İdeolojik Oltalara Takılanlar
Veysi ERKEN Dr.
Müslümanlar gerek fert gerekse cemiyet, toplum olarak ne zaman “ ideolojik oltalar”a takılmışlarsa yem olup yok olmuşlardır.
Müslüman mümin bilir ve inanır ki, din Allah katında İslam'dır ve ancak Kur’an ve sünnet merkezli tefekkür, tedebbür, teakkul, tezekkür eder ve yaşarsa sırat-ı müstakim’e, doğru yola ulaşır. Aksi takdirde Siyonist haçlı zihniyetinin ideolojik oltalarına takılabilir ve onlara yem olur.
Her şeyini onlar için heba edebilir.
Gerçekte İslami anlamda yol, yöntem, yordam gösteren âlimlere, ariflere zihnini kapatabilir ve hem kendini hem de toplumunu Siyonist haçlılara yem eder.
“Oltaya takılan balık” hikâyesi bunun için ibretliktir.
“Bir avcı avlanmak için gölet'e gitti, hazırladığı iğne düzenekli oltayı gölet'e attı. Bir balık onu görünce yemek için hemen o tarafa yöneldi.
Oradaki büyük ve tecrübeli bir balık ona engel oldu ve oltaya dokunmamasını söyledi. Ona oltanın içinde göremeyeceğin gizli bir diken vardır, onu yediğin anda boğazına saplanır, bin defa çırpınsan da kurtulamazsın diye uyardı.
“Suyun kenarında oturan avcı bu ince ipten senin tuzağa düştüğünü fark edecek, sen acı çekerken o mutlu olacak, bu ince iple seni çıkaracak, bıçakla parçalara ayıracak. Seni ateşte biber baharatı ile pişirecek. On parmaklı insanlar otuz iki dişleriyle seni çiğneyip yutacak; bu senin sonun olacak…”
Büyük balık uyarısını yaptıktan sonra oradan uzaklaştı.
Küçük balık nehirde araştırmaya başladı, avcı yoktu, iştah açıcı yağ yoktu, biber baharatı yoktu, on parmaklı otuz iki dişli adam yoktu, hiçbir şey yoktu.
Küçük balık bu büyük balık cahil, taş devrinden bahsediyor diye başladı söylenmeye…
Söylediklerinde doğruluk payı yok. Kendim araştırdım ve söylediği hiçbir şeyin doğru olmadığını buldum Kişisel gözlemimdir sadece görünene inanırım.
Ne söylenirse hemen inanıyoruz. Bu modern bilim çağında eski moda teoriler benimseniyor.
Kendi kişisel gözlemlerine güvenerek oltayla dalga geçti. Çatalı ısırdı ve acı içinde çırpınmaya başladı. O çırpınırken avcı ipi çekti ve balığı çıkardı.
Yaşanan olaylar büyük balığın dediğini doğruluyordu.”
Evet.
İnsanlar Kur’an ve sünnet merkezli düşünüp yaşamazlarsa küçük balık gibi Siyonist haçlı zihniyetinin “ideolojik oltalar”ına takılıp yem olabilirler. Kapitalizm, kominizim, sosyalizm, feminizm kısaca sonu “izm” ile biten bütün ideolojiler Siyonist haçlı zihniyetinin oltalarıdır ve insanlığı yok etme araçlarıdır.
Bu oltalara takılanlar merhamet, iyilik, şefkat, acıma duygularını kaybeder vahşileşir, bencilleşir, Siyonistlerin soykırımlarını görmezlikten gelir.
Kurtulmak isteyen, cenneti arzulayan, insan olarak hem cinsine merhametle yaklaşmaya çalışanlar büyük balık misali insanları uyaran Resule ve onun örnekliğini yaşayanların uyarılarına, tembihatına uyar hem kendi kurtulur ve toplumların kurtulmasına vesile olur.
Hâsılı kelam.
“Peygamberler ölüm dikeninden sonra insanın başına gelen gaybın tüm hallerini ve olayları detaylı bir şekilde anlatmışlardır. Büyük balık gibi bilge insanlar, Peygamberlerin sözlerini, yaşayışını takip ederek yaşamaya çalışırlar ve küçük balıkları uyarırlar.
Küçük balık gibi farklı ideolojik oltalara takılanlar ise Peygamberlerin yolunu bırakıp kendi ürettikleri düşüncelere göre hayatlarını sürdürürler. Ölüm dikeninin kendilerini sokmasından sonra gerçeği anlarlar. Ama iş işten geçti.
Küçük balık sudan çıktı ve geri dönmedi."
Yolumuzu şaşırmayalım, Siyonist haçlının avcısının ideolojik oltalarına takılıp yok olmayalım inşallah.
Selam ve Sabırla… 22.10.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?