31 Ocak 2025 Cuma

Şehadet Bir Çağrıdır Nesillere Çağlara

 Şehadet Bir Çağrıdır Nesillere Çağlara

Veysi ERKEN Dr.

“Şehadet Bir Çağrıdır Nesillere Çağlara”

Bu Kur’anî çağrıdır.

“Allah yolunda öldürülenler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz. Bakara-154” buyrulur.

Şehadet ölmek değil, diri olmaktır.

Diri olmak herkese nasip olmaz.

İnanıyorsak bizler “cihad”la mükellefiz.

Şehadet, diri kalmak bir nasip işidir.

Hayat “iman, sabır ve cihad”tan ibarettir şehadet yolunda koşanlar için.

“Allah’a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Saff-11

Ve.

“Şartlar ne olursa olsun, hafif ve ağır silahlarınızı, teçhizatınızı alarak, sahip olduğunuz araçlarla ve yaya olarak evlerinizden fırlayarak seferber olun, savaşa çıkın. Mallarınızı, servetlerinizi, canlarınızı ortaya koyarak Allah yolunda, İslâm uğrunda cihad edin. Eğer siz, hayrın ne olduğunu bilen kişilerseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Tevbe-41 Ahmet Tekin meali”

“Şehadet Bir Çağrıdır Nesillere Çağlara” diyenler, insanlara, insan kalanlara açıklamalarını “Ya zafer Ya Şehadet” ile bitirir.

Evet.

Zafer Allah’ın lütf-u keremi, inayeti ve nusretiyle elde edilir.

Bir Müslüman’ın hayatı “iman, sabır ve cihaddan ibarettir. Allah’ın rızasına uygun amellerde ve fiillerde bulunmak için cehd bir mümin Müslüman’ın vazgeçilmezidir.

“Şehadet Bir Çağrıdır Nesillere Çağlara” diyenler gevşemezler.

“Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz. Âl-i İmran-139” hükmüne iman ederler ve gevşeklik göstermezde daimi olarak “cehd” ve “cihad” halinde bulunurlar ve yaşarlar.

İşte bunun sonucu zaferdir.

Mümin Müslümanların zaferi her yerde taçlanacak biiznillah.

Siyonist haçlıların İsrail denilen kışla ebediyen tasfiye edilecek ve kapatılacak Allah’ın lütf-u keremi ve nusretiyle.

Hatırımızda tutalım ve unutmayalım.

Unutmak ve gevşemek felakettir.

Hâsılı kelam

“Şehadet Bir Çağrıdır Nesillere Çağlara”

Selam ve Sabırla… 31.01.2025

İslamsızlaştırma Aracı: Kültür Endüstrisi

 İslamsızlaştırma Aracı: Kültür Endüstrisi

Veysi ERKEN Dr.

Hayatımızı tahrip babında zihnimize, beynimize ve dilimize yerleştirilen bir kelimedir “kültür”.

Maddi ve manevi yaşayış şeklini ifade ettiği söylenen “kültür” endüstrileştirilerek içtimai, ahlaki yaşayışı tahrip vasıtası haline getirilmiştir.

Her şeyi, ahlakı, hukuku ve değeri tahrip eden “Kültür endüstrisi” şu şekilde tanımlanmaktadır.

“Kültür endüstrisi kendiliğinden gelişmeyen, standartlaştırılan, kasıtlı olarak tüketicisini belirleyen, kitlelere verilmek üzere üretilen ve hedef kitlelerce tüketilen, bireyler üzerinde edilgenleştirici etkiye sahip, aslında gerçekte var olmayan bir kültür üretmektedir.” https://medyaveiletisim.kulup.tau.edu.tr/kultur-endustrisi/

“Kültür endüstrisi, kültürleri kapitalist düzenin bir çarkı haline getirmektedir. Kültürler artık sadece toplumların duyuş, düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıkları olmaktan çıkmış ve kapitalizmin meydana getirdiği kâr sürecine ortak etmiştir. Radyo, sinema, reklamcılık, kitle iletişim araçlarının kapitalist sistemin bir mekanizması haline gelmesi belirli bir yaşam stilini meydana getirmiştir. Kültür endüstrisi yaklaşımına göre insan artık bir tüketicidir ve sadece maddi ürünleri değil kültür ürünlerini de tüketmektedir. https://www.typelish.com/b/kultur-endustrisi-nedir-107866

“Kültür endüstrisi kavramı, kapitalist toplumlarda kültür ve sanatın kitlesel üretimi ve tüketimiyle birlikte metalaşması, şeyleşmesi ve tekdüzeleşmesini vurgular ve buna koşut olarak kitlelerin aldatılmasını ve ortaya çıkan tahakküm ve baskı düzenini ifade eder.https://www.google.com.tr/search?sca_esv=95493269825c3f0f&q=G%C3%BCn%C3%BCm%C3%BCzde+k%C3%BClt%C3%BCr+end%C3%BCstrisi+%C3%B6rnekleri&sa=X&ved=2ahUKEwi27Mnrw52LAxVkSvEDHVZYDwUQ1QJ6BAhCEAE&biw=1354&bih=619&dpr=1

Tanımları tahlil ettiğimizde “kültür endüstrisi” ile nasıl bir canavar oluşturulduğunu daha iyi kavrarız.

