28 Şubat: Dik Duramayanlar

 Dik Duramayanlar. 28 Şubat

Veysi ERKEN Dr.

 

Şubatla gelen zulüm, işkence asla unutulmamalı, unutturulmamalıdır.

Bütün darbeciler tasfiye edilmelidir ki bir daha darbeye, ihanete tevessül edemezsinler,

Yılanlar başlarını kaldıramazsınlar.

Türkiye’yi çökertmek isteyen küresel haydutların darbe dönemlerini, 28 Şubat düzenini ve soygunlarını devam ettirmek için daimi hareket içinde olduklarını, gezi parkındaki ağaçları bahane ederek her tarafı yakıp yıkmalarından, hırsızlık kılıfı ile insanımızı fişleyip tapınakçı efendilerine pazarlamalarından biliyoruz.

Millet çok acı çekmiştir.

Acı çekenler kavi ve cesur olur.

İmanlı, cesur ve kavi insanlar sizi satanları hayatınızdan çıkarınız.

Dik durunuz, dik duramayan sahte kahramanları ademiyete mahkûm ediniz.

28 Şubat tahribatına yol açanların bir kısmının parti ve cemaatlerdeki piyonlar olduğu aşikârdır. 

Özellikle içteki piyonlar ve “kanaat çobanları” insanımızı fena yanıltmaktadır.

Esasında zalimler sadece darbecilerden ibaret değildir.

Darbecilerden müşteki olmayan, onlarla olan, onları affeden herkes onların suç ortaklarıdır.

Yakın zamanda Meraller, Şevketler ve furuatçı fetöitler ortak olduklarını göstermişlerdir.

Etkili makamlarda oldukları halde zulmedenlere karşı vicdanlarının (!) sesini dinleyip davacı olmayanlar ile onlara yanlış yapsalar da sevap kazanırlar diyen fürüatçılardır.

Allah adildir.

Mazlumları terk edip darbecilerden yana tavır takınanların ilahi adalette adil yargılanacaklarına ve darbeciler birlikte haşr olunacaklarına inanıyorum.

28 Şubat günlerinde eğilip bükülmeyen yiğit insan Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşları aklıma geliyor.

Onlar Muhsin başkanın ifadesiyle hep dik durdular. Dik yürüdüler. Saniyesine hükmedemedikleri hayat için fırıldak olmadılar.

Ülkemizin Baasçılaştırılmasına müsaade etmediklerini gösterdiler. Mazlumun hakkını savundular, yanlarında durdular.

Dik duranlar milletin gönlünde taht kurdular. Bu âlemde taht sahibi olamamış olabilirler. İnanıyorum ki Allah’ın yanında, Hz. Muhammed Mustafa’ın sav ravzasında baht sahibidirler

28 Şubat dönemi okunmalıdır. Zulümler ve zalimler unutulmaması ve unutturulmaması gerekir.

Unutulan zulümler ve darbeler tekrarlanır.

Zira unutmak pusudur. Yok oluştur.

Unutmak darbecilerin, Siyonistlerin, sabetaycıların, hainlerin, katillerin, soykırımcıların işini kolaylaştırmaktır.

Unutmak kaybetmektir.

Unutmadan yaşayalım.

Selam ve Sabırla… 28.02.2025

Barış Tesis Edilebilir mi?

 Barış Tesis Edilebilir mi?

Veysi ERKEN Dr.

Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan’ın çabaları, gayretleri ve ülkenin birliği için sarf ettikleri mesai takdir edilmesi, unutulmaması ve unutturulmaması gerekir.

Yıllardır Siyonist haçlı zihniyetinin uşakları tarafından akıtılan kan, şehit edilen canlar, mağdur edilen yavruların acıları dindirecek barışa adım atılmış gibi.

Bir çağrı yapılmış silahlar bırakılsın, örgütler kendilerini feshetsin diye.

Bu çağrıya uymayanların silahlar mutlaka susturulmalı, elleri kırılmalı, kendileri sahipleriyle birlikte yerle yeksan edilmelidir.

