7 Haziran 2025 Cumartesi

Cihad Çağrısı Neden Etkili Olmuyor

 Cihad Çağrısı Neden Etkili Olmuyor

Veysi ERKEN Dr.

Zaman zaman muhtelif kurum ve kuruluşlar tarafından “CİHAD” çağrısı yapılmaktadır.

Bilhassa Müslüman Âlimler Birliği tarafında cihad çağrıları yapılmakla birlikte etkisi olmamaktadır.

Bunun bir tek sebebi vardır.

O da ümmetin başsız olmasıdır.

Maalesef İslam’ı benimsemiş olan milletlerin ve oluşturdukları devletlerin “BAŞ”ı yoktur.

Başsız cesed hükmündedirler ve bu sebeple yapılan “CİHAD” çağrıları etkili olamamaktadır.

Dolayısıyla Siyonist haçlı zihniyetinin kışlası olan İsrail’in tasfiyesi, Doğu Türkistan’ın, bütün mazlumların ve Gazze’lilerin felahı için “silahlı cihad çağrısı” bir şey ifa etmemektedir.

CİHAD çağrılarının etkili olabilmesi “BAŞ”ın oluşturulmasına bağlıdır.

Aksi takdirde Müslüman milletlerin ve devletlerin durumu sadece tespih taneleri gibi dağınık olmaya, etkisiz kalmaya mahkûm kalır.

Birlik sağlanır, imame bulunur mu?

Zannetmiyorum. İnşallah yanılırım.

Zira İslam milletlerinin zihinleri işgal edilmiş, soykırıma uğratılmış durumdadır.

Ortak eylem kabiliyetleri görülmemektedir.

Hâsılı kelam “Baş” olmayınca İslam ülkeleri ve mazlum coğrafyalar tespih taneleri gibi dağınık olmaya devam edecektir.

Evet.

Tespihin anlam bulabilmesi için imame nasıl gerekliyse, ülkelerin birliği için de “imamet, hilafet, başkanlık, liderlik” şarttır, farzdır.

Bilindiği üzere “hilafet/baş” siyasi birliğin var olması şarttır.

Siyasi birliğin başı “CİHAD ÇAĞRISI” yayınlarsa anlamlı olur, yerini bulur, Siyonistlerin tasfiyesi mümkün olur.

Kısaca.

“BAŞ”la birlik olunmalı bununla ilgili hazırlıklar yapılmalıdır.

Türkiye buna öncülük etmeli ve İslam ülkeleri arasında birlik sağlanmalıdır.

Başlı ve güçlü bir İslam birliği Siyonistlerin tasfiyesini gerçekleştirir.

CİHAD çağrısının etkisini sağlar.

Selam ve Sabırla… 07.06.2025

Kâfirlere ve Münafıklara İtaat Etme

 Kâfirlere ve Münafıklara İtaat Etme

Veysi ERKEN Dr.

Kamil bir imana sahip olduğumuz müddetçe Allah lütuf, ikram ve nimetini verir. Bu anlamda imanımızın muhafazası ve kâfirlere, münafıklara itaat etmememiz talep edilir.  

Ayetlerde, “Sen mü’minlere, Allah tarafından pek büyük bir lütuf ve ikrâma erişeceklerini müjdele. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme, onların eziyetlerine aldırma. Sen Allah’a güvenip dayan. Güvenip dayanılacak zat olarak Allah yeter! Ahzab 47-48 buyrulur.

İçtimaî/ sosyal hayatı incelediğimizde münafıkların “ifsad" eylemini fazlasıyla işledikleri, bozguncu oldukları, kâfirlerin daim olarak yıkıcı oldukları görülür.

Bunun için bunlara itaat edilmemesi gerektiği gibi, onlarla cihad emredilir.

Özetler Kâfir ve münafıklarla cihadı Allah emretmektedir.

Günümüzün Türkiye’sinde ve İslam dünyasında münafıklaşmışlarla konuştuğumuzda aman münafıklardan bahsetmeyin diye lafazanlık ederler.

Bu tipler hem Kur’an-ı Kerimi okuyup anlamak istemezler hem de lafazanlıklarıyla Müslümanların zihinlerini bulandırırlar.

Ayet gayet açıktır.

Hem metnini hem de mealini vereyim ki gerçek anlamda saf ve temiz düşünceli olanlar yanılmasın, münafıkları savunmasın.

“Yâ eyyuhâ-n’nebiyyu câhid-il-kuffâra ve’l-munâfikîne vaġluz‘aleyhim ve me’vâhum cehennem ve bi’se-lmasîr Tevbe-73”

Ahmet Tekin, ayeti geniş bir şekilde şöyle meallendirir. “Ey peygamber, hak dini inkâr eden kâfirlere ve Müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafıklara karşı hayatlarınızı ortaya koyarak, mallarınızı harcamakta sınır tanımayarak, basın-yayın yoluyla ve cezalar uygulayarak fiilen cihad ilân et, mücadele et, savaş. Onlara karşı, katı, sert, kararlı ve tavizsiz davran. Onların mekânları cehennemdir. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihaî dönüş yeridir. Tevbe-73 Ahmet Tekin”

Ayetten anlaşılacağı üzere cihad sadece kâfirlere karşı değil münafıklara karşı da yapılması bir zorunluluktur.

Evet.

Münafıklar konuşmalarıyla, eylemleriyle, fiilleriyle, kırıtarak yürümeleriyle, giyimleriyle, toplumu ifsad etmekle, bozgunculukla meşguldürler ve manevi yaşayış babında kâfirlerden daha fazla zarar vermektedirler.

İslam dünyasının ve özellikle ülkemiz Türkiye’nin en önemli handikabı “münafıklar” ve münafıklaşmış, münafıklaştırılmışlardır. Münafıkların bir kısmı sadık kalamayıp sabıklaşmışlardan oluşmaktadır.

Dün kendini ülkücü, milliyetçi, milli görüşçü, nurcu,

Süleymancı vs. sıfatlarla sıfatlandıranların bir kısmı bugün İslam’dan uzaklaşarak saf değiştirmiş, münafıklaşmış, Siyonist fetöit ağzıyla konuşur hale dönüşmüşlerdir.

Dedikodularla toplumumuzu ve milletimizi en çok ifsad eden kitle halindedir.

Güven ortamını tahrip başlıca gayeleri olmuştur.

İşleri güçleri yapılan hayırlı hizmetleri kötülemek, İngilizlere, Siyonistlere kölelik etmektir.

Münafıklara itaat eden onlardan olur gerçeğini unutmayalım.

Selam ve Sabırla… 07.06.2025