Müslümanlar ve insan olanlar, insan kalanlar bu canavardan kurtulmakla mükelleftir.

Soykırım dini”nin müntesiplerinin kabul ettiği bir değer yoktur ve bütün değerleri yok etmek için var güçleriyle bu endüstri yoluyla hayatı tahrip etmeye sodam ve gomorlaştırmaya, “esfel”leştirmeye çalışıyorlar.

Günümüzde bilhassa “sosyal medya” denilen araçlarla tahribat ve yıkım onarılamaz hale gelmek üzeredir.

İnsanlar, insan kalmak isteyenler, Müslümanlar, müminler tedbir almak mecburiyetindedir.

Dakika geciktirilmesine insanlığın tahammülü yoktur.

“Soykırım dini” müntesipleri olan Siyonistlerin elinden bu alan kurtarılmalı ve temizlenmelidir ki, insanlar ve dünya huzur ve sükûn bulsun.

“Esfel”leşmeye direnen herkesi bu büyük cihada davetlidir.

Selam ve Sabırla… 31.01.2025

 

30 Ocak 2025 Perşembe

Gazze’yi İhya ve İnşa zamanıdır

 Gazze’yi İhya ve İnşa zamanıdır

Veysi Erken Dr.

Büyük bir afet ve soykırım yaşıyor Gazze ve Filistin’de.

Yüz yılın en büyük afeti. Siyonistlerin yaşattıkları yıkım, işgal felaketi, nekbe.

Soykırım günlerinde “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür. Zilzal-1-8” ayetini yaşama ve Gazze’ye, Gazzelilere iyilik yapma zamanıdır diyoruz.

Bizler Müslüman olarak Rabbulaleminin emr ettiği gibi davranmakla mükellefiz.

Soykırım büyük bir afete, yıkıma, can ve mal kaybına vesile oldu, Gazze harabeye döndü.. Geniş bir coğrafyada, sınırlarımızın ötesinde de yıkımlara ve dirilişlere sebep oldu.

Şimdi Gazze ve Gazzeliler için daha çok dayanışma, yardımlaşma ve hayırda yarışma vaktidir.

Evet, yaraları sarma ve acıları hafifletme, dindirme vaktidir.

Elimizden maddi ve manevi imkânlarımızdan ne geliyorsa infak vaktidir. Ayette Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir. Âl-i İmrân-92”

Şimdi Allah yolunda daha fazla harcama ve infak zamanıdır ki, iyiliğe erelim.

Elbette her Müslüman mümin iyiliği erme çabasındadır.

Allah bizleri kaldıramayacağımız yüklerle mükellef tutmaz. Ama yüklenebileceklerimizden de mükellef ve sorumlu tutar. Her birimizin yüzünü çevirdiği bir yön ve tuttuğu bir yol, yöntem vardır. Biz yüzümüzü Allah’a çevirmekle mükellefiz.Herkesin yüzünü ona doğru çevirdiği bir yönü vardır. Öyleyse hayırlarda yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizin hepinizi bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. Bakara-148”

Hem yüzümüzü, yönümüzü onlara, Gazzelilere çevirmeliğiz hem de onlar için “hayır”da yarışmalıyız.

Hayırda yarışmak bizi cennete nail edecek inşallah.

Esasında bu soykırım ne kadar çok şey kaybetmediğimizi de göstermiştir.

Evet, bu soykırım İslami yaşayışımızı ve hassasiyetimizi bir daha ihya etmelidir. Kaybettiklerimizi kazanmamıza vesile olmalıdır.

İyilik duygularımızı ihya etmeli, mağdurlara ve mazlumlara yokluk çektirmemeliyiz, kıtlık yaşatmamalıyız.

Soykırım ne kadar yıkıma sebep olmuşsa yeise düşmemeliyiz ve yardımlarımızı esirgememeliyiz. Çünkü biz toplum olarak "İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir. Maide 2" ayetinde belirtilen anlayışı hala yaşadığımıza inanıyorum.

Gazze’deki soykırım.

Bence soykırım kendimizi daha fazla sorgulamamıza vesile olmalıdır. Dayanışmamızı, yardımlaşmamızı ve ahlakımızı güzelleştirmemize vesile olmalıdır. Rabbualemin iyiliği "İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. Bakara 177" biçiminde tanımlar ve yaşamamızı ister.

Böyle bir yaşayış Salih insanların yaşayışıdır ki, zor günlerde dayanışmamızı ve yardımlaşmamızı arttırır.

