24 Mayıs 2025 Cumartesi

Kitabı Sağından veya Solundan Verileceklerin Hali

 Kitabı Sağından veya Solundan Verileceklerin Hali

Veysi ERKEN Dr.

Kur’anı Kerime ittiba eden, uyan herkes denetlendiğine, her davranışının, fiilinin ve sözünün kaydedildiğine inanır.

Bu durum ayetlerde teferruatlı bir şekilde anlatılır. Herkesin, İki ayaklı, insan görünümlü, şeytanların ayak izlerini sürenlerin, münafıklaşanların durumları ve gözetlendikleri şöyle ifade edilir. “Hayır! İnanacak yerde siz hâlâ dini yalan sayıyorsunuz. Oysa sizi gözetleyen muhafızlar, değerli yazıcılar var. Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar. İnfitâr, 9-12”

Sadece bilme değil elbette, söylenen, fiile dönüşen her şey kayıt altına alınır. “İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptıklarını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız. O hiçbir söz söylemez ki yanında çok dikkatli bir gözetleyici olmasın! Kâf, 16-18”

Kayıt altına alınan her söz ve fiil karşımıza çıkacak, sağ veya sol cenahımızdan verilerek konumumuz bizlere bildirilecek.

“Kitabı sağ tarafından verilen kimse der ki “Alın kitabımı okuyun; Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten bekliyordum.” Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir; Meyveleri kolayca devşirilebilir yüce bir cennettedir. Onlara “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak âfiyetle yiyin için” denir. Kitabı sol tarafından verilene gelince o, “Keşke” der, “Bana kitabım verilmeseydi de hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Keşke ölümüm her şeyi bitirseydi! Malım bana hiç fayda sağlamadı; Güç ve saltanatım elimden çıkıp gitti. Hakka, 19-29”

Evet.

Kitabımız verilecek ve bizler başkasının günahını yüklenmeden çabamızın, Allah’ın rızasını kazanmak için sarf ettiğimiz gayretimizin karşılığını alacağız.

Çabamızın karşılığını tas tamam alıp cennete veya cehenneme yerleşeceğiz. Ayetlerde, “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder. Ve çabasının karşılığı ileride mutlaka görülecektir. Sonra kendisine karşılığı tastamam verilecektir. Necm, 38-41” buyrulur.

Çabamız Allah’ın rızasını kazanmak ve kitabı sağ cenahından verileceklerden olma yönündedir diye dua ediyoruz.

İnşallah duamız ve çabamız kabul olur.

Kitabı sol cenahından verilecekle gelince.

Onların vay haline.

Esasında kitabı sol cenahından verileceklerin işledikleri fiiller ve söyledikleri sözlerle bu dünyada da cehennemde yaşadıklarına şahitlik ediyoruz diye düşünüyorum.

Selam ve Sabırla… 24.05.2025

 

Çalanlar ve Oynayanlar

 "Çalanlar ve Oynayanlar"

Veysi ERKEN Dr.

Merhum Galip Erdem ağabeyden menkul “Türkiye’de bir çalanlar var bir de oynayanlar var derdi. Oynayanlar çok coşkulu ve keyifli oynarlar, başkaları tarafından oynatıldıklarını kat’iyen bilmezler”

Bu tespit doğrudur.

Türkiye’de çalanlar, hırsızlıkta sınır tanımayanlar, ülkemizi Siyonistlere şikâyet edecek kadar adiliklerini ortaya koyanlara alkış tutanlara, onları savunanlara baktıkça bu tespitin ne kadar doğru olduğunu bir kere daha anlıyorum.

Rüşvet, irtikâp, israf, konserler adı altındaki hırsızlık suçu ile suçlananları canhıraş savunanları, müptezelleşenleri, istihale geçirenleri, esfel derecesine değişerek düşenleri, ihanet şebekesine iltisaklı duruma dönüşenleri gördükçe bu sözün ne kadar ehemmiyetli olduğunu bir daha anlıyorum.

Maalesef kendini eski ülkücü, milli görüşçü, nurcu, Süleymancı ifade eden bir takım türedi.

Nasıl türedi, kimler türetti malum.

Basın, yayın, medya, sosyal medya vs yol ve yöntemlerle türetildiğini görüyoruz ve bunlar çalanları kutsamak için oynuyorlar, halay çekiyorlar, İslam’dan ve insanlıktan uzaklaştıklarını ortaya koyuyorlar.

Biliyoruz ve inanıyoruz ki Müslüman olmak demek “vahyin(Kur’an)” bildirdiği akideye (iman esaslarına) inanmak ve ona göre yaşamadır.

Bunun ötesi yoktur.

Maalesef Müslümanlar (Kendini eski ülkücü, nurcu, milli görüşçü, Süleymancı vs.) bu ilkelerden büyük oranda uzaklaştırılmış, devşirilmiş, münafıklaştırılmış ve hayat tarzı başka ilkelere göre yaşar hale getirilmiştir.

