İYİLİK
Veysi ERKEN
Allah bize iyiliği, ihsanı emrediyor.
İyilik “Birr”, “Hasenât”, “Salihât” ve “Maruf” gibi kelimelerle Kur’an’da ifadesini buluyor.
İyiliği tarif ediyor.
“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik/erdemlilik değildir. Asıl iyi/erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır. Bakara-177
Evet,
Tarifi yapılmış “İyilik” emrediliyor.
İyilik yapın, iyilik bulun deniliyor.
İyiliğin yeryüzüne yayılması için gayret eden, çaba sarf edenler vardır.
İnananlar İyiliğin teşviki için koşturuyor.
Yorulmadan 90 yaşlarında Bizans'ın surlarına kadar koşturuyor.
Hem de iyiliği yeryüzünün tamamına yaymak için.
Ya kötülük.
Şeytanın izinde olanlar da kötülüğü yaymaya, masum canları katlediyor, yeryüzünü işgal etmeye çalışıyor, insanları soykırıma uğratıyor.
Bombalar patlatılıyor.
İnsanlık yok edilmeye çalışılıyor.
İnanıyoruz “bir nefsi haksızca katletmek bütün insanlığı katletmek gibidir”. Allah bize bunu emrediyor.
İman ediyoruz.
Bu imanla haksızca canlara kast eden insan şeytanlarına “lanet olsun” diyoruz.
Bu insan şeytanlarının/esfellerin ağababalarını, Siyonist haçlıları, Trumpları etkisizleştirmedikçe masumlar canlarından olmaya devam edecek.
Ağababalar. ABD, İngiltere ve tüm Siyonist yönetimler.
Siyonist haçlılar ve uşakları.
İnsanlıktan nasibini alamamış “esfel”ler.
Esfele safilin derekesindeki mahlûklar hep piyon ve maşa kullanır.
İşleri ve inançları etrafa kötülük yaymadır.
İblislerinin yolundadırlar.
Kötülüğe ve katliama karşı “Hasenât” hayat bulmalıdır bu topraklarda. Ayette belirtilen iyilik/birr.
“Birr”ler. Asıl iyi/erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır.
Kısaca“Birr” bütün âlemi kaplamalıdır ki, insanlık hayat bulsun.
Amellerimiz “Salihât” vasfıyla vasıflansın ki, değer bulsun, kıymet kazansın.
“Munker”e karşı “Maruf”u hâkim kılalım ki, dünyaya ve insanlığa “iyilik” yağsın.
Ey merhamet.
Neredesin?
Kalplerden ve gönüllerden mi çekildin?
Bu insanlar nasıl oluyor da “insanlık”larını kaybediyorlar/kaybettiriliyorlar.
Nasıl oluyor da “can”lara kıyıyorlar.
Kimler tarafından bombalara dönüştürülüyorlar.
Hangi iblisler.
Hangi şeytanlar devrede.
Yeter artık.
Ey bu coğrafyanın insanları.
Ey bu coğrafyanın mazlumları.
Ne zaman oyunu bozacaksınız.
İki ayaklı insan görünümlü şeytanları ne zaman bu topraklardan def edeceksiniz.
Ey “Maruf” gir kalbimize.
Ey “Hasenât” kuşat her tarafımızı.
Ey “Salihât” bizi unutma
Ve ey “BİRR” bir güneş gibi aydınlat dünyamızı.
Ey rabbim rahmet ve merhametinle bizlere muamele et. Çünkü sen Rahman ve Rahimsin.
Şeytanların ve piyonlarının şerrinden bizi ve tüm insanlığı muhafaza et ya Rabbulalemin ve erhamurrahimin.
Selam ve Sabırla... 18.03.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?