Hâsılı kelam Rabbimiz bizleri bize anlattığı ve öğrettiği kamet ve istikamette yaşamayı, dayanışmayı, yardımlaşmayı ve hayırda yarışmayı nasip etsin.

Ve.

Bizlere her zaman, daim olarak özellikle sıkıntılı bu günlerde, soykırımın büyük yıkıma, mağduriyete, mazlumiyete yol açtığı bu günlerde " İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir. Maide 2" ayeti mucibince yaşamayı, dayanışmayı, yardımlaşmayı ve hayır üzere yarışmayı nasip etsin.

Şimdi Gazze’yi ve Gazzelileri yardım, iyilik ve hayırda yarışımızla ihya ve inşa zamanıdır.

Selam ve sabırla... 30.01.2025

İsrailli Esir Kadın: “Kalbimde Bir Kassam Eri Var”*

 İsrailli Esir Kadın: “Kalbimde Bir Kassam Eri Var”*

Veysi ERKEN Dr.

Aksa Tufanı’nın Kassam Mücahidleri “Seni öldürmeye gelen, sende dirilsin!” düsturunu beşeriyet tarihine altın harflerle yazdılar.

Onlar ki Kur’an ahlakıyla ahlâklanmış şahsiyetlerdir.

Onlar “İyi­likle kö­tü­lük bir olmaz. Sen kö­tü­lü­ğü en gü­zel bir tarz­da ön­le­me­ye ça­lış. O za­man (gö­re­cek­sin ki), se­nin­le ara­sın­da düş­man­lık bu­lu­nan kim­se, san­ki can­dan ve sı­cak bir dost olu­ver­miş­tir.” (el-Fus­si­let, 34)

(Ey Ra­sû­lüm! İn­san­la­rı) Rab­bi­nin yo­lu­na hik­met ve gü­zel öğüt­le ça­ğır ve (lü­zû­mu hâ­lin­de) on­lar­la en gü­zel bir üs­lûp­la mü­câ­de­le et…” (en-Nahl, 125) ayetlerini yaşayan ve İnsanlığı yaşatanlardır.

Onlar hayatı iman, sabır ve cihaddan ibaret görenlerdir.

Onları öldürmeye gelenler onları tanıyınca onlarda dirilenlerdir.

Evet.

Aksa Tufanı’nın mümin mucahidlerinde dirilen bir İsrail’li esir kadının söyledikleri. Okuyun ve İslam’ı anlayalım.

Şöyle diyor esir İsrailli kadın.

İsrailli Esir Kadın: “Kalbimde Bir Kassam Eri Var”*

"Dünya, Hamas’ın serbest bıraktığı kadın esirlerin durumunun halen ilk günkü gibi iyi olmasını konuşuyor. İsrail, Filistinli esirlere barbarca davranırken, Filistinliler esirlerine insanlık onuruna uygun şekilde muamele etmişti. İşte bu gün, gelecekte nesillerimize böyle anlatılacak. Güneşi altın gibi parlak olan bu gün, Ocak ayının soğuk, fırtınalı ve karlı günlerine hiç benzemiyordu. Ancak güneş bile bu zaferi bizimle birlikte kutladı!

Bu zafer, onurlu Gazze halkının; Sinvar’ın ve fedakârlıkların Gazzesi’nin büyük başarısıydı. Kassam evlatlarının asaleti, Ebu İbrahim’in çocuklarının zarafeti, Muhammed Deif’in insanlara korku salan kararlılığı daim olsun!

Üç kadın esir serbest bırakılmaya hazırlanıyordu. Ancak olaylara derinlemesine bakan bir gözlemci, onların ayrılmak istemediğini fark edebilirdi.

Gerçekten mi?

Parlak renklerde spor kıyafetler giymişlerdi. Savaşın, yıkımın ve kanın ortasında Kassam, bu kıyafetleri onlar için nereden bulmuştu? Görünüşe göre, İzzet Kassam Tugayları’nın liderliği, kıyafetleri bile önceden hazırlamıştı! Bu nasıl bir düzen ve planlama, o kadar büyük yıkımın arasında!

İsrailli kadın esir, Kassam erinin gözlerine bakarak şöyle dedi:

“Kassam eri, beni zincirlerimden kurtaracak mısın? Ama aslında sizin yanınızdan ayrılmak istemiyorum!”

Yeşil üniformalı kahraman şaşkınlıkla cevap verdi:

“Evet, evine dönmelisin. Biz anlaşmalara sadık kalırız.”

Kadın, “Bana bu nezaketin sırrını söyle. Bana bir hatıra mı vereceksiniz? Üstelik ben sizin düşmanınızım!” dedi.

Kassam eri nazikçe cevap verdi:

“Evet, dinimizin öğrettiği budur.”

Kadın fısıldayarak şöyle dedi:

“Bizim ordumuz çocuklarınızı, yaşlılarınızı, gençlerinizi öldürdü. Halkınıza soykırım uyguladı. Ama siz… Siz beni koruyorsunuz, yedirip içiriyorsunuz, bana bir hediye veriyorsunuz. Bu esaretimden aldığım ‘mezuniyet belgesi’ hayatımın en önemli belgesi olacak!”

