“ERDEM”liler Her Zaman “Galip”tir
Veysi ERKEN Dr.
12 Mart denilince benim aklıma “erdem”li bir hayat yaşamış merhum Galip Erdem ağabeyimiz ve İstiklal Marşımızın kabulü gelir.
Merhum ile az da olsa tanışıklığımız vardı.
Ankara Kurtuluş semti Kıbrıs Caddesinde bulunan Niğde yurdunda ve bir müddet arkadaşlarla aynı evi paylaştığım mekânda özel sohbetlerinde bulunmuşumdur.
Galip ERDEM kararlı, heyecanlı ve imanlı bir duruşun ifadesiydi.
Söz ve karar önemli bir yer tutar insanın hayatında.
Bir sohbetinde gençler muvaffak olmak istiyorsanız verdiğiniz “söz”de durmanız ve “kararlı” olmanız şarttır, farzdır demişti. Kısaca münafık olmayın demek istemişti bence.
Söz ve kararın önemini şöyle açıklamıştı.
Hüseyin Gazi dağında saat 08.00’de buluşup şükür namazı kılmaya karar vermiş ve saat tam 08.00 veya öncesinde bulunabilmiş iseniz başarılı olursunuz. 08.01’de veya sonrasında buluşmuşsanız başarısız olursunuz. Çin sarayını basan Kürşad ve arkadaşlarının başarısız oluş sebebini unutmayınız.
Galip Erdem bize “erdem”li olmanın yolunu öğretti bu darb-ı meseliyle.
Galip Erdem “sevgi” üzerinde fazlaca dururdu.
Bilinen husustur.
Müslüman için “sevgi” ve “nefret” Allah için olmalıdır.
“Habibullah” olmak ve Allah için sevmek kişinin hayatını şekillendirir.
O, “En büyük eksikliğimiz hâlâ birbirimizi yeterince sevmeyi öğrenememiş olmamızdır” derdi.
Tabii ki, bizim için “sevgi Allah’ın rızasını kazanmak” içindir.
Ölçü bellidir.
İ’lay-ı Kelimetullah için Nizâm-ı Âlemi ülkü edinenin sevgisi, öfkesi, hayatı ve çilesi Allah içindir.
O, ülkücünün hayatını çileli görür.
Ülkücü rahata değil, çileye taliptir.
Ülkücü rahatına düşkün değildir ve olamaz. Rahatına düşkün olan “ülkü”sünün erliğini yapamaz.
Günümüzde “Kassam Mücahidleri” bunun timsalidir.
Kassam Mücahidleri rahatın adamı değil, çilenin insanıdır.
Kur’an ahlakı ile ahlâklaşan ve yaşayan ancak ülkücü olabilir.
Ülkücüyü ve çilesini Galip ERDEM şöyle anlatır.
“Gün olur, ülküsüz insanlara gıpta ile bakasınız gelir. Rahat yaşarlar. Tıpkı Şairin söylediği gibi: “Akl-ı şuur”ları vardır, güzel severler. “Bade” içerler ve nihayet göçüp giderler.
Ülkücülerin hayatı bambaşkadır.
Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur.
Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler.
Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür.
Arkadaşları ile aileleri ile hatta sevdikleri ile… bir ülkünün esaslarından ziyade politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sahipleri ile de sık sık ihtilafa düşerler.
Çok defa, başları belaya girer; gene de sinmezler.
Bu halleri “kalabalık”a göre, uslanmamaktır; kendilerine göre de, yılmamak.
Ülkücü dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. (Gazze, Doğu Türkistan, Arakan, Afrika ve bütün dünyadaki İ’lay-ı Kelimetullah için Nizâm-ı Âlemi ülkü edinenler v.e.) Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka ona yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki, halkın hayretine sebep olur.
Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz.
Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde “zevksiz” bir adamdır! Küçümserler onu, hayatı anlamamakla, üç günlük dünyanın hakkını vermemekle itham ederler.
Böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki, inandığına dokunulmasın!
Kalabalığın nazarında o, zavallı bir hayalperesttir. Olmayacak fikirlerin
rüyasına dalmış öylece uyumakta, başkalarını da uyumaya teşvik etmekte…
Bir gün fikirlerinin gerçekleştiği görülse bile, O’na hiç kimse “aferin” demez. Üstelik
“böyle olacağı zaten belli
idi” denilir.
Hâsılı kelam “erdem”liler daima “galip”tir.
“Erdem”liler Hz. Muhammed Mustafa’nın sav yolunda olanlardır. Erdemliler “hılf’ul-Fudul”dandırlar.
Evet.
Bugün 12 Mart 2025 Galip Ağabeyin ukbaya irtihalinin sene-i devriyesi.
Bugün Galip ERDEM ağabeyimizi rahmetle yâd etme günüdür.
Selam ve Sabırla…12.03.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?