Hırsızlıkları ve hırsızları oynayarak kutsallaştırma derekesine düşmüştür.

Bu tipler başkalaşmış, devşirilmiş, zehirleşmiş ve başkalaştırılmıştır.

Tam bir münafık olmuştur.

Zehrini kusar hale getirilmiştir.

Bu dönüşümün en önemli faktörlerinden birisinin Sabatayistlerin içimizde ve her alanda etkin olmalarıdır.  Sabetayistler, pakraduniler, meşhediler Fetöitler marifetiyle hemen hemen her gruba sızmışlar ve onları oynayanlara çevirmişlerdir.

Bilindiği üzere Sabetaycılar “Müslüman dini görüntüsü altında Ortodoks Yahudilikten farklı olarak Tora-Kabbala ekolüne bağlı bir sistem geliştirdiler.”(1)

Sabetaycıların “akideleri (inanç esasları) tamamen İslam dışı olmakla beraber zahiri olarak “Müslüman” görünen bir anlayışa sahip oldukları ayan beyandır.

Sabetaycıların inanışları gereği “Benzeme-Benzet” (2) ilkesini benimsemiş olduklarından asla Müslüman’a benzeme, gerçek imana sahip ve vahye uyma dertleri olmadığı gibi Müslümanları kendilerine “Benzetme” çabasından da asla vazgeçmiş ve ya vazgeçecek değillerdir. Bu inanışlarının gereğidir.

Müslümanların, çalanlar için oynar konuma dönüşenlerin hayatını tahlil ettiğimizde bu tahribatı ve değişimi görüyoruz maalesef.

İster mevzuat zorlamasıyla, ister kitle iletişim araçlarının etkisiyle, ister başka sebeplerle deyin fark etmez üzülerek belirtiyoruz ki, Müslümanların yaşayışları büyük ölçüde Sabetaycıların yaşayışına dönüşmüş ve hırsızları kutsar hale gelerek oynayanlar safına çekilmişlerdir.

Artık Müslümanların ekseriyeti sabetaycılara benzemiştir. Münafıklaşmışlardır. En tipik grup “ülkücüyüm, nurcuyum, milli görüşçüyüm değip CHP’lileşendir.

Bunlar neredeyse her haramı helal veya mubah görür oldular.

Faizden tutun, teşhirciliğe veya sapkınlığa varan davranış değişikliği günlük yaşayış haline gelmiştir.

İşini faiz üzerinde kurmayan bir kişiyi bulmak neredeyse zordur.

CHP’lileşenlerde ahlaki davranışı küçümsemeyen kişi kalmamıştır diyebiliriz.

“Bir kereden bir şey olmaz” diyerek her türlü haram, hırsızlık, edepsizlik ve şerefsizlik mubah olarak görülmeye başlanmıştır.

Üzülsek de bu gerçeklik etkilidir ve Sabetaycılar  “Benzeme- Benzet” ilkeleri doğrultusunda Müslümanları dönüştürmüşlerdir.

Artık İslam’a ve Müslümanlara saldırı büyük oranda bu taifeden gelmektedir.

Umarım ki, “benzeme-benzet” ilkesini zorla veya sinsice bize dayatan ve bu şekilde hırsızları kutsayarak oyunculara dönüştürülenler “titreyip özlerine, İslam’a” dönerler, kurtulup ülkelerine faydalı olurlar.

Ve böylece İslam ile İslamlaşırlar.

Kısaca ya İslam’la İslamlaşırlar da yıkılarak/dağılarak ve ahlaksızlaşarak cehennemin yolunu tutmaya devam ederler, cehennem çukuruna yuvarlanırlar.

Selam ve Sabırla…24.05.2025

 

 

1-    Ilgaz Zorlu, Evet, Ben Selanikliyim Türkiye Sabetaycılığı, Belge Yayınları, 7. Baskı, İstanbul-1999, S.22

2-    A.g.e. s.22

 

23 Mayıs 2025 Cuma

İnsan Olmak

 İnsan Olmak

Veysi ERKEN Dr.

“Kimi insan derttir, kimi insan derman. Kimine yaklaştıkça şifa bulursunuz, kiminden uzaklaştıkça” sözünü daima hatırlamak gerekir diye düşünüyorum. Derman olanlara yaklaşmak temel vazifemiz olmalıdır ki, şerefli hayatımızı tamamlayalım ve şifa bulalım.

Unutma.

“Ey İnsan!

Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev hayattır...

Bu sebeple bir lokma için şerefini ayaklar altına almaya,

bir zamanlık mevki için ayak öpmeye,

bir anlık zevk için namusunu lekelemeye,

günlük menfaatler için faziletini  karartmaya

DEĞMEZ”

Hayatımız bize değer ve şifa katan, değersizleştirmeyen kişilerle ahbap olmamızı gerektirir. Bir dostumun “şifalı insan” ile ilgili gönderdiği bilgiyi paylaşayım. Belki şifamıza vesile olur.