Kassam eri sakince cevapladı:

“İslam dini bize, esirleri misafir gibi ağırlayıp onlara iyi davranmayı öğretti.”

Kadın, Kassam erinin yüksek ahlakına hayran kaldı ve şöyle dedi:

“Siz kimsiniz, cesur adamlar? Siz kimsiniz, bu kadar cömert olan insanlar? Hangi insan hamurundan yaratıldınız?”

Kassam eri cevapladı:

“Biz, ordunuzun asla yenemediği direnişçi Gazze’nin evlatlarıyız! Biz, dedelerinizin işgal ettiği Filistin topraklarının koruyucularıyız! Biz, özgürlük savaşçılarıyız. Bugün size de böyle bir özgürlük hediye edeceğim!”

Kadın, maskeli kahramanın gözlerine bakarak, “Peki ya burada, Gazze’de sizinle kalmak istersem?” diye sordu.

Kassam eri gülümsedi ve “Bu imkânsız bir hayal. Sen kim olduğunu, bizlerin kim olduğunu unuttun mu?” diye yanıtladı.

Bu sırada İsrail’de, televizyon ekranlarında Kassam savaşçıları tam teçhizatlı üniformaları ve gözlükleriyle gururla dolaşıyordu. Ben Gvir, bu sahneleri izlerken öfke ve hayal kırıklığı içinde kıvranıyordu. “Hamas bizi mahvetti, siyasi geleceğimizi bitirdi!” diye bağırıyordu.

Netanyahu ve İsrail hükümetinin “Hamas’ı yendik” iddialarının yalan olduğu ortaya çıkınca, Ben Gvir çılgına döndü. Hamas’ın güçlerini yıkamadıklarını itiraf eden askeri yetkililere öfkelenip saldırdı. Sinir krizi geçiren Ben Gvir, sonunda hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda komaya giren Ben Gvir’in kâbusları, Kassam savaşçılarının zafer sahneleriyle doluydu.

İsrail’in durumu, siyasi ve askeri bir çöküşün ötesine geçmiş, ulusal bir utanç halini almıştı. Netanyahu’nun itirafları, İsrail halkını derin bir şok içinde bırakmıştı. “Biz ne büyük bir yalanın içinde yaşamışız!” diyen halk, sokaklara dökülüp hükümeti protesto etmeye başlamıştı.

Filistin’de ise Gazze’nin zafer coşkusu her yere yayılmıştı. Sokaklar, bayrak sallayan ve marşlar söyleyen insanlarla doluydu. Bu zafer, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda ahlak ve insanlık zaferi olarak görülüyordu. Kassam savaşçılarının direnişi, dünya için bir adalet ve özgürlük simgesi olmuştu.

“Gazze’nin güneşi, zulme karşı bir direnişin ışığı oldu.” (Filistin medyası)”

İşte Kassam mucahidlerinin ahlakında dirilmeye çalışan bir Siyonist.

Rabbulalemin herkese hidayetini nasip etsin.

İnşallah o Siyonist ahlaklı kalır ve yaşadıklarını dünyaya anlatır.

Selam ve Sabırla… 30.01.2025

29 Ocak 2025 Çarşamba

Mizah ve Dijital Medya İle Cihad

 Mizah ve Dijital Medya İle Cihad

Veysi ERKEN Dr.

Gazze ve Gazzeliler bize pek çok şey öğrettiler.

En zor ve acılı günlerde, işgal altında Siyonistlerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini öğrettiler.

RİM bebek ve dedesini, dedesinin anlatımlarını hatırlayınız. Acının mizahla nasıl hafifletildiğini gösterdiler.

Dede torununa şunu anlatıyordu mizah diliyle.

Ayağın senden evvel cennet’e gitti.

Evet.

Dijital mecralarda bunu öğrendik.

Dijital medya ile Siyonist katillerin acımasızlığını öğrendik, boykotun hayat kurtardığını öğrendik.

Yeni bir cihad mecrasıdır dijital medya ve mizah dili.

Bu cihad bütün dünyayı sarmalı ve Siyonist dünyayı tasfiye etmelidir.

Müslümanlar, vicdanlılar, insan olanlar ve insan kalanlar hızlı bir şekilde bu cihad yöntemini devreye sokmaları şarttır, farzdır.

Kim elinden bir şey gelip yapmıyorsa sorumludur.

Her çocuğumuz buna katkı sağlamalıdır.

AYLAN bebekler, RİM bebekler, Hanzalalar gençlerin, çocukların zihinlerinde yer etmelidir.

Siyonistlerin mallarını kullanmanın zehir olduğu gerçeğini idrak etmelidir.

