Ya Sabır
Veysi ERKEN Dr.
Sabır iki heceden ibarettir.
Sabrın manası iki yönlüdür.
Sabır bir yönüyle iyiliği, hasenatı yapmaya devam etmekteki direnci diğer yönü kötülüğü yapmamaktaki direnci, direnişi ifade eder, anlatır.
“Ya sefer ya tahammül” bunun mütemmimidir. Sabırla kötülere, soykırımcılara, Siyonistlere karşı daim olarak seferde olacağız biiznillah.
Sabır seferdeki tahammülümüz, direncimiz, direnişimizdir.
Dilimiz “soykırım”a uğratıldı. Kelimelerimiz hem “lugat” hem de “ıstılah” olarak dilimizden söküldü.
“Selam” kelimesinin anlamını ve kullanılış gerekçesini bilmeyen aydın(!) denilen “cühela”mız çoğaldı.
Sabrımız tüketildi.
Sabır.
Ah Sabır.
Seferde sabır.
Seferlerde meşakkate tahammüldür.
“Sabreden zafere erer” diyordu Hz. Muhammed Mustafa sav.
Nerede sabır, niçin sabır, nasıl bir sabır bilmiyoruz.
Seferde ve hazarda sabır.
Sabır.
Unutturuldu.
Neden mi?
Mana ve ehemmiyeti öğretilmedi de ondan.
Sabrın iki yönlü bir direniş ve mukavemet olduğu gerçeğini bize kazandırmadılar da ondan.
Sabır “İyiyi ve iyiliği devam ettirmede devamlılık, kötülüğü ve kötülükten uzak durmada direnmedir hâlbuki.
Eğitirken(!) bunu bize öğretmediler, kavratmadılar, unutturdular.
Sabrımız, direncimiz, mukavetimiz ve hayalimiz kırıldı
“Martin Luther King" veya “Muhsin Yazıcıoğlu” gibi “bir hayalim var” diyen nesil, İsmail Heniye, Yahya Sinvar, Ömer Muhtar, Osman Batur olan bir nesil yetiştiremedik, “sabr”ımızı kaybettiğimiz için.
İnsan yetiştirme niyetimiz ve hedefimizi kaybettik sabrımız olmadığı için.
Gencimize hayatın “iman ve cihad”tan ibaret olduğunu kavratamadık sabrımız olmadığı için.
İnsanımıza Cihad”ın cehdin ve her türlü gayretin, çabanın anlamını ihtiva ettiğini kavratamadığımız ve onları sabırsız ve iradesiz hale dönüştürüldüğümüz için.
Evet.
Direnişin “sabır” olduğunu anlatıyor muyuz?
Direniş; sabır, mukavemet, bir fikir veya meşru davadan dönmemek, hayırlı bir hâl üzere sadakatle kalmayı istemek ve ısrar olduğunu biliyor muyuz?
Sabır iki yönlü bir eylem, iyi olanı ısrarla devam ettirmek, kötü olandan ısrarla kaçınmak.
Sabredin diyor Allah.
“Ey iman edenler! Sabredin, sabrınızda sebat edin, hazırlıklı olun (rabitu), Allah’a takvalı olun ki, felah bulasınız. Âl-i İmran-200”
Direniş ruhunu kazandırmak için “Sabır” kavranmalıdır ki, iman kavileşsin, imkânlar kullanılsın. hazırlıklar, (rabitu) yapılsın ve zafere erilsin
Evet.
“İman varsa imkân var” şuurunu kazanabilmek için “sabır” şarttır.
İnanmak, Uyanmak, Özgürleşmek, Hayal kurmak ve Dirençli olmak “Sabr”ı gerektirir. Bunların olmazsa olmazı “sabırdır”.
Bilinmelidir ki, “Direniş Ruhu” ancak doğru amaç ve hedefler ile uygun zeminlerde, zamanlarda ve doğru kavramlarla kazandırılabilir.
Kavramlar yerinde ve doğru öğretilmezse tefekkür ve uygulama zeminimiz kayar. İnsan savrulur gider, nesiller hedefsiz ve gayesiz olur, devlet yıkılır millet dağılır.
Evet.
Sabır denilen direniş ruhunu kazanamamış insanlar “Ulvi” gayeler peşinde değil, “Süfli” arzular peşinde koşar.
“Ulvi” gayeler için “Hayal” kuramazlar,
Hayali olmayanın hakikati olamaz gerçeğini bilemez “sabır”sızlar.
“Hayalleri olanlar asla uyumaz” anlayışını ruhlarında gerçekleştiremez “sabır”sızlar.
Hüsranda olur sabırsızlar.
Allah; kullarına”
“Asra yemin ederim ki, İnsan gerçekten ziyandadır. Ancak “İman” edip dünya ve âhiret için Salih amel (yararlı işler) yapanlar, birbirlerine “Hakk”ı ve “Sabr”ı tavsiye edenler başkadır. Asr Süresi 1-3”
Hâsılı kelam.
Temennimiz ayetlerde belirtildiği gibi ”İman” edip “Salih amel” işleyen, birbirine “Hakk”ı ve “sabr”ı tavsiye ederek ve yaşayarak direnen, hayallerini gerçekleştirmeye çalışan nesiller yetiştirmektir.
Rabbulalemin yâr ve yardımcımız olsun.
Selam ve Sabırla… 07.03.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?