"Şifalı insan" deyimi, mecazi anlamda hem kendine hem de çevresine iyi gelen, varlığıyla huzur, umut ve iyilik yayan kimseler için kullanılır. Bu tür insanlar, adeta bir ilaç gibi ruhlara dokunur. İşte böyle bir insanı tanımlayan bazı özellikler:

1. Kalbi temizdir: Kin, kibir, haset gibi duygulardan arınmıştır. Samimi ve içtendir.

2. Sözleriyle iyilik taşır: Konuşurken yıkmak yerine yapmayı seçer. Teselli eder, yüreklendirir, dua eder.

3. Dinlemeyi bilir: İnsanları yargılamadan dinler, anlamaya çalışır.

4. Varlığı huzur verir: Yanında kendinizi güvende, anlaşılmış ve değerli hissedersiniz.

5. Paylaşmayı sever: Bildiğini, sahip olduğunu ve sevgisini esirgemez.

6. Doğayla barışıktır: Toprağı, hayvanları ve bitkileri sever; yaşamın şifasını tabiatta arar.

7. Kendini tanır: Ruhsal, zihinsel ve fiziksel dengesini kurmuş; kendisiyle barışmıştır.

8. Dualı insandır: Hayatına dua, şükür ve sabır yerleşmiştir.

9. Sabırlıdır: Zorluklar karşısında metin, insanlarla ilişkilerde anlayışlıdır.

10. Geçmişin ve geleneğin bilgeliğini taşır: Atasözleriyle, halk hikâyeleriyle, geleneksel şifa yöntemleriyle iç içedir.”

“Kimi insan derttir, kimi insan derman. Kimine yaklaştıkça şifa bulursunuz, kiminden uzaklaştıkça” sözünü unutmayalım ve yaşayalım.

Selam ve Sabırla… 23.05.2025

 

 

 

 

 

Mal ve Saltanat

 Mal ve Saltanat

Veysi ERKEN Dr.

Niyeti Allah’ın rızasını kazanmak olmayanın “mal”ı ve “saltanat”ı kendisine fayda sağlamaz.

Hayatı varlık içinde yoklukla, sıkıntıyla geçer.

Toplumumuzdaki bunalımları, ahlaksızlıkları, hırsızlıkları, namussuzlukları, tecavüzleri incelediğimizde bu davranışları işleyenlerin tamamına yakını kendilerini Müslüman gösteren, Müslüman görünümlü veya münafık olanlar ve gayrı Müslimler tarafından işlendiğini görürüz.

Bunların kitabı sol tarafından verileceklerdir. Kitabın sol taraftan verileceklerden olmak tehlikelidir. Sol”dan kaçınmak gerek.

Ayetlerde “Kitabı sol tarafından verilene gelince o,

 “Keşke” der, “Bana kitabım verilmeseydi de hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!

Keşke ölümüm her şeyi bitirseydi!

Malım bana hiç fayda sağlamadı; Güç ve saltanatım elimden çıkıp gitti.Hakka, 25-29”

Buradan anlaşılacağı üzere amellerimiz niyetimize göre şekillenir, mal ve saltanatımızla değil.

Niyetimiz Allah’ın rızasına uygun ise amellerimiz düzgün olur.

“Ameller niyetlere göre şekillenir” sözü bu gerçeğin kısa bir özetidir.

Niyet Allah’ın rızasına yönelik değilse ameller bozuk olur ve mal, mülk, saltanat fayda vermez, kitap sol cenahtan verilir ve kişi cehenneme yuvarlanır.

Dünyası cehenneme dönüşenleri de bu mantıkla araştırmakta fayda var.

Ve bir gün.

“Dünyasına,

Güvenmem dünyasına,

Dünya benim diyenin,

Dün gittik DÜN yasına” doğru yuvarlanır.

Mal ve saltanatının hesabını verir.

Selam ve Sabırla… 23.05.2025

 

22 Mayıs 2025 Perşembe

Tek Gündem: Gazze

 Tek Gündem: Gazze

Veysi ERKEN Dr.

GAZZE’de soykırım, vahşet, işgal, açlık, susuzluk devam ediyor, firavunlar, firavunlaşmışlar sessizlik ve suskunluk hallerine devam ediyor.

Vicdanlı, insaflı ve insan olanlar haykırıyor.

Tek gündemimiz GAZZE ve GAZZELİLER diyor.

Hollanda’da, İngiltere’de, ABD’de yüz binler haykırıyor, Rachel Corie’ler çoğalıyor.

Bütün Müslümanların, insan olanların, insan kalanların bu vahşet karşısında tek gündemleri olmalıdır.