Mizah ve dijital medya ile Siyonistlere ait üretimlerin kusmuk olduğu gerçeği öğretilmeli, benimsetilmeli ve dünyanın huzuruna katkı sağlanmalıdır.

Şimdi mizah ve dijital medya marifetiyle cihadı yayma, boykotu daimileştirme zamanıdır. Yediden yetmişe herkesin vazgeçilmez vazifesidir.

Ahlakiliğin ve insaniliğin gereğidir.

Siyonistleri tasfiye etme şekillerinden biridir.

Haydi, vazife başına, mücahadeye ve zafere.

Selam ve Sabırla… 29.01.2025

Gazze’yi İhya Siyonistlerin Kışlası İsrail’i Tasfiye vaktidir

 Gazze’yi İhya Siyonistlerin Kışlası İsrail’i Tasfiye vaktidir

Veysi ERKEN Dr.

İnsan olmak ve insan kalmak önemlidir. Siyonistler, Hıristiyan Siyonistler asla insan olmadılar ve insan kalmadılar.

500 güne yakın bir süredir GAZZE’yi yaktılar, yıktılar, işgal ettiler, talan ettiler ve hala talan etmek istiyorlar.

Gazze’lileri harab edilmiş şehirlerine dönmelerine müsaade etmek istemiyorlar, Siyonistlerin maşası Trump onları başka ülkelere sürelim diye açıklama yapacak kadar insanlıktan bir mahlûk olduğunu gösteriyor.

Evet.

Gazzeliler büyük bir soykırıma tabi tutuldu, şehirleri yerle yeksan edildi.

Şimdi GAZZE ve gazzelileri ihya Siyonistlerin kışlası olan İsrail’i tavsiye vaktidir.

Gönülleri İslam’la birleşenler, vicdanlı olanlar, insan olanlar ve insan kalanlar mutlaka bir araya gelmek ve İsrail’i tasfiye etmekle mükelleftir.

Coğrafyamızın ve bütün dünyanın huzuru için bu elzemdir.

Siyonistlerin merkezleri ABD’de, İngiltere’de ve diğer ülkelerde dağıtılmalı, kışlaları olan İsrail kapatılmalıdır.

Boykotla Siyonistler ademiyete mahkûm edilmelidir.

Merhum Aliya İzzetbegoviç “bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman medenî olmamıştır ve bugünkü refahı, devam ede gelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur"  diye Siyonistlerin, soykırım dininin mensuplarının vahşetini haykırdı ve gereğini ifa etmeye çalıştı.

Boykotla Siyonistlerin refah ve sömürü düzenleri sonlandırılmalı, işgal ve soykırımları bitirilmeli ve kışlaları kapatılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki Siyonistlerin niyetleri, planları, hedefleri hiç değişmemiştir ve değişmez.

Çünkü Siyonistler İnsan değildir.

Bu gerçek insanlar tarafından kabul gördüğünde bir şey değişecek, her şey değişecek ve insanlar dünyanın her tarafında huzura kavuşacaktır.

Yıllardır aynı şeyi yazıyoruz. Siyonist merkezlerde başkanların değişmesiyle bir şey değişmez. Zira ABD, İngiltere ve diğer batılı/batıl devletler küresel Siyonist çete tarafından yönetiliyor, başkanların değişmesiyle hedefler değişmiş olmuyor.

Trump bunun için hemen açıklamada bulunmuştur ve Siyonistlerin alçakça hedeflerini beyan etmiştir.

“Ürdün Kralı II. Abdullah ile telefonda konuştuğunu ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile de görüşeceğini kaydeden Trump, Filistinli mültecilere ilişkin "Mısır'ın insanları almasını isterim. Yaklaşık bir buçuk milyon kişiden söz ediyorsunuz ve orayı tamamen temizleyip 'Bitti' demeliyiz." ifadelerini bunun için kullandı.

Trump, Filistinli mültecilerin ülkeye alınması konusunda Kral Abdullah'a "Daha çok (mülteciyi) almanızı isterim çünkü tüm Gazze Şeridi'ne bakıyorum. Darmadağın durumda. Gerçekten darmadağın." dediğini aktardı.

Bölgede "yüzyıllardır birçok anlaşmazlık" olduğunu söyleyen Trump, Filistinli mültecilerin Arap ülkelerine "yerleştirilmesinin geçici ya da uzun vadeli olabileceğini" söyledi. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trump-filistinli-multecilerin-arap-ulkelerine-yerlestirilmesini-teklif-etti/3462555

Trump’un insani, ahlaki olmayan bu ifadeleriyle Siyonistlerin değişmeye niyetlerini ortaya koyduğu bellidir.

Önemli olan biz insanların, Müslümanların, ahlaklıların, vicdanlıları ve insan kalanların ne yaptığıdır.

Bizim bundan sonraki görevimiz GAZZE’yi, Suriye’yi, Doğu Türkistan’ı İHYA, inşa ve Siyonistlerin kışlası olan İsrail’i tasfiye etmedir.

