Merhum RECEP YAZICIOĞLU
Veysi ERKEN Dr.
Bir hışımla geldi geçti mi?
Evet.
Öyle diyelim.
Vade dolmuş ve 08.09.2003 tarihinde hazan yaprağı gibi Allah’ın rahmetine kavuşmuştur.
Hani Çobanoğlu
“Bir hışım ile geldi geçti peh peh peh peh
Kiziroğlu Mustafa Bey hey hey hey
Hışmı dağı deldi geçti” diyordu ya.
Yazıcıoğlu ve Kahveci bir hışımla geldiler, geçtiler ve iz bıraktılar.
Rabbulalemin mekânlarını cennet eylesin. Tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu için yaptığım dualarda olduğu gibi.
Evet.
Türkiye’nin Yazıcıoğlu, Kahveci gibi icracı, yetenekli, cesur yöneticilere ihtiyacı vardır. Cesaretini, heyecanını ve ülküsünü hayatı pahasına ortaya koyabilenlere ihtiyacı vardır.
8 Eylül 2003 merhum Recep Yazıcıoğlu’nun şehit edildiği günün sene-i devriyesi.
Merhum Yazıcıoğlunu anmayalım anlayalım.
İcraatlarını anlayalım ve yetkiliysek uygulayalım. Tekrar edelim ve daha güzelini yapmaya çalışalım ki, hayra hizmet etmiş olalım.
Birkaç söz ve icraatı ile anlamaya ve dostlara anlatmaya çalışayım.
Umarım ki tefekkür eder ve uygularsınız.
'Kim 'Kutsal Devlet' diyorsa, kutsal değerlere küfür ediyordur.
Devlet adamlarından, daha doğrusu seçkin, elit, oligarşik, idari, siyasi kadrodan, yönetim reformunu beklemek ham hayaldir.
Ülkemizde Her şey devlet içindir. Ne gariptir ki adeta her kurum ayrı bir devlettir. Değil kurumlar memurlar bile çoğu zaman böyle bir tavır sergiler.
Her memur kendisini devlet ile bütünleştirir, devleti temsil ettiğini sanır ve savunur. Halkta da kul felsefesi " Padişahım çok yaşa" geleneği devam etmektedir.
Hep devletin güçlendirilmesinden bahsedilir. Halkı dışlayan sistemin devleti güçsüz bırakacağı ortadadır.
Bizde demokrasi talebi yok; bu yüzden de anti demokrat adamlar istedikleri gibi at koşturuyorlar.
Bizim toplum söyleniyor ama söylemiyor.
Devleti güçlendirmenin demokratikleştirmek ile olacağı göz ardı edilmekte demokratik atılımlar hep ertelenmektedir.
Demokrasilerde asıl olan yöneticinin değil karar organının seçilmişliğidir.
Halkıyla bütünleşmeyen, ilmi, çağın tekniğini yakalayan halkıyla ters düşmeyen, halkından iğrenmeyen, halkını hor görmeyen, ona hakaret etmeyen, halkının bir parçası olan aydın ancak bu ülkeye hizmet getirir.
İnsanlar devlet kademelerinde nasıl yükselir diye sorulursa, ya hak ederek, ya sürünerek ya da yaltaklanarak yükselirler. Bu gibi pek çok yöntem vardır. Ben hak ederek geldiğime inanıyorum.
Çalışanla çalışmayan bir tutam tembellik ve miskinlik teşvik eden ve dünyada bir başka örneği bulunmayan kamudaki memur teminatı kaldırılmalı, işçilerin kıdem tazminatı ise emekli sandığının memura sağladığı insana benzer bir sisteme dönüştürülmelidir. https://www.guzelsozler.biz/recep-yazicioglu-soezleri
Rahmetle yâd ediyorum.
Mekânları cennettir inşallah.
Selam ve Sabırla… 08.09.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?