TEK GÜNDEM GAZZE olmalıdır ki, vahşet, soykırım işgal, katliam bitirilebilsin Siyonist haçlı zihniyeti ve kışlası İsrail tasfiye edilebilsin.

Bilindiği üzere siyonist haydutlar çetesinin maşası Trump Kanada’yı, Grönland’ı, Panama’yı satın alacağını, Gazze’ye, Filistin’e el koyacağını gizliden değil açıktan söylüyor.

Bunun için TEK GÜNDEM GAZZE olmalıdır ki, siyonist çeteye karşı küresel intifada olabilsin.

TEK GÜNDEM GAZZE olmalıdır ki, küresel Siyonist haçlı çetenin kıyımı, soykırımı, vahşeti, işgali dünyanın her yerinde bitirebilsin.

TEK GÜNDE GAZZE olmalıdır ki, küresel İNTİFADA dünyanın her yerinde gerçekleşsin.  

İnsan olanlar, insan kalanlar GAZZE için intifada yer almalıdır, almak mecburiyetindedir.

Gazze’deki ve başka yerlerdeki vahşeti durdurmak için öncelikle Amerika’daki Küresel Siyonist haçlı çetesine karşı İNTİFADA başlatılmalıdır.

Evet.

TEK GÜNDEM GAZZE.

GAZZE’DE KIYIM var KIYIM.

Sadece KIYIM, KIRIM değil SOYKIRIM, vahşet, zulüm, işgal, katliam var.

“KIYIM”I durdurmak için küresel Siyonist çeteye karşı tek gündem GAZZE ile KIYAM ve İNTİFADA şarttır, farzdır.

Kıyam ayağa kalkma, bir işe ve fiile teşebbüs etme, zalime, Siyonist Haçlıya karşı isyan etmedir.

Şimdi kıyamın zamanıdır.

Unutmayalım. Mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalimler ve soykırımcılar diz çökmez.

Şimdi tek gündem GAZZE ile zalimlere diz çöktürme zamanıdır.

 Allah; “Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar. Allah’tan başka dostlarınız olmadığına göre bir yerden yardım da göremezsiniz! Hûd-113”  buyurur.

Ayet açık zalimlerin, hainlerin, Siyonistlerin, katillerin yanında olmayın, durmayın, zalimlere karşı sessiz kalmayın, onları topyekûn boykot edin, onlara karşı kıyam edin diyor.

Tek gündem GAZZE ile kıyam ve intifada vaktidir.

Hâsılı kelam.

Evet.

Merhum Necip Fazıl’ın ifadesiyle;

“Yol onun varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! .”

Yüz üstü sürünmekten kurtulmak için TEK GÜNDEM GAZZE ile küresel Siyonist haçlı çetesine karşı KIYAM etme vaktidir.

Hidayete ve özgürlüğe yol açacak TEK GÜNDEM GAZZE ile kıyam ve İNTİFADA.

Selam ve Sabırla… 22.05.2025

 

Gazze İçin Dua

 Gazze İçin Dua

Veysi ERKEN Dr.

Gazze’yi ve mazlum insanlar aç bırakanları Allah da aç bıraksın…

Susuz ve yardımsız bırakanı da Allah susuz ve yardımsız bıraksın…

Sessiz kalanlardan Allah rahmet, merhamet ve bereketini alsın…

Siyonist haçlı zalimleri, katilleri, işgalcileri, vahşileri, şeytanları karşısında onları yüzüstü bırakanlardan Allah rahmetini alsın, iktidarlarını yerle yeksan eylesin…

İslam diyarlarının imkânlarını, servetlerini ve paralarını Siyonistlere peşkeş çeken ÇÖL FİRAVUNLARINI yok etsin…

Ve.

“Rabbimiz,

 Gücümüz tükendi, Muhammed ümmetinin hüznü, kederi, sıkıntısı haddini aştı. Yusuf’unun hasretinden gözlerini kaybeden Hz. Yakup’un dualarıyla niyaz ediyoruz sana.

“Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah’a arz ederim. Sizin bilmediğiniz şeyleri ben Allah’ın öğretmesiyle bilirim.” Sen ümmeti elemden ve zulümden kurtar Allah’ım! (Yusuf 12/86)              

…….

Ya Rabbi!

Müslümanların harim-i ismetini yok sayanları; Mescid-i Aksa’yı postallarıyla çiğneyen, ibadet edenleri dağıtan, küçücük çocukları tutuklayanları; iktidar ve kuvvetiyle, silah ve teknolojisiyle kan ve gözyaşı akıtanları sana havale ediyoruz! Tazecik yüreklere korku salan, anneleri gözyaşına boğan, babaları zindanlarda çürütenlere hak ettikleriyle muamele eyle Allah’ım! Âlem-i İslâm’ı bu zulümden Sen kurtar, bundan kurtuluşun yollarını bize göster Allah’ım!

