Mahremiyet İnsan İçindir
Veysi ERKEN Dr.
Mahremiyet ve umumiyet.
Birisi “özel” alanı diğeri ise “genel” alanı ifade eder.
Canlı türleri içinde sadece insan için özel alandan bahsedilir. Kısaca “mahremiyet” kavramı “insan” ve “insan kalanlar” içindir.
Diğer hayvanlar ve iki ayaklıya dönüşmüşler için özel alandan ve dolayısıyla “mahremiyet”ten bahsedilmez.
İki ayaklıdan ibaret olanlar diğer hayvanlar gibi “umumiyet” sahasında tavır takınırlar, giyinmeden gezerler, yerler ve içerler.
Elhamdülillah bizle Müslüman ve İnsan’ız.
Özel alanımız ve mahremiyetimiz vardır.
Özel alanımızın yani mahremiyetimizin alanını “hududullah” belirler.
Mahremiyet ve alanı şu şekilde belirlenebilir.
“Mahrem kelimesinin yasaklamak, men etmek, mahrum etmek, mümkün olmamak, el sürmemek, kişinin namusunu koruduğu yakınları, saygı gösterilecek şey ve kendileriyle evlenmenin haram olduğu yakın akraba gibi anlamları vardır.
Mahremiyet ise gizlilik, bir şeyin (mahrem) gizli hâli, gizli yönü, insanın saygınlığı ve dokunulmazlığı demektir.
Mahrem ve mahremiyet kavramları, insan vücudu ve kadın erkek ilişkilerini ifade etmek için kullanıldığı zaman cinsel dokunulmazlık alanını ifade eder. Bu yönüyle mahremiyet, insan vücudunun bakılması, dokunulması ve hakkında konuşulması yasak olan bölgeleriyle ilgili dokunulmazlık hâlidir.
Her insan saygındır ve dokunulmazdır, bu onun insan oluşunun gereğidir. Dolayısıyla soyu, cinsiyeti, dini, sosyal statüsü gibi hususlardan bağımsız olarak bütün insanların onur ve haysiyeti, şeref ve itibarı, özel hayatı dinin ve hukukun koruması altındadır.
Mahremiyet insan için en özel ve dokunulmaz olan alanı ifade eder. Dolayısıyla kişiye has olan bu alanın korunması aynı zamanda kişinin özgürlük alanının da muhafazası anlamına gelir. Çünkü insanın bedeni, özel hayatı, ailesi ve evi ile ilgili haklar insanın temel hak ve hürriyetlerindendir. İnsanın bu çok yönlü mahremiyeti ile ilgili olarak dinimiz oldukça detaylı düzenlemeler getirmiş, evlerdeki mahrem hayatı koruyacak kurallar koymuştur.
Sınır en genel anlamda, kişinin bir birey olarak sağlıklı bir yaşam sürmek için ihtiyaçlarını karşılayan çizgileridir. Mahremiyetle ilgili sınırlar bedene saygı, gizliliğe saygı, yani Allah’ın koymuş olduğu çizgilere saygıdan kaynaklanır. Bu sınırlar insanı hata yapmaktan ve zarar görmekten korumak için vardır. Sorularla mahremiyet eğitimi, DİB yayınları, Ankara 2019, s. 17-18”
Mahremiyet alanını kaybetmişlere bakıyoruz da “umumiyet”in parçası olmuşlar. Kendine aitlik yok, hissiyatını ve insanlığını kaybetmişlerdir. Ahlak yok, değer yok, İslam ve İnsanlık yok.
Umumiyetleşerek mahremiyetini kaybedenleri merhum Abdurrahim Karakoç şöyle tavsif ediyordu. Onları “reçete”siyle anlatıyordu.
Ey yüksek
sosyeteye mensup modacı hanım,
Eğlence zümresinin başının tacı hanım,
Bu metod ki, sizlerin müsbet ilâcı hanım:
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Yerindedir tahsilin, güzelliğin şahane.
Varsa Türk’ten tâlibin, bul çeşitli bahane.
Bir ecnebî hovarda yakalarsan daha ne? …
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Flörtünün sayısı; en az on beş olmalı…
Kimisi hâlis züppe, kimisi keş olmalı…
Altın kolyen, kürk manton, taksin beleş olmalı.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
İç votkayı, şarabı; sokaklarda nâra at.
Medeniyet sizlerle yükselmektedir kat kat(!)
Çeşni ruha gıdadır, her gün bir yatakta yat…
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Hiç durma twist öğren, her gün bir
baloya git;
Tırnağını, yüzünü, dudağını boya git.
Sun’î peyke vâris ol, conilerle aya git.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Bazen düz pantalon giy, traş ettir enseni.
Bin dolaş bisiklete, göster şöyle sen seni.
Kabahat ailende.. anlıyorum ben seni.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Artist ol, filim çevir; ismine yıldız
derler…
Bin kez kürtaj yaptırsan gene sana kız derler!
Çıplak resim çektirsen, ne şahane poz derler.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Mayoyla endam göster, git jürinin önünde..
Mahremini teşhir et her birinin önünde..
Seçil bir kıraliçe imtihanın sonunda.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.
Hayır, inanma kızım!
Bunlar hep istihzadır.
Namus, insanlar için en mukaddes meyvadır.
Gençlikte hissiyatın belki seni aldatır.
Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Haddinden çok açılmak soysuzun modasıdır.
Türk oğluna anne ol, iftihar et onunla;
Elin soysuz züppesi bağdaşamaz seninle;
Bu yurdun kızı isen şu sözü iyi dinle:
‘Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
Yapacağın düşüklük bize yüz karasıdır.’”
Nasıl reçeteyi beğendiniz mi?
Selam ve Sabırla… 19.09.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?