Kolay değildir.

Siyonist haçlı zihniyeti ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, kışlaları olan İsrail coğrafyamızda barışı istemezler.

Uşakları ve piyonlarının silah bırakmasını istemezler.

Bunun için her türlü kışkırtmayı yaparlar.

Tedbir buna göre alınmalı ve ABD, İngiltere, Almanya, kışla olan İsrail piyonlarıyla birlikte bu coğrafyadan tasfiye edilmeli ve ülkemizle birlikte coğrafyamız huzura, sükûna ve barışa kavuşturulmalıdır.

Barıştan, sükûndan ve huzurdan yana olmayan bütün eller kırılmalı, diller susturulmalıdır.

Asla bunlardan rücu edilmemelidir.

Asırlardır Siyonist haçlı zihniyeti Müslüman ve mazlum coğrafyalarda insanları ayrıştırarak çatıştırmakta, güçlerinin tükenmesine sebep olmakta ve barış engellenmektedir.

Siyonistler kahredilmeli ve barışın önündeki her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır.

Müslümanlar ve milletimiz bunun farkına varmaya başlamış ve “selam” için gayret etmeye başlamıştır. Barış olan selamın önündeki takozlar bitirilmelidir.

Unutulmamalıdır ki içimizdeki Siyonistler, uşakları, fetöitler vs. barışın tesisinden rahatsızlık duymakta, çatışmaları körüklemeye çalışmaktadır.

İsrail, Amerika, İngiltere ve bütün Siyonist devletler barışı istemeyenleri desteklemekte, kışkırtmakta ve takoz olmaktadır.

Bu çağrıdan sonra da aynı şeyleri yapmak isteyeceklerdir.

Bunlar engellenmelidir.

İçimizdeki hainler, münafıklar barış çağrısı üzerinden 24 saat geçmeden nifak ve kargaşa için çabalarını arttırmış vaziyettedir.

Medyalarındaki, haberlerden, yazılardan ve kışkırtmalardan anlaşılmaktadır.

Evet.

Biz Müslümanlar daim olarak barıştan, huzurdan ve sükûndan yanayız.

Kur’anın ahkâmına göre düşünür ve eylemde bulunuruz.

Devlet Bahçeli’nin çağrısı ve Erdoğan’ın gayreti bu istikamettedir.

Ayette “Ey mü’minler! Düşmanlarınıza karşı bütün imkânlarınızı seferber ederek kuvvet hazırlayın ve beslenmiş, eğitilmiş savaş atları yetiştirin. Böylece, Allah’ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutun. Allah yolunda ne harcarsanız karşılığı size tastamam ödenir ve hiçbir haksızlığa uğramazsınız. Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir. Enfal-60-61” denilmekte ve şimdilik gereği yapılmaktadır.

Barış ve huzur arayışları bu çerçevede devam ettirilmektedir.

Türkiye Siyonist haçlı zihniyetine, uşaklarına gereken cevabı ve cezayı verecek inşallah.

Türkiye gevşeklik göstermemektedir. “Üstün durumda iken gevşeklik gösterip de barış çağrısı yapmayın! Allah sizinle beraberdir; yaptıklarınızı karşılıksız bırakmayacak ve onların karşılığında asla eksik ödemede bulunmayacaktır. Muhammed-35” ayetinin gereğini yaptığına inanıyoruz.

Barış sağlanır mı?

Çatışmalar biter mi?

Şayet piyon örgütler Siyonist haçlı efendilerinin, ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in emirlerine isyan edebilirse barış ve huzur çok kolay sağlanır biiznillah.

İnşallah Siyonistlerin, İsrail’in, ABD’nin, İngiltere’nin uşaklığını yapanlar bu çabaların ehemmiyetini anlar, silahlarını bırakır, örgütlerini fesheder ve barış, huzur, sükûn ortamına katkı sağlar.