Bütün insanlar bu ortak paydada birleşmeli, boykotla ve her yöntemle İsrail’i tasfiye etmeye çalışmalıdır.

Hemen şimdi harekete geçmek zamanıdır.

Selam ve Sabırla… 29.01.2025

 

28 Ocak 2025 Salı

Dünyayı ve yüzde beşini isteyen Siyonist çete durdurulmalıdır

 Dünyayı ve yüzde beşini isteyen Siyonist çete durdurulmalıdır

Veysi ERKEN Dr.

Küresel Siyonist haçlı çetesi Trump’u koltuğuna oturtur oturtmaz emirlerini ona yaptırmaya başladı.

Bir tarafta Gazzelileri sürmekten bahsediyor diğer taraftan grönland’ı satın almaktan söz açıyor, yetmiyor Kolombiya’ya çökmeye, kısaca bütün dünyayı talan etmeye, işgal ve kan deryasına çevirmeye çalışıyor.

Bilindiği üzere “Soykırım dini”nin müntesipleri olan Siyonist haçlı zihniyeti, bireylerin ve ülkelerin elindekini çalmak, servetlerini heba etmek, kişiliklerini imha etmek, vatanlarını tahrip etmek, işgal ve dağıtmak için çevirmediği ve çevirmeyeceği fırıldak, yağdırmayacağı bomba yoktur.

“Soykırım dini”nin müntesipleri olan Siyonist haçlı zihniyeti dünyanın tamamıyla yetinmeyen, daha fazlasını talan etme peşinde koşan bir anlayışa sahiptir. Bu sapık zihniyeti anlamak ve anlatmak için “Dünyayı ve yüzde beşini istiyorum” başlıklı yazıyı okumak yeterlidir diye düşünüyorum.

Evet, “soykırım dini”nin müntesipleri dünyanın maddi ve manevi her şeyini istiyorlar.

https://www.timeturk.com/tr/2008/10/18/dunyayi-ve-yuzde-5-ini-istiyorum.html

Trump “soykırım dini” müntesiplerinin bir maşası olarak onu tutan eller tarafından sağa sola saldırtılıyor.

Bu bir başlangıçtır.

Trump ve Siyonist çete durdurulmalıdır ki dünyaya daha fazla talan edemezsinler.

Durdurulmazlarsa “sakar Şakir” gibi her şeyi yakacaklar.

Küresel Siyonist haçlı çetesi elbirliği ile durdurulmalı, tasfiye edilmeli ve dünyanın bu lanetli çeteden büyük olduğu gösterilmelidir.

Kassam mücahidleri vazifelerini kâmilen yerine getirdi.

Küresel Siyonist haçlı zihniyetinin katillerini, soykırımcılarını, vahşilerini, talancılarını, işgalcilerini durdurdu, geri adım attırdı.

Dünya Kassam mücahidlerini, Gazze’yi, Gazzelileri desteklemekle mükelleftir, Müslümanlar için farzdır.

İnsan olanlar, insan kalanlar bu görevi yerine getirmelidir ki, Siyonist haçlı çetesi, trumpları, savaş suçluları olan İsrail kışlasının yöneticileri durdurulabilsin.

Bu vahşet çetesi durdurulup tasfiye edilmezse dünyanın yakılması, yok edilmesi yakın bir ihtimaldir.

Tehditler ön hazırlıktır.

Belli ki, Siyonist haçlılar Afganistan’a, Kolombiya’ya, Grönland’a saldırmaya karar vermişler.

Vahşetleri durdurulmalıdır.

Bir günlük gecikme bile soykırımların ve dünyanın işgaline zemin hazırlamadır.

Evet.

Dünya Siyonist çeteden büyüktür demenin zamanı gelmiştir.

Artık dünya bu vahşilere onların anladığı dille “one minute” demelidir.

Elleri kırılmalı, dilleri “lal” yapılmalı ve diz üstü çökertilmelidir.

Trump ve hempalarına direnenlere selam olsun.

Binlerce selam olsun.

Unutulmamalıdır ki “hayat iman, sabır, cihaddan ibarettir” düsturu hâkim olursa zafer yakındır.

Gevşemeyelim ve “iyyake na’budu ve iyyake nestain” ayetinin gereğini ifa edelim.

Selam ve Sabırla… 28.01.2025

27 Ocak 2025 Pazartesi

Kıl ve Akıl/Bahane ve Çare

Kıl ve Akıl/Bahane ve Çare

Veysi ERKEN Dr.

Daha önce  Akıllı mı?  A kıllı mı?” diye bir yazı yazmıştım. Bir dostum “kıl” ve akıl” kavramlarını dikkate alan güzel bir söz vardır onu esas alarak yazı yazabilirsin diye fikrini beyan etti.

Söz şu: “Bahane kıl gibidir herkeste bulunur Ama çare akıl gibidir az kişide bulunur... Lao Tzu”

Doğru bir sözdür.

