22 Mayıs 2024 Çarşamba

"Adalet Bu Değil"

" Adalet Bu Değil"

Veysi ERKEN Dr.

“Adalet bu değil”

Gerçekten “adalet bu değil”

Mağdur ve mazlumların haklarının gözetilmediği, zalimlerin serbest bırakıldığı, dünyevi anlamda keyif çatacakları vasatı sağlamak adalet değildir.

Maalesef adalet darbecilerin, katillerin, kışkırtıcıların piyasada dolaşmalarına imkân sağlamakla darmadağın edilmiştir.

Hakikatte Adalet her alan ve herkes için gereklidir. Devletler ve milletler adaletsizlikten yıkılır. Tarih yıkılan ve dağılan milletlerin ibretlik hayatlarıyla doludur.

Adalet; duygu, düşünce, ahlak ve davranışlardaki denge anlamına gelir. Denge ortadan kaldırıldığında terazi şaşar.

Adalet, pay; bir kimseye payına düşen hakkı âdil bir şekilde verme anlamında ifadesini bulur. Adalet hakkın hak sahibine teslimini zorunlu kılar.  Mağdur ve mazlumun rızası olmadan ve bilgisi dışında zalimden hakkının alınmaması adaletsizlik demektir.

28 Şubatçılar ve Kobani bahanesiyle eylemleriyle suça teşvik edenlerin hak ettikleri cezalara çarpıtılmaması ve dışarıya salınması adaletin olmadığının göstergesidir.

 Kur’anı Kerimde “Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun. (İnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar Allah onlara sizden daha yakındır. Öyleyse siz hislerinize uyup adaletten ayrılmayın. Eğer adaletten sapar veya üzerinize düşeni yapmaktan geri durursanız bilin ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.”

Bilhassa yönetimler adaleti sağlamakla mükelleftir ve mağdura sormadan, rızasını almadan kimseyi affetmeye hakkı yoktur.  Böyle davranışlar adaleti zedeler ve toplumu çökertir.

Bilindiği üzere Devlet denilen organizasyon,  bir topluluğun teşkilatlanmış ve teşkilatlandırılmış birliğini ifade eden yapıdır. Bu yapının işleyişi kurallar çerçevesinde “insan” vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Organizasyonun işleyişinde yer alan birim ve bölümler yapıyı oluştururlar. Birim ve bölümleri oluşturan personel vazifelerini “adalet” ölçüleri dâhilinde yerine getirmesi gerekir.

Son kararlar “adalet” ölçülerinin gözetilmediğinin göstergesidir. Mazlum ve mağdurların hakları korunmamış, suçlular azad edilmiştir.

İçtimai işleyişte “adalet” yoksa veya zayıflatılırsa “adavet” artar.

Adavet” zulmetmek, haklılık sınırını aşmak, haddi aşmak ve kötülük etmek anlamında olup yönetimin bundan kaçınması gerekir.

Yönetim bundan kaçınmadığı gibi adalet terazisi şaşmış, kısasta hayat vardır ilkesi ortadan kaldırılmış, toplumda şiddet, cinayet, ahlaksızlık artmış ve artmaya devam ede gelmektedir. Halbuki Allah Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız. Bakara-179” diye buyurur.

Maalesef toplumun içinde huzursuzluk ve cinnet hali artmaktadır.

Bugün bu durumu yaşıyoruz.

Umulur ki en kısa zamanda durum düzeltilir.

“Adalet bu değil” sözü yerine “Adalet” budur sözü kaim olur.

“Adalet”le “Kamet” ve “İstikamet” korunur.

Selam ve Sabırla… 22.05.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?