Selam ve Sabırla…28.02.2025

Kassam’dan Net Mesaj: Topraklarımızda Kalırsanız devletinizi yıkarız

 Kassam’dan Net Mesaj: Topraklarımızda Kalırsanız devletinizi yıkarız

Veysi ERKEN Dr.

Ya Rab.

Kassam’ın zaferini çabuklaştır. Onlar; “Ey mü’minler! Düşmanlarınıza karşı bütün imkânlarınızı seferber ederek kuvvet hazırlayın ve beslenmiş, eğitilmiş savaş atları yetiştirin. Böylece, Allah’ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutun. Allah yolunda ne harcarsanız karşılığı size tastamam ödenir ve hiçbir haksızlığa uğramazsınız. Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir. Enfal-60-61” ayetinin gereğini yaptılar, yapıyorlar. Düşmanını ve düşmanlarını korkuttular, yapmaları gereken her şeyi yaptılar ve yapıyorlar.

Senin ve bütün Müslümanların, mazlumların düşmanlarına gereken mesajı verdiler, veriyorlar.

İşte son mesajlardan biri. “Kassam mücahidi İsrailli esir aracılığıyla Siyonistlere tarihi bir konuşma yaptı.

Mücahit teslim edilmek üzere arabada bekleyen esire şunları söyledi:

"İsrail çocuklarına bir mesajımız var. Allah'ın izniyle kafasını ezeceğimiz başbakanınız Netanyahu'ya bir mesajımız var. Bizim vatanımız dışında güvendesiniz. Vatanımız dışında güvendesiniz. Ancak topraklarımızda kalırsanız, devletinizi yıkarız, yaptığınızı parçalarız, kibrinizi ters yüz ederiz, sizi ortadan kaldırırız. Burada ya biz kalırız ya da biz! Bu topraklar bizim vatanımız. Atalarımız burayı kurdu. Biz de kanlarımızla suladık. Burada ya biz kalırız ya da biz!" https://www.haksozhaber.net/topraklarimizda-kalirsaniz-devletinizi-yikar-ve-kibrinizi-ters-yuz-ederiz-187548h.htm

Mesaj net ve açık.

Bizler soykırımcı değiliz, sizin gibi katiller sürüsü değiliz, sizler topraklarımıza musallat olmaya devam ederseniz devletinizi, efendilerinizi, sahiplerinizi yıkarız biiznillah.

Kudüs’ün fethi, Filistin’in özgürlüğü yakındır inşallah. Ayetlerde  “Allah’ın yardımı gelip fetih gerçekleştiğinde Ve insanların akın akın Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde; Rabbine hamdederek şanının yüceliğini dile getir ve O’ndan af dile; şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir. Nasr, 1-3” bunun müjdesi veriliyor.

İsrail denilen kışlanın yıkılması yakındır inşallah.

Selam ve Sabırla… 27.02.2025

Barışa Karşı Olanlar

 Barışa Karşı Olanlar

Veysi ERKEN Dr.

Asırlardır Siyonist haçlı zihniyeti Müslüman ve mazlum coğrafyalarda insanları ayrıştırarak çatıştırmakta, güçlerinin tükenmesine sebep olmakta ve içimizden uşak devşirmektedir.

Maalesef büyük oranda başarılı olmuş ve coğrafyamız tevhidini kaybederek çatışmalar, kargaşalıklar ve bölücülükler sahasına dönüşmüştür.

Müslümanlar ve milletimiz bunun farkına varmaya başlamış ve “selam” için gayret etmeye başlamıştır. Afganistan, Gazze bunun misalidir.

Ülkemiz barış ve huzurun teminatı olmaya gayret etmektedir.

Buna mukabil içimizdeki Siyonistler, uşakları, fetöitler vs. barışın tesisinden rahatsızlık duymakta, çatışmaları körüklemeye çalışmaktadır.

İsrail, Amerika, İngiltere ve bütün Siyonist devletler barışı istemeyenleri desteklemekte, kışkırtmakta ve takoz olmaktadır.

Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile ivme kazanmış barış, huzur ve kardeşlik görüşmeleri akamete uğratılmaya, Suriye, Irak, Libya, Mısır, Sudan’da kanın akmasının devamına çalışılmaktadır.

Maalesef içimizdeki hainler, münafıklar çabalarını arttırmış vaziyettedir.

Biz Müslümanlar daim olarak barıştan, huzurdan ve sükûndan yanayız.

Kur’anın ahkâmına göre düşünür ve eylemde bulunuruz.

Devlet Bahçeli’nin çağrısı ve Erdoğan’ın gayreti bu istikamettedir.

Ayette “Ey mü’minler! Düşmanlarınıza karşı bütün imkânlarınızı seferber ederek kuvvet hazırlayın ve beslenmiş, eğitilmiş savaş atları yetiştirin. Böylece, Allah’ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutun. Allah yolunda ne harcarsanız karşılığı size tastamam ödenir ve hiçbir haksızlığa uğramazsınız. Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir. Enfal-60-61” denilmekte ve şimdilik gereği yapılmaktadır.

Barış ve huzur arayışları bu çerçevede devam ettirilmektedir.

Türkiye Siyonist haçlı zihniyetine, uşaklarına gereken cevabı ve cezayı verecek inşallah.

Türkiye gevşeklik göstermemektedir. “Üstün durumda iken gevşeklik gösterip de barış çağrısı yapmayın! Allah sizinle beraberdir; yaptıklarınızı karşılıksız bırakmayacak ve onların karşılığında asla eksik ödemede bulunmayacaktır. Muhammed-35” ayetinin gereğini yaptığına inanıyoruz.

Barış sağlanır mı?

Çatışmalar biter mi?

Şayet piyon örgütler Siyonist haçlı efendilerinin emirlerine isyan edebilirse barış ve huzur çok kolay sağlanır biiznillah.

Türkiye önemli bir adım atmış ve gayret göstermiştir.

İnşallah Siyonistlerin, İsrail’in, ABD’nin, İngiltere’nin uşaklığını yapanlar bu çabaların ehemmiyetini anlar, silahlarını bırakır, örgütlerini fesheder ve barış, huzur, sükûn ortamına katkı sağlar.

“Görelim Mevla neyler,

Neylerse güzel eyler.”

Selam ve Sabırla…27.02.2025

Küresel Siyonist Çete Durdurulmalıdır

 Küresel Siyonist Çete Durdurulmalıdır

Veysi ERKEN Dr.

Zalim, katil, soykırımcı çete yeni ve yeniden senaryolar, oyunlar, işgaller ve katliamlar peşinde.

Siyonist haydutlar çetesinin maşası Trump hemen başladı ve Kanada’yı, Grönland’ı, Panama’yı satın alacağını, Gazze’ye, Filistin’e el koyacağını gizliden değil açıktan söyledi. Ukrayna’ya çöktü bile.

Siyonist çeteye karşı küresel intifada/ direniş/durdurma şarttır.

Küresel çete ve İsrail denilen kışlası tasfiye edilmeli ve dünya Amerikalılardan, İngilizlerden, bunların zulmünden kurtarılmalıdır.

Gazze ve bütün mazlum coğrafyalar Amerika, İngiltere küresel siyonist haçlı çetesinden devralınmalıdır.

Küresel Siyonist haçlı çetenin kıyımı, soykırımı, vahşeti, işgali dünyanın her yerinde devam ediyor. Onun için diyorum ki, İNTİFADA dünyanın her yerinde olmalıdır, şarttır, farzdır.

İnsan olanlar, insan kalanlar bu intifada yer almalıdır, almak mecburiyetindedir. Unutulmamalıdır.

Küresel Çetenin merkezi, Amerika, İngiltere ve diğer piyon ülkelerdir. İsrail sadece bir kışladır.

 Gazze’deki ve başka yerlerdeki vahşeti durdurmak için öncelikle Amerika’daki Küresel Siyonist haçlı çetesi durdurulmalıdır. Trump ve şürekası durdurulmalıdır.