Dünyayı kana bulayan ve ateşe atan ırkçılık ve ayrımcılıktan, insanlığı aç ve yoksul bırakan sömürgecilikten, azgınlaşan ve şımaran iradelerden, hak-hukuk tanımayan zulüm ve haksızlıklardan Sen bizi muhafaza eyle Allah’ım! Bizleri onların zulmüne ortak olan, mazlumların ahını alan, Firavun’a benzeyen cahil ve zalimlerden eyleme Ya Rabbi. https://diyanet.tv/diyanet-isleri-baskani-gormezin-arafat-vakfe-duasi

Velhasıl merhum Arif Nihat Asya’nın yakarışıyla.

“Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allahım!

Bize güç ver… cihad meydanını,

Pehlivansız bırakma Allahım!

Kahraman bekleyen yığınlarını,

Kahramansız bırakma Allahım!

 Bilelim hasma karşı koymasını,

Bizi cansız bırakma Allah'ım!”

Selam ve Sabırla… 22.05.2025

21 Mayıs 2025 Çarşamba

Zerre Kadar İyilik

 Zerre Kadar İyilik

Veysi ERKEN Dr.

Gazze ve bütün mazlumlar için zerre kadar “iyilik/hayır/hasenat” işlersek, yardım edersek karşılığını bulacağız. Siyonist haçlı zihniyetinin zulmü, işkencesi, işgali, katliamı, soykırımı, vahşeti karşısında sessiz kalır, suskunluğa bürünürsek, onları boykot etmesek o kötülüğün de karşılığını bulacağız.

Buna iman ediyoruz.

Ayetlerde “İşte o gün insanlar yaptıkları kendilerine gösterilsin diye (bulundukları yerden) farklı gruplar halinde çıkarlar. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür. Zilzal, 6-8”

Yaptıklarımız elbette karşımıza çıkacak.

“Ne verirsen elinle, o gelir seninle” özdeyişini de unutmayalım

Günümüzde sadece Gazze ve Gazzeliler diridir, dünya ölü diyebiliriz.

Dip diri meyyitler durumundayız.

Elbette her fiilimizin ve eylemimizin hesabını vereceğiz. Yöneticilerin sessizliği ve suskunluğu bizleri kurtarmaz, sorumluluklarımızı azaltmaz. Ancak onlara beddua edeceğiz, iki kat daha fazla cezaya çarptırılmaları için

Evet.

Ümera ve kubera hesabı daha zor vereceklerdir.

Ayetlerde “Yüzleri ateşe çevrildiği gün, “Keşke Allah’a itaat etseydik, resulü dinleseydik” diyecekler. Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” Ahzâb, 66-68”

Şimdi ve her zaman zerre miktarı da olsa iyilik yapma zamanıdır.

Gazze ve Gazzelilerin zaferi ve özgürlüğü için yardıma koşma ve iyiliği çoğaltma zamanıdır.

Açlık ve susuzluk had safhadadır.

Bugün değilse iyilik ne zaman.

Çöl firavunları gibi sessiz kalmayalım, servetimizi Siyonist haçlı zihniyetine kaptırmayalım.

Var gücümüzle Siyonistlerin her şeyini boykot edelim ve Gazzelilere yardım edelim.

Bilinmelidir ki, Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez.

Yüklenebileceğimiz zerre kadar da olsa yüklenmek ve iyilik yapmakla mükellefiz.

Selam ve Sabırla… 21.05.2025

 

Kalp Hüzünlenir Göz Yaşarır

 Kalp Hüzünlenir Göz Yaşarır

Veysi ERKEN Dr.

İnsan olanın gözü yaşarır, kalbi hüzünlenir. “Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ruhunu teslim etmek üzere olan oğlu İbrahim’in yanına girince gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı. Bunun üzerine Abdurrahman İbni Avf:

- “Ey Allah’ın Resûlü! Siz de mi ağlıyorsunuz?” diye sordu. Hz. Peygamber ona:

- “Ey İbni Avf! Bu gördüğün gözyaşları rahmet ve şefkat eseridir” cevabını verdi. Sonra şunları ilave etti:

-“Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimiz’in razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Seni kaybetmekten dolayı gerçekten üzgünüz.” (Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fedâil 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 53)” buyurmuştur.

Gözün yaşarması ve kalbin hüzünlenmesi rahmet ve şefkatin eseridir.

Gazze’deki vahşet, zulüm, soykırım, yardım, vahşet, işgal, açlık, susuzluk karşısında susan, sessiz kalan, yardım etmeyenin merhameti, şefkati yoktur. İnsan değildir.

Hz. Ali (r.a.) “Dünyadaki en sağır edici ses, acı çeken bir MAZLUMUN SUSKUNLUĞUDUR” buyurur.

Evet.

