17 Eylül 2023 Pazar

Kim Bu Müslüman Görünümlü Akademisyenler, Parti Başkanları vs.

 Kim Bu Müslüman Görünümlü Akademisyenler, Parti Başkanları vs.

Veysi ERKEN Dr

Bir haber yayınlandı.

Dikkat çekici.

İran asıllı Yahudi'nin, onlarca yıl önce Çad'da bir camide müezzinlik yaptığı gün yüzüne çıktı… Hamdani, bu pozisyonu dolduracak kimse bulunamadığı için kendisinin de Müslüman olduğunu iddia ederek bu hizmete talip oldu. Bu görevini 1943 yılına kadar sürdüren Hamdani, yıllar içinde diğer mülklerin yanı sıra 40 ev, iki otel ve bir sinema salonunun da dâhil olduğu büyük bir servet biriktirirken, yerel bir Müslüman kadın ile evlenerek yedi çocuk babası oldu.

Mektuptaki satırlarda, yıllar sonra şehirde Yahudi kimliğini açığa vuran Hamdani hakkında, şu ifadelere yer verildi:

"1943'te aniden camiye gitmeyi bıraktı ve bir şekilde cemaatine aslında Yahudi inancına sahip olduğunu bildirdi. https://www.sondakika.com/dunya/haber-iran-asilli-yahudi-nin-cad-da-muezzinlik-yaptigi-o-16303549/

Haber böyle.

Bir Yahudi yıllarca müezzinlik yapmış, zenginleşmiş ve sonradan Müslüman olmadığını beyan etmiş.

Bir başka bilgi “Dünya’da Ne Kadar Türk var? başlığı ile paylaşıldı.

Yazıda Musevi yani Yahudi inanışına mensup “Karay” ve “Kırımçaklar”dan bahsederek yaşadıkları bölgeler ve nüfusları hakkında bilgi veriliyor.

Yazıda  Karay (Karaimler) Dini İnanış Musevi başta Rusya; İsrail, Türkiye olmak üzere 200.000 civarında. Kırımçaklar, Karaimler ile akraba olup özellikle Kırım’da ve Türkiye’de yaşamaktalar nüfuslarının 70.000 civarında” olduğu belirtiliyor.

Çad’taki Yahudi ile ilgili haberi okurken aklıma Karay ve Kırımçaklar geldi. Bunların bir kısmı Türkiye’de yaşıyormuş.

Elbette bunların inanışlarına diyeceğimiz yok. Bizler “Lekum dinikum veliye din” ayetine inanan ve referans alan bir inanca sahibiz. Müslüman’ız.

Esasında bizim bilmemiz gereken Müslüman görünümüne bürünenlerdir.

Müslüman olmadığı halde Müslüman kimliği ile Parti Başkanı, Rektör, Öğretim üyesi, bürokrat veya başka şekillerde Müslüman’ın hayatını zehir etmeye ve İslam’ı tahrip çabası içinde olanlar bizi ilgilendirir.

Bu tipler Moiz Cohen’in yolunda olanlardır.

Münafık tiplilerdir.

Bilindiği üzere Abdullah b. Übeyy “Bedir Gazvesi’nden hemen sonra Müslüman olmuş görünmesine rağmen, Peygamber’e ve onun tebliğ ettiği dine karşı beslediği kin ve düşmanlık duygularından hiçbir zaman kurtulamamıştır. https://islamansiklopedisi.org.tr/abdullah-b-ubey-b-selul

Abdullah b. Übeyy Hz. Peygamber döneminde yaşamış ve ölmüş münafıkların başı olarak bilinmektedir. Hayatı nifak ve fesattan ibarettir.

Günümüzde de nifak ve fesat devam etmekte, ettirilmekte münafıklar Müslüman görünümlü tarzda tahribatlarını sürdürmektedir.

Bunlar mebzul miktarda olup Parti Başkanı, Sanatçı, Bürokrat, tüccar, sanayici vs. kılıklı bir şekilde varlıklarını ve nifaklarını devam ettirdiklerinden şüphem yoktur.

Kanaatim odur ki herkes kendi inancını özgürce yaşamalıdır. Ayet bunu gerektiriyor.

Yeter ki Müslüman kimliğine bürünerek İslâmi ilkeleri ve hayatı tahribe yeltenmesinler.

Bilindiği üzere özellikle son yıllarda bu münafık tipler bolca fetva(!) vermekle ve İslami hayatı tahrip etmekle meşguller.

Örtü, açıklık saçıklık, faiz, ticaret alanları, beşeri ilişkiler, evlilik, haklar vs. başlıca fetva(!) ve tahrip alanlarıdır.

Bunun için diyorum ki, içimizdeki Müslüman görünümlü gayrı Müslimleri tanımak, bilmek ve şerlerinden emin olmak mecburiyetindeyiz.

Rabbulalemin basiretimizi ve ferasetimizi arttırsın diye dua ediyorum.

Yoksa işimiz zor.

Zira tahripkâr tiplere karşı yeterince tedbir alınmıyor ve Müslümanlara saldırıları ve tahribatları devam ediyor.

Selam ve Sabırla… 17.09.2023

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?