koordinasyon merkezi ve mekânı yapılmalı her yetim ve öksüze ulaşılmalıdır.

Velhasıl.

Bir söz vardır. “Yiğit ancak düştüğü yerde ayağa kalkar”. Bizler de ancak düştüğümüz yerde ayağa kalkabiliriz. Bu da medeniyetimizi “CAMİ” merkezli yeniden inşa ve ihya ile mümkündür.

Bunun için “Camiler “Öksüz ve Yetim”in hamisi ve kurumların faaliyetlerinin koordinasyon merkezi olmalı, bu şekilde kurumlar arası işbölümü ve işbirliğini sağlamalıdır.

Umulur ki, bu zihniyet kısa zamanda hayat bulur,  bütün “yetim ve öksüzlerimiz “Hâmi”lenir.

Yeryüzündeki yetim ve öksüzler adil bir şekilde sahiplenilir ve İlayı Kelimetullah için âleme nizam verilir.

Selam ve Sabırla… 27.11.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?