Gazzeli mazlumlar SUSKUN.

Onların suskunluğu en sağır eden sestir.

Onların suskunluğu zalimleri, kalpleri taşlaşanları, soykırımcıların safında yer alanları, Siyonist haçlı zihniyetinde olanları SAĞIRLAŞTIRMIŞTIR.

Onların suskunluğu Müslüman görünümlülerin şefkatsizliğinin, merhametsizliğinin, münafıklıklarının, katı kalpliliklerinin bir göstergesidir.

Allah: “Yemin olsun ki biz cinlerden ve insanlardan birçok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var, fakat bununla gerçeği anlamazlar; gözleri var onunla görmezler; kulakları var onunla işitmezler. Hâsılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar. İşte asıl gâfil olanlar da bunlardır. A’raf-179”

Sağırlaşanlar insan kılıklı iblisler, şeytanlar, zalimler, vahşiler, katiller, işgalciler ve “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” ifadesinde yer bulan namussuzlardır.

Vicdanı körelmiş, fetöitleşmiş, fetöitleştirilmiş pek çok kişi Gazze’deki vahşeti görmezlikten geliyor. Kalpleri hüzünlenmiyor, gözleri yaşarmıyor, Siyonist haçlıların köleliğine, uşaklığına devam ediyor. Kudurmuş köpekler gibi havlıyor, Gazzeliler için gözleri yaşaranlara saldırıyor.

Ayette “Fakat o dünyaya saplanıp kaldı, hevesinin peşine düştü. İşte böylesinin hali, kovsan da bıraksan da hep dilini çıkarıp soluyan köpeğin haline benzer. A’raf-176”

Kalpleri TAŞ kesildiği, granitleştiği, köpeklerden aşağı “esfel” olduğu için hep Siyonistlerin zihniyetiyle etrafa pislik yaymaya çalışıyor.

Kalpleri katılaşan, münafıklaşan ve her daim Müslümanların aleyhine çalışan bu tipleri tavsif eden ayetler vardır.

Allah kalpleri katılaşanları, vicdanını ve cesaretini kaybedip münafıklaşanları şöyle tavsif ediyor.

“Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. Bakara-74

Merhum Mehmet Akif’in ifadesiyle bunların bir tek sermayeleri vardır.

“Şarka bakmaz garbı bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi”

Selam ve Sabırla… 21.05.2025

 

20 Mayıs 2025 Salı

Şüpheyle İman Aynı Kalpte Bulunmaz

 Şüpheyle İman Aynı Kalpte Bulunmaz

Veysi ERKEN Dr.

İnanan insan tatmin olmak için arayışa girebilir, ama kalbinde şüphe olmaz. “İbrâhim de bir zaman: “Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!” demişti. Rabbi ise: “Yoksa inanmıyor musun?” buyurdu. İbrâhim: “Elbette inanıyorum, fakat kalbim iyice kanaat getirip yatışsın diye bunu istiyorum” dedi. Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: “Öyleyse dört kuş yakala, onları kendine meylettir, alıştır, iyice tanı; sonra onları kesip hamur yaparak her bir dağın tepesine ondan bir parça bırak. Sonra onları çağır, bak nasıl koşarak sana gelecekler. Şunu iyi bil ki, Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. Bakara-260” ifade edilir.

Şüphe edenler münafık olanlardır.“Sana kitabı indiren O’dur. O kitabın bir kısmı muhkem âyetlerden meydana gelir ki bunlar, kitabın esası ve özüdür. Bir kısmı da müteşâbih âyetlerdir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne çıkarmak ve kendi arzularına göre onun yorumunu yapmak düşüncesiyle müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Hâlbuki bunların kesin anlamlarını Allah’tan başka kimse bilemez. İlimde derinleşmiş olanlar ise: “Biz bunlara inandık, hepsi de Rabbimizin katındandır” derler. Ancak gerçek akıl ve idrak sahipleri hakkıyla düşünüp öğüt alır. Âl-i İmrân-7” ayetinde izah edilir.

İnanan, sabrederek cihad eden, şüphe etmeyen asla ümitsiz değildir. “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Zümer-53” der ve gereğini yaşar.

Evet, İnanıyorsak “nasrun minellah ve fethun karib Saff-13” ayetinin hükmü tecelli edecek ve Siyonistler dünyadan tasfiye edilecek, dünya özgürleşecek. Şüphemiz yoktur Elhamdülillah.

Merhum Necip Fazıl’ın terennüm ettiği gibi:

“Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş,

Karanlığında nur, yeniden doğuş

Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!

Sen bir devsin, yükü ağırdır devin

Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!” diye şeksiz, şüphesiz haykırıyordu

Tekerlek tümsekte kalmayacak, karanlığı aydınlatacak nur doğacak, yarınlar Allah’a ittiba edenlerin olacaktır.

Şüphemiz yoktur.

