2 Eylül 2023 Cumartesi

A na YASA

 A na YASA

Veysi ERKEN Dr.

Seçim dönemi tekrar başladı.

Her seçim döneminde Anayasa değişikliği yüksek sesle dillendirilir.

Yakınmayan parti başkanı yok.

Tecrübelerimiz gösteriyor ki, gerçek anlamda Anayasa’nın değiştirilmesini, milletin inancı ve değerlerine uygun bir anayasa arzulayan yok.

Dillerde pelesenk olmuş Anayasa kelimesini heceleyerek okuyorlar ve anlıyorlar anlaşılan.

“A na YASA.”

“A” bilindiği üzere şaşkınlık halinde kullanılır.

A A A deriz bazen.

A doğru mu söylüyorsun gibi.

“Na” olumsuzluk eki ve “hayır” anlamındadır.

“NAçâr” çaresiz gibi

“YASA” kanun yerine kullanılan bir kelime.

Bunlar bir araya gelince  Anayasa değişikliği mi istiyoruz sorusunun cevabı olarak olumsuz bir ifade olarak karşımıza çıkıyor.

Esasında deniliyor ki bizler yeni, milli, yerli bir anayasa istemiyoruz.

Hakikatte her seçim döneminde “A na YASA”yı dillendiriyoruz ve milleti oyalıyoruz diyorlar.

Seksenli yıllardan beri “A na YASA” değişikliği dillendirilir ve millet kandırılır.. Biliyoruz ki, yüz binlerce demeç verilmiştir. Binlerce panel, sempozyum, konferans düzenlenmiştir.

Hepsinin ortak paydası “A na YASA”dır.

Yani değişiklik ve yeni bir ANAYASA istemiyoruz denilmiştir.

Anayasa değişikliği konusunda hep ipe un serilmiştir.

Yıllardır Anayasa nasıl yapılamaz ve değiştirilemez diye zaman harcandı. Millet oyalandı. Artık yeter diyoruz.

“A na YASA” demeyiniz.

Samimi olanlar partiler arasında uzlaşma aramamalıdır. Her parti kendi metnini hazırlamalı, halka sunulmalı ve metinler tartışılmalıdır. Uzlaşma sağlanırsa tek metin halinde, değilse birden fazla metin olarak halkın oylamasına sunulmalıdır.

Herkese sesleniyorum.

 Artık “A na YASA” demekten vazgeçiniz. Biliniz ki, Milletin huzurunu istemeyenler herkesi oyalıyor.  “A na YASA” diyerek milleti kandırıyor.

Her seçim öncesinde bütün siyasi partiler yeni Anayasa taahhüdünde bulunuyor. Bu taahhüt 1983 yılından beri devam ediyor desem mübalağa etmiş olmam. Mevcut Anayasanın ülkenin huzuru ve refahının sağlanması, kalkınmasının gerçekleştirilmesi önünde engel olduğu vurgulanır. Ana gerçekte “A na YASA” denilir.

Seçim biter Anayasa değişiklik  taahhütleri unutulur bir sonraki seçim dönemine kadar.

Bir misal. 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce yapılmış bir konuşma. “Tüm muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve medyaya sesleniyorum. Gelin bütün bu ön yargıları bir kenara bırakalım, ön şartları bir kenara bırakalım, geçmişteki olumsuzlukları bir kenara bırakalım, özgürce konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım. Birbirimizin önünü kesmek değil, birbirimizi tamamlamak için çalışarak mümkün olan uzlaşmanın ürünü bir yeni anayasa metni hazırlayalım.

Çalışmayı en geniş anlamda yapalım. Herkesle konuşalım. Halkımın her bir ferdinin 'bu benim anayasamdır' diyeceği bir anayasayı geniş bir konsensüsle yapalım. En temel sorunlarımızdan biri olan anayasamızı tamamen kendi irademizle yapabileceğimiz dosta, düşmana gösterelim. İçine düştüğümüz tartışmalardan nasıl çıkılacağını da göstermiş olacağız. Aksi takdirde yıllarımız sorunlar, sıkıntılar içinde formül bulma arayışlarıyla geçip gidecek. Kaportası yamulmuş, motoru sürekli tekleyen bu arabayı bırakalım ve sıfır kilometre yepyeni bir araçla yolumuza devam edelim. http://www.yenisafak.com.tr/Politika/? t=25.06.2011&i=326507 ” diyor.

Bu ifadeler doğruydu ama her seçimden sonra partiler taahhütlerini unuttu. Dün yeni Anayasa gerekliliğinden bahsedenler bugün bahaneler aramaktalar. Her seçim dönemi böyle heba edilmektedir. Aradan kaç yıl geçti.

Varın hesap edin.

Yıl 2023.

Aynı unutturmalar başladı.

Anayasa değişikliği talepleri bitti.

2024 Mahalli seçim dönemi başladı.

Tekrar Anayasa değişikliği gündeme getiriliyor.

Ve.

“A na YASA” deniliyor.

Şayet “A na YASA” değil gerçekten “Anayasa” değişikliği teklifinde samimi iseniz vakit geçirmeyin.

Varsa hazırlattığınız metni tartışmaya açınız ve partiler arasında mutabakatı değil, milletin mutabakatını arayınız.

Böyle bir yöntemi izlerseniz eminim ki, bütün partiler de uymak mecburiyetinde kalacaklardır. Daha fazla milleti oyalayıp aldatamayacaklardır. Millet onları zorlayacak.

Netice-i kelâm mevcut yöntemle, uzlaşma arayışlarıyla Anayasa yapmanın bir hayal ve aldatmaca olduğunu kabul ediniz ve varsa metinlerinizi halkın gündemine getiriniz. Halk okusun, tartışsın ve uygulanır görürse oylarıyla kabul etsin.

“A na YASA” denilmekten vazgeçilsin.

Konuşma zamanı çoktan geçti.

Şimdi icraat zamanıdır.

Metinlerinizi açıklayın.

Ekim ayında ilk iş olarak Anayasa meselesini çözelim.

Yeni bir Anayasa ile geleceğimizi kurgulamaya çalışalım.  “A na YASA” demeyelim. Daha önce kullanılan ifadeyle “Kaportası yamulmuş, motoru sürekli tekleyen bu arabayı bırakalım ve sıfır kilometre yepyeni bir araçla yolumuza devam edelim.”

Selam ve Sabırla… 02.09.2023

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?