Hem kıl akıl hem de bahane çare arasındaki ilişkiyi açıklıyor. Bahanenin “kıl” gibi” herkeste bulunduğu çarenin ise “akıl” gibi herkeste bulunmadığı aşikârdır.

Bahane çare ilişkisini de anlatan o yazımı fazla değiştirmeden paylaşayım.

“Kıl oldum” ifadesini duymayan yoktur zannediyorum. Hoşlanmamak, (birine) sinirlenmek anlamlarında kullanılan bir deyim. Herkeste bulunur.

İslami anlamda Müminlerin hoşlanmadığı, kıl olduğu tipler münafıklardır. Edep, hayâ, ahlak gibi sıfatlardan beridirler, uzaktırlar.

Müslüman vücutta bulunan “kıl”lara kıl olmaz. Edepsiz ve dahi çare aramayanlara “kıl” olur.

Merhum Necip Fazıl;

 "İnsanda yok ise 'Edep',neylesin medrese, mektep!

Okusa Âlim olsa yine merkep, yine merkep." şeklinde tavsif ederA kıl”lıları. Bazıları “AAA kıl”lı evsaftadır. Birinci sınıf “A kıl”lıdır. Bahaneleri çok, çare olma nitelikleri yoktur.

“A kıl”lı olup bahanesi olanlar her meslekte vardır. Günümüzün Türkiye’sinde mebzul miktarda vardır ve zibil gibi her tarafa yayılmışlardır.

Neyzen Tevfik “A kıl”lı olan birini şöyle tavsif eder.

Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler,

Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus, dediler.

Künyeyi almak için, partiye ettim telefon,

‘Bizdeki kayda göre, o şimdi mebus dediler.”

A kıl olan münafıklar ve kâfirlerin tutumlarını Kur’an-ı Kerim şöyle ifade eder.

“Allah’ın daveti karşısındaki tavırları itibariyle kâfirlerin hâli, tıpkı çobanın çağrısını duyduğu halde, bu sözleri manasız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar. Bakara 171”

Mesela onlar A kıl ve bahane üretenler olduklarından şu çağrıya kulak tıkarlar.

“Onlara şöyle de: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri bildireyim: O’na hiçbir şeyi ortak koşma­yın. Ana-babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla ço­cuk­la­rınızı öldürmeyin; çünkü sizi de onları da biz rızıklan­dırıyoruz. Açık olsun, gizli olsun hiçbir günaha ve kötülüğe yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. İşte bunlar, akıl erdirmeniz için Allah’ın size emrettiği hususlardır." En’am 151”

Sebebi malum. “A kıl”lı ve bahane üretenler akıllarını kullanmazlar, akıllarını kullanma yetisine sahip değiller ki çare üretsinler.

Akıllarını kullanmayanlar için ayette Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri üzerine manevi pislikler yağdırır. Yunus 100” denilmektedir.

Sahi siz hangi gruptasınız.

Ayetlere uyan, yaşayan “Akıllı”lardan mı yoksa “A kıllı”lardan mı?

Geliniz Allah’ın ipine topyekûn sarılalım ve “akıllı”lardan, çare üretenlerden olalım.

Bu bir davettir.

“Akıllı” olmak için Kur’an-ı Kerimi okumak, öğrenmek, anlamak ve yaşamak gerekir ki “kalplerimiz” mühürlenmesin , “A kıllı” ve bahane üreten olmayalım”.

Selam ve Sabırla… 27.01.2025

 

Hamas'tan Trump'ın "Filistinlilerin sürülmesi" teklifine rest

Hamas'tan Trump'ın "Filistinlilerin sürülmesi" teklifine rest

Veysi ERKEN Dr.

Küresel Siyonist haçlı şeytanlarının maşası Trump niyetini, amaçlarını ve hedeflerini gizleme ihtiyacı duymadan açıklıyor. “Filistinliler Gazze’den, mümkünse bütün Filistin’den sürülsün.

Bu alçakça, ahlaksızca ve insanlıkla ilgisi olmayan açıklamaya insan olan herkes en yüksek ifadelerle karşı çıktığını ve Siyonistlerin Filistin’den sürülmesi gerektiğini ortaya koymakla mükelleftir.

Dünyanın huzuru için Siyonistlerin İsrail denilen kışlası öncelikle tasfiye edilmeli ve kapatılmalıdır.

Unutulmamalıdır.

Siyonistler İnsan değildir.

Bu gerçek insanlar tarafından kabul gördüğünde bir şey değişecek, her şey değişecek ve insanlar dünyanın her tarafında huzura kavuşacaktır.

Yıllardır aynı şeyi yazıyoruz. Başkanların değişmesiyle bir şey değişmez. Zira ABD, İngiltere ve diğer batılı/batıl devletler küresel Siyonist çete tarafından yönetiliyor, başkanların değişmesiyle hedefler değişmiş olmuyor.

