Hayvan gibi olanlar Müslümanlara saldırıyor
Veysi ERKEN Dr.
Hayvan gibi olanlar Müslümanlara saldırıyor. Acil hem de çok acil tedbir ve cezalandırma şart.
Evet.
Hayvan gibidirler. Ama hayvan değil “esfel”dirler.
Onlara nimetler verildiği halde insan olarak davranmazlar. Şeytanların yolunu takip ederler. Ayette, “Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. A’raf-179”
Şeytanlara tabi görevli aşağılıklar her gün Müslümanlara saldırıyor, hakaret ediyor, çirkefleşiyor ve Müslümanları kışkırtmaya çalışıyor.
Evet, hayvan gibilere karşı tedbir alma zamanı gelmiştir demiyorum. Zamanı çoktan geçmiştir.
Art niyetli, görevli olan bu "esfel"lerin en ağır cezalarla cezalandırılmaları şarttır. Bunları Müslümanların üzerine salanların elleri kırılmalıdır.
Sadece sert tepki vermekle yetinilmemeli gereği yapılmalıdır.
Sayın Başkan:
“BAŞÖRTÜLÜ, SAKALLI, TAKKELİ, ÇARŞAFLI KİŞİLERE LAF ATMAK ASLA KABUL EDECEĞİMİZ DAVRANIŞ DEĞİLDİR'
Mesele siyasi ve ekonomik manipülasyonları aşan insanlarımızın günlük hayattaki hak ve özgürlükleri hedef alan nobranlıklara varmıştır. Otobüslerde, yollarda, metrolarda insanlarımızı taciz noktasına varan küstahlıklarla karşılaşmaya başladık. Kültür, sanat ve spor gibi alanları bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz. Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır. Kibir kuleleri beyhude uğraş içindedir. Herkes tüm bireylerin var olma, yaşama, kendini ifade etme hakkına, oy tercihlerine saygı göstermek mecburiyetindedir. Sırf yabancı, başka dil konuşuyor diye, başını örtüyor, çarşaflı, başörtülü, sakallı, takkeli kişilere laf atmak asla kabul edeceğimiz davranış değildir.
ERDOĞAN'DAN BAŞÖRTÜLÜ VATANDAŞLARA HAKARET KONUSUNDA SERT TEPKİ
İşine geldiği zaman başörtülüyü yanına al rozetini tak, öte yandan Marmaray'da başörtülü hanımlara hakaret et. Bu faşist zihniyet yargı önünde hesap vermeye mahkûmdur. Bu tür azgın azınlık vakaların gerisinde mücadelemiz ilânihaye sürecektir. Açık konuşuyorum; kim olduğunuzu, niçin böyle yaptığınızı, neyi amaçladığınızı ve bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı yerde duruyoruz; başaramayacaksınız. Bu millet mandacı zihniyetinize, sapkın yöntemlerinize eyvallah etmedi etmeyecek. Bunu 14 Mayıs'ta 28 Mayıs'ta gördük. Milletin size attığı şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz.” https://video.haber7.com/video-galeri/248468-cumhurbaskani-erdogandan-basortulu-vatandaslara-hakaret-edenlere-cok-sert-tepki diyor doğrudur.
Doğrudur kabul edilecek tutumum, tavır ve davranışlar değildir ve hemen gereği yapılmalıdır ki, hayvan gibi olanlar bir daha ülkemde ve dünyanın hiçbir yerinde böyle alçaklıklara tevessül edemezsin.
Bu esfelleri “hayvan gibi” diye tavsif eden ayette nitelikleri şöyle izah edilir.
“….kalb kelimesi genellikle “insanın kavrama, bilme ve algılama, sağlıklı hüküm verme yeteneği”, kısaca “akıl” anlamına gelir. ….konumuz olan âyette de kelime bu anlamda kullanılmıştır. Buradaki kalb, göz ve kulak kelimeleri, aslında duyma (his), algılama, düşünme, kavrama, bilme gibi insanı bilgiye, tefekküre ve imana götüren temel insanî yetenekleri ifade etmektedir. Nitekim “kavrama” kelimesiyle çevirdiğimiz fıkıh da sıradan bir bilmeden ziyade “bir şeyin mahiyetini temelden ve doğru olarak anlayıp kavramak” demektir. …..Allah insanlara gerçekleri, iyilik ve güzellikleri görme, işitme, anlayıp kavrama yeteneklerini vermiş olmasına rağmen öyleleri vardır ki onlar bu yeteneklerini yaratılış amacına uygun bir şekilde ve doğru olarak kullanmazlar; bu sebeple de cehenneme atılmaları sonucunu doğuracak olan yanlış inançlara sapar, kötü işler yaparlar. ….âyette söz konusu yeteneklerini doğru kullanmayanlar hayvan sürülerine benzetilmiş, hatta onlardan daha şaşkın, daha akılsız oldukları bildirilmiştir. Zira hayvanların da duyu araçları olmakla birlikte duyu verilerini kullanarak bunlardan bilgi üretme, hükümler çıkarma, bilinenlerden yola çıkarak bilinmeyenlere ulaşma gibi aklî ve zihinsel faaliyetler gösterme ve sonuçta zihnini doğru bilgi ve inançlarla ve hayatını güzel davranışlarla süsleme imkânları bulunmamaktadır. Böyle bir imkâna sahip olarak yaratıldıkları halde, bu imkânı doğru ve yerinde kullanmayan insanlar âyette hayvanlardan daha akılsız olarak nitelenmiştir. Eğer insanın dinî hayatını ve değerler dünyasını ilgilendiren görüş, düşünce ve inancı, ahlâkı, tutum ve davranışları hayvanlarla ortak yanını oluşturan aşağı duygu ve tutkularının tesiriyle yön değiştirmeye başlamışsa artık bu insan aklının kontrolünden çıkmış, güdülerinin hâkimiyetine girmiştir; böyle bir insan artık fiilen diğer canlılardan daha aşağı bir duruma düşmüş, gerçek mutluluk ve kurtuluş sebeplerinden uzaklaşarak gaflet ve dalâlete sapmış demektir. Kur’an-ı Kerîm’in çeşitli vesilelerle bize bildirdiğine göre yüce Allah, böyle bir durumdan korunmaları için insanlara inanç ve amel dünyasını belirlemek üzere başlıca iki imkân vermiştir: Akıl ve vahiy. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/A%27r%C3%A2f-suresi/1133/179-ayet-tefsiri
Hâsılı kelam.
Ülkemizin her tarafında Müslümanlara saldıran hayvanlar gibi olan, onlardan daha şaşkın mahlûklara karşı tedbir almada geç kalınmıştır.
Artık daha fazla gecikilmemeleri ve en ağır cezalara çarpıtılmalıdır.
Selam ve Sabırla… 06.09.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?