23 Kasım 2024 Cumartesi

Hz. Muhammed’in (s.a.v) Tebliğine Uymakla Mükellefiz

 Hz. Muhammed’in (s.a.v) Tebliğine Uymakla Mükellefiz

Veysi ERKEN Dr.

Bizler “muvahhid” isek, mümin Müslüman isek, münafık değilsek, Allah’ın Resulü olan Hz. Muhammed’in tebliğine, tebyinine, talimine, inzarına, müjdesine ve şahidliğine uymak ve ifa ile mükellefiz. Bu bir zorunluluk ve mecburiyettir.

Ayette.

“Ey peygamber! Seni tanık/şahid, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik. Ahzâb, 45-46” buyrulur.

Ve.

“Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size âyetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.Bakara151” buyrularak içimizden olan peygamberin bizlere neyi okuduğu, öğrettiği, bizleri nelerden arındırdığını, hangi kitabı ve hikmeti öğrettiğini beyan ediyor.

Bunlar Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) sünnetidir, uygulamaları ve yaşayışıdır.

Allah Resulüne dolayısıyla sünnetine uymamızı emrediyor,

Buradan şunu anlıyoruz.

Sünneti inkâr Tevhid’i inkârdır.

Ayette peygamberin bize verdiğini almamızı, neyi yasakladıysa ondan vazgeçmemizi ve kaçınmamızı emretmektedir.

Bu durum; “Allah’ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir. Haşr-7”

Hâsılı kelam mümin Müslüman için Kur’an ve sünnete uyma ve yaşama zorunluluğu vardır.

Tevhid inancının gereği budur.

Selam ve Sabırla… 23.11.2024

Tevhid İnancı LA ile başlar

 Tevhid İnancı LA ile başlar

Veysi ERKEN Dr.

*“Eşhedu en LÂ ilahe illallah;

; düşündüm, anladım, kalbimde kabul ettim ve dilimle söylüyorum ki: Allah’tan başka ilah, yâni güç, yani sonsuz iktidar sahibi, yani kâinat ve içindeki insanlar için yasa koyan ve kendisine kulluk edilen bir başkası yoktur ve ‘Allah’a rağmen ben varım’ diyen varsa, onu inkâr ediyor, ona isyan ediyor, onu tanımıyorum” s.40.” demektir.

Her gün bunun için  “Rabbimiz! Sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım isteriz. Fâtiha-5” ayetini okur ve Hepinizin ilâhı, tek ilâh olan Allah’tır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân ve Rahîm’dir. Bakara-163” hakikatine iman ederiz.

ile Allah’ın ilahlığı dışında olan her şeyi, her ilahlık taslayanları reddediyoruz.

“Allah ki, O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, ebedî diridir. Varlığı kendinden olup bütün kâinatı yönetendir. O’nu ne bir uyuklama ne de bir uyku yakalayabilir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmadan O’nun huzurunda kim kalkıp da şefaat edebilir? O, kullarının geleceğini de bilir, geçmişini de. Kullar ise, dilediği dışında O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, gökleri ve yeri kuşatmıştır. Dolayısıyla her ikisini de koruyup gözetmek O’na asla ağır gelmez. En yüce ve en büyük yalnız O’dur. Bakara-255” ayeti gereğince  *“ Allah’tan başka kâinat nizamını elinde bulunduran bir başkası, yani bir ilah yoktur! İçimde putlaştırdığım makam, ideoloji, ilke, parti, hizip, kadın, erkek, evlat, sanatkâr, sporcu, kulüp, loca, önder, şef, sex ilahlarının tamamına “L” deyip, inkâr ederek; kalbimi ve düşüncemi, ruhumu ve bedenimi; elimi ve dilimi; “illallah” deyip, Rabbimin emrine veriyorum! O’ndan başkasını güç tanımaya vesile olacak her şeyi “L” (hayır) deyip, kenara itiyor, O’nu, yani Allah’ı tek ve Biricik güç ve hâkim tanıyarak, “illallah” diyor bağlanıyorum, bağlandığıma dair söz ve biat ediyorum ki, bütün kâinat zerrecikleri şahid olsun!

Lâ ilahe illallah!

Bütün ilahlara hayır, sadece Allah’a evet! Sadece O’nun gücüne, kuvvetine, iktidarına evet, O’nun dışındaki tüm ilahlara ve ilahçıklara hayır! S.40”

diyoruz.

“Allah ki, O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, ebedî diridir. Varlığı kendinden olup bütün kâinatı yönetendir. Âl-i İmrân-2”

Bizlere varlık veren ve şekillendiren O’dur.

“Sizi rahimlerde dilediği gibi şekillendiren de Allah’tır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. Âl-i İmrân-6”

Adaletin hâkim olmasını ister. Adalete şahidlik eder.

“Allah, adâleti ayakta tutarak, kendisinden başka hiçbir ilâhın olmadığına bizzat şâhittir. Ayrıca bütün melekler ve kendilerine ilim verilmiş olanlar da tam bir doğruluk, adâlet ve hakkâniyet içinde aynı gerçeğe şâhittirler. Evet, O’ndan başka bir ilâh yoktur. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. Âl-i İmrân-18”

Allah kullarının iyiliği, mutluluğu, kurtuluşu ve mülkünde mutlak tasarruf sahibi olduğunu bildirmek için Resul göndermiştir.

Rasûlüm! Bütün insanlara ilan et: “Ey insanlar! Şüphesiz ben Allah’ın, sizin hepinize gönderilmiş peygamberiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkiyeti ve hâkimiyeti O’nundur. O’ndan başka ilâh yoktur; hayat verir ve öldürür. O halde Allah’a iman edin; Allah’a ve O’nun bütün sözlerine, kitaplarına inanan o Ümmî Peygamber'e de iman edip ona uyun ki doğru yolu bulasınız.” A’raf-158”

Şimdi ve her zaman “L” diyerek gönlümüzdeki bütün ilahları, ilahçıkları, putları devirelim ve “EŞHEDU EN L İLAHE İLLALLAH” diyerek imanımızı tazeleyelim.

Salam ve Sabırla… 23.11.2024

 

*İhsan Süreyya Sırma, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence, Beyan Yayınları, 14. Baskı, İstanbul-1990