Trump bunun için hemen açıklamada bulunmuştur. “Ürdün Kralı II. Abdullah ile telefonda konuştuğunu ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile de görüşeceğini kaydeden Trump, Filistinli mültecilere ilişkin "Mısır'ın insanları almasını isterim. Yaklaşık bir buçuk milyon kişiden söz ediyorsunuz ve orayı tamamen temizleyip 'Bitti' demeliyiz." ifadelerini bunun için kullandı.

Trump, Filistinli mültecilerin ülkeye alınması konusunda Kral Abdullah'a "Daha çok (mülteciyi) almanızı isterim çünkü tüm Gazze Şeridi'ne bakıyorum. Darmadağın durumda. Gerçekten darmadağın." dediğini aktardı.

Bölgede "yüzyıllardır birçok anlaşmazlık" olduğunu söyleyen Trump, Filistinli mültecilerin Arap ülkelerine "yerleştirilmesinin geçici ya da uzun vadeli olabileceğini" söyledi. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trump-filistinli-multecilerin-arap-ulkelerine-yerlestirilmesini-teklif-etti/3462555

Trump’un insani, ahlaki olmayan bu ifadelerine Hamas anında kesin bir dille cevap verdi, çağrıda bulundu ve açıklama yayınladı.

Hamas resmi web sitesinde Trump’ın açıklamalarına şu şekilde yazılı cevap yayınladı:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Basın Açıklaması

ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarına ve Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden Mısır ve Ürdün’e nakledilmesi çağrısına cevaben İslami Direniş Hareketi (Hamas) olarak aşağıdaki hususları teyit ediyoruz:

ABD yönetimini, İsrail planlarıyla uyumlu olan ve halkımızın hakları ve özgür iradesiyle çatışan bu önerileri durdurmaya ve bunun yerine Filistin halkımızın özgürlüğünü elde etmesini ve başkenti Kudüs olan bağımsız devletini kurmasını sağlamak için çalışmaya ve Gazze Şeridi’ne yönelik acımasız savaşı sırasında yıktığı şeyleri yeniden inşa etme mekanizmalarını hızlandırması ve burada yaşamı normale döndürmesi için suçlu işgale baskı yapmaya çağırıyoruz.

Ayrıca Arap ve İslam ülkelerine, özellikle de Mısır ve Ürdün’deki kardeşlerimize; yerinden edilme ve sürgün edilmeyi reddetme, halkımıza her türlü destek ve yardımı sağlama, topraklarındaki kararlılık ve istikrarlarını güçlendirme ve Gazze Şeridi’nin maruz kaldığı faşist saldırganlığın etkilerini ortadan kaldırmak için gereken her şeyi sağlama konusundaki kesin tutumlarını vurgulamaları çağrısında bulunuyoruz.”

HAMAS’IN AYRICA ULUSAL VE ISLAMI GÜÇLER TAKİP KOMİTESİ ADINA AÇIKLAMASI

Ulusal ve İslami Güçler Takip Komitesi tarafından yayınlanan bir açıklama:

Güçlerimiz, ABD Başkanı Donald Trump tarafından yapılan ve aşırı İsrail sağının planının tamamlayıcı bir parçası olarak Filistin halkının yerinden edilmesini hedefleyen komplonun boyutlarını ortaya koyan açıklamaları en güçlü ifadelerle kınamakta ve telin etmektedir.

Takip Komitesi, başta Mısır, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ve İslam ülkeleri olmak üzere Arap kardeşlerine, yerinden etme planının sona erdirilmesine yönelik önemli ve gerekli bir adım olarak Gazze’nin yeniden inşası projelerini başlatmaları için acil çağrıda bulunmaktadır.”

https://www.haksozhaber.net/hamastan-trumpin-filistinlilerin-surulmesi-teklifine-rest-186105h.htm

Gazze’liler Trump’a gereken cevabı muhteşem dönüşleriyle cevap verdi ve hamas dönüşü şu şekilde tebrik etti. “Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze halkını "kutlu, mübarek geri dönüşlerinden dolayı" tebrik etti.

Açıklamasında Rişk, "Bu büyük bir gün. Göçe zorlananların kuzeye geri dönüş manzarası, İsrail işgalinin Filistin halkını yerinden etme konusundaki tüm hayallerini ve yanılgısını paramparça ediyor." ifadesini kullandı. https://www.haksozhaber.net/on-binlerce-filistinlinin-topraklarina-donusu-basladi-186102h.htm

Hâsılı kelam bütün insanlar Hamas’a destek olmakla mükelleftir.

Hamas’ın yanında olmak ve Siyonistleri Filistin’den tasfiyeye çalışmak ahlaki bir duruştur. Hamas’ın yanında olmak ve Siyonistleri Filistin’den tasfiyeye çalışmak “İyyake Na’budu ve İyyake Nestain”

 İlkesini yaşamak ve yaşatmaktır.

Haydin Siyonistlerden felaha.

Hayye alel felah.

Selam ve Sabırla…27.01.2025