15 Mart 2025 Cumartesi

90 Küsur Yaşlardaki Delikanlı Mücahid

 90 Küsur Yaşlardaki Delikanlı Mücahid

Veysi ERKEN Dr.

Cihad geniş bir kavram.

Malla, canla ve başka yöntemlerle de yapılır.

Söz ve yazı kullanılan yöntemlerdir.

Cihadın yaşı ve zamanı yoktur.

Her yaş ve zamanda cihad edilmelidir, cehd halinde bulunulmalıdır.

Allah Ey iman edenler! Sizi, elem verici azaptan kurtaracak bir ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Saff 10-11buyurur.

Dikkat edilirse ayette “yaş”, “mekân” ve “zaman” sınırlaması yoktur.

Bize örneklik teşkil edenlerden birisi Ebû Eyyûb el-Ensârîdir. (r.a.)

90 yaşını aşkın bir delikanlı iken İstanbul’un fethine iştirak etmiş bir sahabedir. “Sağlıklı olan herkesin Allah yolunda savaşa katılması gerektiğine inanan Ebû Eyyûb el-Ensârî, “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız” (el-Bakara 2/195) meâlindeki âyette sözü edilen tehlikeyi savaşa gitmeyip işiyle gücüyle meşgul olmak şeklinde açıklardı.

Bu sebeple ihtiyarlık döneminde bile her yıl bir savaşta bulunmaya gayret etti. Katıldığı seferlerin sonuncusu Müslümanların ilk İstanbul kuşatması oldu.

Onun bu kuşatmadan bir yıl sonra (49/669) gönderilen Yezîd b. Muâviye kumandasındaki takviye birliğin içinde bulunduğu da rivayet edilmektedir.

Ebû Eyyûb, kuşatma devam ederken hastalanarak 49 (669) yılında vefat etti.” https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-eyyub-el-ensari

Her mümin Müslüman bu şuurla yetiştirilmelidir.

Her ebeveynin ve yöneticileri başta gelen görevi çocuklarını ve yönettiklerini bu şuurda yetiştirmeleri yönünde gayret etmeleri bir mükellefiyettir.

Delikanlı olmak ve kalmak yaş konusu değil, iman, sabır ve cihad ülküsü konusudur.

Zamanla, mekânla, yaş’la ve imkânla mukayyet değildir.

Herkes imkânı ölçüsünde cihada iştirak etmekle mükelleftir.

Ayetlerde  Allah’ın elçisi ve müminler, rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. “O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız” ve “İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz rabbimiz, gidiş sanadır” dediler. Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır.

Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri boynumuza borç kılma!

Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinle muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et! Bakara 285-286” buyrulur.

Hâsılı kelam.

Her mümin Müslüman Ebû Eyyûb el-Ensârî’yi örnek almalı, çocuklarını onun gibi yetiştirmelidir ki, dünya huzur bulsun.

Selam ve Sabırla… 15.03.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?