Nasıl Bir Hayat? İslâmî mi, İslâm Dışı mı?
Veysi Erken
Siyonizm dinine istinad eden Batı/batıl düşüncesi Siyonist haçlı zihniyeti hayatı parçalayarak yorumlamaya çalışır. Sosyoloji, psikoloji, felsefe, tıp vs kavramlarla hayatı parçalar. Ortak tafakkuh zeminini ortadan kaldırır.
İslâm düşüncesi ise Kur'an ve onun uygulayıcısı olan Hz Muhammed Mustafa'nın sav sünnetini temele alarak hayatı bütüncül anlamaya, anlamlandırmaya ve yaşatmaya çalışır.
Maalesef asırlardır Müslümanların zeminleri azar azar kaydırılmış ve nerdeyse ortadan kaldırılmıştır.
Müslümanlar İslam düşüncesi zeminini oluşturan fıkhı/ fıkh etme zeminlerini kaybettiklerinden dolayı batılıların/ batılların zihin anlamında köleleri durumuna düşmüşlerdir/ düşürülmüşlerdir.
Özellikle Türkiye açısından baktığımızda bunu sosyal bilimlerle uğraşanlarda belirgin bir şekilde görürüz.
Diyebiliriz ki, Müslümanlar İslam dışı ilkelerle amel eder ve gayrı İslami ilkeleri savunur hale dönüşmüştür.
Bilhassa ilahiyatçı denilenlerin ekseriyeti parçalayıcı düşüncenin tilmizleri olmuşlardır denilebilir.
Sapmalar o kadar arttı, belirginleşmiştir ki, ironi adı altında Kur’an-ı Kerimle, Ayetlerle ve Hz. Peygamberin Kuranı uygulaması olan sünnetiyle alay etme derekesine düşmüşlerdir.
Müslümanlara çağrım şudur. İçine düşürüldüğümüz bu derekeden kurtulmaya çalışalım. Esasında Kur’an-ı Kerimi bir bütün olarak okuyup, öğrenip, anlayıp ve uygulamamız gerekirken sadece şu ayetleri doğru okuyup, anlayıp yaşarsak düşüncemizi sağlam ve bütüncül zemine oturtmuş oluruz.
"De ki: Gelin, rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; biz, sizin de onların da rızkını veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın yasakladığı cana kıymayın. İşte bunları Allah size emretti; umulur ki düşünüp anlarsınız.
Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmeyin. Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti.
Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun; (başka) yollara sapmayın; sonra onlar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte günahtan korunmanız için Allah bunları size emretti. En'am 151-153."
Sadece bu ayetler bile hayatımızı doğru kurgulamaya yeter.
Geliniz, Siyonizm dinide müstenit Siyonist haçlı zihniyetinin tuzaklarından kurtulalım. Kur’an-ı Kerim ve Sünnete dönelim.
Düşüncemizi kendi zeminimize ve fıkha istinat edelim.
Hâsılı kelam, bütün dostlara ve okuyuculara tavsiyem şudur.
Geliniz Rabbulalemin'in vahyine, Hz Muhammed Mustafa'nın sav tebliğine ve uygulamalarına dönerek hayatımızı anlamlı yaşayalım.
Selam ve sabırla... 29.10.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?