Gazze, Kudüs, bilad-ı şam ve bütün dünya, Allah’ın nusreti, inayeti ve yardımı ile özgürleşecek

Şüphemiz yoktur.

Mümin mücahidler Allah’ın yardımına inanırlar. Yeter ki, biz kâmil bir imanla Siyonist haçlı zihniyetinin tasfiye edileceğine, Trupların engelleneceğine ve dünyanın özgürleşeceğine inanalım.

Ayet gayet sarihtir. Yeter ki gereğini yapalım “Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler. Âl-i İmran-160”

Şeksiz, şüphesiz mutlak iman zaferi ve özgürlüğü getirir, getirecek ve bütün dünyayı özgürleştirecektir.

Şüphemiz yoktur.

Selam ve Sabırla… 20.05.2025

Kudüs ve Gazze Bizim, Biz Kudüs ve Gazze’nin

 Kudüs ve Gazze Bizim, Biz Kudüs ve Gazze’nin

Veysi ERKEN Dr.

Kudüs Fatihi Salahahaddin Eyyubi dizisinde geçer “Kudüs bizim, biz Kudüs’ün” naraları.

Bu hakikati kimse değiştiremez. Gazze, Kudüs, Şam bizimdir. Atalarımız “Bilad-ı Şam” diyorlardı o mukaddes beldeye.

Kudüs, ilk kıblemiz.

Gazze, Kudüs, Şam “bizim Kızılelma”mız.

“Tevhid, İ’lay-ı Kelimetullah vazgeçilmez ülkümüz.

Her Müslüman’ın vazgeçilmezidir bu ülkü.

Alparslanlar, Salahaddinler, Yavuzlar bunun için seferber olmuş, koşturmuş, yollara revan olmuştur.

Suriye, Halep, Şam işgalden kurtuldu.

İnşallah en kısa zamanda “bilad-ı Şam” bütünüyle işgalden ve esaretten kurtulacak, birliğini ve bütünlüğünü sağlayacak Kudüs, Gazze özgürlüğüne kavuşacak.

Şimdi istikrarı, bütünlüğü sağlama ve susmama vaktidir ki Kudüs’ün, Gazze’nin, Filistin’in yolu tam açılsın ve İslam sancağı ile Türk Bayrağı Kudüs’te, Gazze’de dalgalandırılsın.

Susmak Siyonistlerin zulmüne ve soykırımına ortak olmaktır.

Hiçbir Müslüman ve insan olan zulme ve soykırıma ortak olamaz.

İman varsa imkân vardır şuurunda olan sessiz kalamaz, susamaz.

Bütün imkânlarıyla Siyonist haçlı zalimlerine, katillerine, vahşilerine, soykırımcılarına karşı cihad halinde olmakla mükelleftir.

Şanlı bayrağımızın, İslam sancağımızın gölgesinde Kudüs’ün, Gazze’nin özgürlüğü yakındır inşallah.

Yol açılmış feth-i mubin ve zafer yakındır biiznillah.

Evet.

Kudüs ve Gazze Bizim, Biz Kudüs ve Gazze’nin

Yeter ki, “Ey iman edenler! Sizi, elem verici azaptan kurtaracak bir ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Saff, 10-11” ve Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür. Âl-i İmrân-139

ayetlerinin gereğini hakkıyla ifa edelim.

Kudüs ve Gazze’nin fethinin yolu açıldı. Kudüs ve Gazze Bizim, Biz Kudüs ve Gazze’nin” naraları yükselmeye başladı.

Dünyanın her yeri Gazze ve Kudüs oldu.

Yakın zamanda Siyonist haçlıların “nar”ı sönecek, İslam’ın “nur”u Gazze’yi, Kudüs’ü ve bütün dünyayı aydınlatacak inşallah.

İnanıyorsak nusret ve galabet yakındır. Allah  “Seveceğiniz bir şey daha var: Allah'tan bir zafer ve yakın bir fetih... Mü'minleri müjdele. Saff-13” buyurur.

Bizler ümitliyiz, kendi aleyhimize olanda ne kadar aşırıya gitmiş olsak da ümitliyiz. Allah ”De ki: Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Zümer-53” buyurur.

Ümitliyiz ve Kudüs’ün, Gazze’nin yakın bir zamanda tekrar fethedileceğine ve bizim olacağına inanıyoruz.

Siyonistleri elimizle cezalandırmanın, Kudüs’ün, Gazze’nin fethinin vakti gelmiştir. Ayette Onlarla savaşın ki, Allah onları sizin elinizle cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, sizi onlara karşı başarılı kılsın, inananların yüreklerine su serpsin, kalplerindeki öfkeyi yatıştırsın. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilmekte, hikmetle yönetmektedir. Tevbe; 14-15”

Hâsılı kelâm.