Evet.

Dünyada sadece KIYIM, KIRIM değil SOYKIRIM, vahşet, zulüm, işgal, katliam var.

“KIYIM”I durdurmak için Küresel Siyonist çeteye karşı KIYAM ve İNTİFADA şarttır, farzdır.

Kıyam ayağa kalkma, bir işe ve fiile teşebbüs etme, zalime, Siyonist Haçlıya karşı isyan etmedir

Unutmayalım. Mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalimler ve soykırımcılar diz çökmez.

Şimdi zalimlere diz çöktürme zamanıdır.

 Allah; “Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar. Allah’tan başka dostlarınız olmadığına göre bir yerden yardım da göremezsiniz! Hûd-113”  buyurur.

Ayet açık zalimlerin, hainlerin, Siyonistlerin, katillerin yanında olmayın, durmayın, zalimlere karşı sessiz kalmayın, onları topyekûn boykot edin, onlara karşı kıyam edin diyor.

Böyle bir kıyam ve intifada inanan ve insan olan için farzdır, şarttır.

Haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalmış. Hak ve özgürlükleri gasp edilmiş, yurtları talan edilmiş, insanları kıyıma uğramış, açlığa ve susuzluğa mahkûm edilmiş milyonların yaşadığı bölgelerdir Gazze, Doğu Türkistan, Filistin, Arakan vs.

Uğradıkları haksızlığın, soykırımın, şiddetin, vahşetin karşısında Müslümanların ve dünyanın sessiz kalınmasından rahatsızdırlar.

İnsan olan herkes rahatsızdır.

Dünya mazlumlar için ayağa kalkmıyor, kıyam etmiyor, Müslüman zannedilen liderler LÂL kesilmiş, sırt üstü durumda ayağa kalkamıyor. Zalimler ve katiller bu yüzden diz çökmüyor.

Gerçekten herkes ve her vicdanlı ayağa kalkmalı, mazlumların ayağa kalkmasına yardımcı olmalı, Siyonist çeteye, maşalarına dur demeli, onları tasfiye etmelidir. Böyle bir intifada farzdır, şarttır.

Evet, insan olarak birbirimizin hakkını sınırsız bir şekilde sahiplenmek ve savunmak durumundayız. Kıyam etmeliyiz, intifada halinde olmalıyız ve mazlumları ayağa kaldırmalıyız ki, kıyım ve soykırım son bulsun, kıyımcılar, Siyonist küresel çete ve uşakları yok olsun.

İslamiliğin ve insaniliğin gereği budur.

Zaman mazlumların, Gazze'lilerin ayağa kalkmalarına yardım etmek için KIYAM ve İNTİFADA zamanıdır.

Zalimlerin, katillerin diz çökmesi, küresel çetenin yok olması için İNTİFADA, BOYKOT ve KIYAM şarttır, elzemdir, farzdır.

Zalimlerin her şeyini mümkün olduğunca boykot etmek ve onlara karşı KIYAM etmek her Müslüman’ın ve insanın görevidir.

Bilinmelidir ki, sessiz kalmak pusudur, yok oluştur, zalime destektir.

Hâsılı kelam.

Merhum Necip Fazıl’ın ifadesiyle;

“Yol onun varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! .”

Yüz üstü sürünmekten kurtulup Küresel Siyonist haçlı çetesine karşı KIYAM etme vaktidir.

Hidayete ve özgürlüğe yol açacak bir kıyam ve İNTİFADA.

Selam ve Sabırla… 26.02.2025

 

28 Şubat Zulmün Tavan Yaptığı Gün

 28 Şubat Zulmün Tavan Yaptığı Gün

Veysi ERKEN Dr.

28 Şubat 1997 zalimlerin zulümlerini arttırmaya başladığı gün.

Unutulmamalı, unutturulmamalıdır.

Unutulan zulüm ve soykırım tekrarlanır.

