Gazze Ümmetin Namusudur, Unutulmamalı ve Sıradanlaştırılmamalıdır
Veysi ERKEN Dr.
GAZZE, Filistin, Aksa.
Siyonist haçlı zihniyetinin yüz yıldır soykırımına, işgaline, vahşetine maruz kalan mazlumlar coğrafyası.
Aksa, Filistin, Gazze.
Vatanımız, Mukaddesatımız, ecdadımızın emanetidir.
Siyonist haçlıların ve uşaklarının çaldıkları vatanımız, diyarımız, toprağımız ve sevdamızdır.
“Enkaz-ı beşer”e çevrilen yer.
İslam toplumlarının ve insan kalanların “kıyam”ını gerektiren yerdir GAZZE.
Acil hem de çok acil bir şekilde insanların oraya akması ve vahşeti durdurması gereken yerdir.
Heyhat vicdanlar kurudu, ahlak iflas etti, iman göğüslerden çekildi. Devletler, milletler ve bireyler sessizliğin karanlığına gömüldüler.
Adeta Gazze’yi sıradanlaştırdılar, vakıayı adiyeden saymaya başladılar.
Boykotu unutanlar, Siyonistlere uşaklık edenler piyasada.
Medyayı dinliyorum ve seyrediyorum.
Etraf sadece bina yıkıntıları ile değil “enkaz-ı beşer” ile dolu.
Dünya yardım edeceğine, sahipleneceğine konuşuyor, boykottan kaçınıyor ve zulme ortak oluyor.
Evet.
Vicdanlılara, insan olanlara, insan kalanlara sesleniyorum.
Gazze vakıayı adiye değildir, sıradan bir olgu değildir. Siyonist haçlı katillerinin ve uşaklarının sürekli olarak vahşetlerini, katliamlarını, soykırımlarını ve cinayetlerini işledikleri yerdir.
Bunu unutmadan ve gecikmeden Gazze’ye müdahale ve yardım edilmeli, soykırım durdurulmalı, insanlar huzura kavuşturulmalıdır.
Herkes, her toplum gücü nispetinde bunu yapmakla mükelleftir.
Sorumludur.
Vazifesini yapmayan hesaba çekilecektir, cezasını çekecektir “ukba”da.
Biliyoruz ve inanıyoruz Allah kişiye/nefse kaldıramayacağı yükü yüklemez. Demek ki, yüklenmemiz gereken yükü yüklenmekle mükellefiz, mesulüz ve sorumluyuz.
Elimizle, dilimizle ve buğzumuzla.
Hz. Muhammed Mustafa yaşayışıyla bize örnek/ usve-i hasene olmuştur. Bize şunu telkin etmiştir. “Bir kötülüğü gördüğünüzde, karşılaştığınızda onu elinizle ortadan kaldırmaya, düzeltmeye çalışınız. Gücünüz yetmiyorsa dilinizle gidermeye çalışınız. Buna da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğz ediniz” tarzında yol göstermiştir.
Gönlümüz, vicdanımız ve gözyaşlarımız mı kurudu da Gazze’deki vahşete karşı sessiz duruyoruz, vakıayı adiyeten zannedip “sıradan”laştırıyoruz.
Utanın.
Filistinli çocuk;
“Utanın, utanın, (utanma duygusunu kaybetmediyseniz) utanın; yazıklar olsun size!” diye haykırıyordu yıllardır.
Seyredin, seyredelim ve utanalım. Belki o küçük sabi artık yaşamıyordur bile.
https://www.youtube.com/watch?v=_FgC8ORB5_Q
Utanmalıyız. Tabii ki, utanmamız bitmediyse, duamız yok olmadıysa.
Hâsılı kelâm.
Ümmetimizi, milletimizi ve bütün vicdan sahibi olanları intibaha, uyanışa, yardıma, duaya ve gücü nispetinde müdahaleye davet ediyorum.
Sivil Toplum kuruluşları, tarikat ehli olanlarımız neredesiniz.
Atalarımız gibi “ahî”ce, kardeşçe, mümince, insanca davranmakla mükellefiz. Kardeşlerimizin imdadına yetişmekle sorumluyuz.
Allah Allah diyenler artık Siyonist haçlı zihniyetinin efendilerine, uşaklarına ve katillerine boykotla ve bütün imkânlarımızla yallah yallah dememizin zamanı gelmiş hatta geçmiştir.
Unutmayalım “unutmak pusudur, yok olmaktır”
Sıradanlaştırmak ölümdür.
Gönülleri Gazze ve bütün mazlumlar için birleşenlere, uzaklarda dertleşenlere selam olsun.
Gazze’yi, Türkistan’ı, Afrika’yı, Arakan’ı ve bütün dünyanın mazlumlarını unutmayanlar, selam sizlere.
Selam ve Sabırla… 13.03.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?