Gazze için Türkiye’deki Üniversiteler, Üniversite Gençliği Nerede?

 Gazze için Türkiye’deki Üniversiteler, Üniversite Gençliği Nerede?

Veysi ERKEN Dr.

“Türkiye'nin en ücra köşesine kadar yayılsın, öğrenci kendi evinde okusun, büyük şehirlerde zelil olmasın diye Anadolu’nun ilçelerine kadar götürülen üniversiteler; Gazze’de, insanlığın literatüründe kayıtlı olan kelimelerin anlatmak için çaresiz kaldığı bir vahşet yaşanıyor, siz neredesiniz?

Protesto kültürünün beşiği olan üniversitelerde genç beyinlerin ve duyarlı yüreklerin kampüslerinden, amfilerinden, dershanelerinden, kütüphanelerinden dalga dalga yükselen dünyadaki erdemli, inançlı ve dirençli haykırışlar Türkiye üniversitelerine ulaşmadı mı?

İnsan soyuna karşı işlenen Gazze’deki hunharlığı hangi ideoloji köreltebilir, hangi ideoloji görmezden gelebilir, hangi ideoloji susturabilir ki siz susuyorsunuz?” https://www.haber7.com/yazarlar/ferman-karacam/3420099-universiteler-simdi-degilse-ne-zaman diye soruyor Ferman Karaçam.

Haklı bir soru.

Sahi gençler ve akademik camia nerede?

Kaçıncı uykularında veya eğlencelerindeler.

Hala Siyonist haçlı zihniyetinin mallarıyla mı besleniyorlar? Gazze’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın pek çok yerinde katliamlar, vahşetler, işgaller, soykırımlar sürdürülürken üniversitelerimiz ve gençlerimiz nerede?

Devlet Bahçeli hocanın ifadesiyle Kudüs’ün Bozkurtları nerede?

Maalesef gördüğüm manzara iyi değil.

“Şehirler imar edilirken, nesiller/ gençler ihmal edildi, ihmal edilen nesiller/gençler şehirleri” sessizlikleriyle, hissiyatsızlıklarıyla, ülküsüzlükleriyle imha ediyorlar, şehirlerin ve insanların soykırıma uğratılmalarına sessiz kalıyorlar, Siyonist haçlı zihniyetinin mallarıyla besleniyorlar, köleler gibi sessiz kalıyorlar.

Bir nevi “dip diri meyyit”lere dönüşmüş bir gençlik ve akademik camia ile karşı karşıya karşıyayız.

Şimdi uyanma ve uyandırma vaktidir.

Merhum Akif gençleri ve genç kalanları uyanışa ve uyanıklığa davet ediyor.

“Ey dipdiri meyyit! “İki el bir baş içindir”
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin, niye bilmem ki, süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?” diyor.

Allah bizi uyanmaya, çalışmaya, çabalamaya davet ediyor.

Kur’ân-ı Kerim’de, ”İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm Sûresi, 39) buyruluyor.

Haydi, gençler uyanmaya, sahaya inmeye mazlumların, soykırıma uğrayanların, vahşilerce katledilenlerin yanında yer almaya, yaralarına merhem olmaya, açlarını doyurmaya, susuzluklarını gidermeye, çalışmaya ve Siyonist haçlı zihniyetini BOYKOT ile ademiyete terk etmeye.

Selam sizlere, selam GAZZE’lilerin, Doğu Türkistanlıların mücadelesine katılan gençlere.

Selam sizlere diye sesleniyor Atsız.

Evet.

“Zafer, ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir.

Gönülleri birleşenler ölse de bir gün,
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.

Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!”

Binlerce selam GAZZE için sahaya inen gençlere, yürekleri, gönülleri Allah için zafere koşan gençlere.

Selam ve Sabırla… 04.05.2024