Zalim darbecilerin eylemleri unutulduğu, unutturulduğu için insanımız tepesine yıllarca çökebilmiş, varlıklarına çökebilmişlerdir.

Kenan darbesinsen sonra 28 Şubat milletin tepesine indirilen bir balyoz, üzerinden geçen bir silindir olmuştur.

Unutulmamalı. Zalimleri destekleyen Galata bankerlerinin günümüzdeki uzantılarının malları ve varlıkları müsadere edilmeli, millete iade edilmelidir.

Esasında 60 darbesinden başlayarak bütün darbeler soruşturulmalı ve darbeciler ve destekçileri mahkûm edilmelidir.

28 Şubat darbesinin iki boyutu mutlaka çözülmelidir.

Birinci boyutu askeri, sivil, ekonomik, bürokratik, ticari ve yalakalık boyutlarıyla 28 Şubatçıları ortaya çıkarmak, milletten çaldıklarını millete iade etmek olmalıdır.

O dönemdeki medya ayağı, yazarçizer müsvetteleri, akademisyen diye geçinen köleler, sanayici bilinen hortumcular ve bunları dinleyen bürokratlar mutlaka hesap vermelidir ki, bir daha hiç kimse despotizme heveslenmesin.

Köy yakan, boşaltan zalimlerden, okulların önünde çocukları ağlatan köle ruhlu idarecilerden, hastanelerde örtülüleri, Müslümanları tedavi ettirmeyen, etmeyen firavunlardan hesap sorulmalı, cezalandırılmalı ve hiç kimsenin “la yüs’el” olmadığı gösterilmelidir.

Darbecilerden hesap sormak yetmez?

Darbe dönemlerinde oluşturulan mağduriyetler ve mazlumiyetler de telafi edilmelidir. Bu 28 Şubatın ikinci boyutunu oluşturur.

Başörtüsü mağduriyeti her yerde ve her zeminde telafi edilmeli. “Başörtüsü olmadan asla” denilmeli ve ülkenin bütün toprakları her zerresiyle birlikte örtülülere açılmalıdır. Örtü düşmanlığı yapan herkes cezalandırılmalı ve meslekten men edilmelidir.

Bir maddelik kanunla en yüksek unvanlar ve özlük hakları verilmelidir.

Binlerce, yüzbinlerce mağdurun mağduriyetine son verilmeli, vatanseverlik duyguları yeniden yeşertilmelidir.

Kısaca “Fırat’ın ötesinde bir koyunu kurt kapsa sorumlusu Ömer'dir” zihniyetiyle hareket edilerek kapılan ve yok edilenlerin hakları iade edilmelidir.

Bu çalışmalara her parti gönülden katılmalıdır. Katılmayan zalimlerin safında olmaya devam ediyor olacaktır. Katılmayanlar teşhir edilmelidir ki 15 Temmuz kansızları hortlamasın.

Tabii ki, bu iş birinci derecede iktidar partisinin sorumluluğundadır.

Bir nevi yüzleşmeye davet ediyorum bütün partileri ve partilileri.

Herkes, her birey, kurum ve kuruluş, cemaat ve tarikat,insan haklarından bahseden, insan olan herkese çağrıdır.

Dün geçmiştir.

Mağduriyetler ve mazlumiyetler yaşanmıştır.

Artık hür bir ülkede yaşayalım.

Siyonistler ve uşaklarını, darbecileri ve darbe heveslilerini hayatımızdan çıkaralım.

Sadece Gayrı Müslimlerin borusu ötmesin ülkemde.

Müslüman olarak İslam’ın tüm ilkeleri yaşayış tarzımıza hakim kılınabilsin.

Hasılı kelam.

Gün 28 Şubatçılardan, 15 Temmuz darbecilerinden ve bütün ihanet şebekelerinden hesap sorma zamanıdır.

28 şubat unutulmamalı, unutturulmamalıdır.

Unutulan zulüm ve soykırım tekrarlanır gerçeği asla unutulmamalıdır.

Selam ve sabırla… 28.02.2025