Fetih orduları Kudüs’e ve Gazze’ye bir an önce ulaşacak ve mazlumların gözyaşları dinecek ve Kudüs, Gazze, Bilad-ı Şam bizim olacak biiznillah.

Selam olsun fetih ve zafer ordularına, Kudüs bizim, Biz Kudüs’ün diye naralarıyla cihanı sallayanlara.

Selam ve Sabırla… 20.05.2025

19 Mayıs 2025 Pazartesi

Gazze’ye Saldırı Acilen Durdurulmalı

 Gazze’ye Saldırı Acilen Durdurulmalı

Veysi ERKEN Dr.

Çöl Firavunlarından bir şey beklenmemelidir.

Sisi, Salman, Abdullah ve bütün çöl firavunları efendileri olan Trumpgillere  trilyon dolarları aktarmakla meşgul.

Siyonist haçlı zihniyetinin kışlası olan İsrail Gazze’yi daha kolay yerle yeksan etsin diye bekliyorlar.

Türkiye artık harekete geçmekle gecikmemelidir.

Cehennemin kapılarını Siyonistlere açmaya çalışan HAMAS’a, Gazzelilere destek olmalıdır, onları himaye altına alarak Siyonistlerin tasfiyesine zemin hazırlamalıdır.

Söz bitmiştir.

Demeç vermenin, açıklama yapmanın hiçbir anlamı ve etkisi yoktur.

Unutulmamalıdır ki, Gazze’liler ve Kassam Tugayları İslam’ın ve gerçekten Müslüman olanın, insan olanın izzetini, şerefini ve ahlakını yaşıyor, yaşatıyor, Siyonist haçlı zihniyetine, uşaklarına, işbirlikçilerine karşı direniyor, “cehennemin Kapıları”nı soykırımcılara açıyor.

Kassam’ın ve HAMAS’ın parolası “Ya şahadet Ya Zafer”

Biiznillah yıkıma, işgale, soykırıma, vahşete, unutulmuşluğa, yalnızlığa, sessizliğe, suskunluğa rağmen zafer Gazzelilerin, inananların, Kassam’ın, Hamas’ın olacak.

Gazzeliler ve Hamas  “nasrun minellah ve fethun karib Saff-13” ayetinin hükmüne inanıyor ve “İyyake Na’budu ve İyyake Nestain” ayetinin gereğini yapıyor. Hamas’a yardım her Müslüman için farz, insan olan için şarttır.

Kassam Siyonistlere CEHENNEM KAPILARINI açabiliyor. “Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada, 7 Mayıs'ta Refah’ın El-Meşru Kavşağı ve Cinine Mahallesindeki Ez-Zehra Camisi çevresinde gerçekleştirilen pusunun, birkaç aşamadan oluşan planlanmış bir saldırı olduğu belirtildi. Açıklamada, operasyona Cehennemin Kapıları” adı verildiği ve bunun aynı serideki ikinci pusu olduğu kaydedildi. https://www.sde.org.tr/uluslararasi-iliskiler-ve-dis-politika/gazzeliler-isgalci-israil-e-cehennemin-kapilari-ni-acti-kassam-dan-cok-asamali-operasyon-haberi-58161

Siyonistler bunun için daha çok kuduruyor, soykırımı genişletiyor.

Gazze, Gazzeliler, Kassam Siyonistler cehennemin kapılarını açarak dünyayı özgürleştirecek, insanlara insanlığını hatırlatacak, hatırlatıyor biiznillah.

İntibah ve uyanış dalgaları her tarafa yayılıyor.

Dünya hürriyetine kavuşacak, Siyonistler topyekûn ABD’si, İngiltere’si, kışlaları olan İsrail’i, haydut Trumpları tasfiye edilecek inşallah.

Hamas Kur’anı Kerimi esas ittihaz etmiş “Ya zafer Ya Şahadet” diyerek rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla cihad ediyor ve cehennemin kapılarını Siyonistlere ve uşaklarına açıyor.

Kassam gücünü Allah’tan almıştır ve almaktadır. Ancak sana kulluk ederiz, senden başka ilah tanımayız, sen bizim için her şeysin, rızanı kazanmak için yaşarız ve ancak senden yardım bekleriz demiş ve demektedir.

Bunu nereden anlıyoruz.

Duruşlarından, tutum ve tavırlarından anlıyoruz. Dipdiri meyyit olan “Müslüman”görünümlülerin sessizliğinden anlıyoruz.

Artık demeç verilmemeli, açıklama yapılmamalı, doğrudan Siyonistlere müdahale edilmelidir. Allah Onlarla savaşın ki, Allah onları sizin elinizle cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, sizi onlara karşı başarılı kılsın, inananların yüreklerine su serpsin, kalplerindeki öfkeyi yatıştırsın. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilmekte, hikmetle yönetmektedir. Tevbe, 14-15

Müdahale fiili duamız Gazzelilerin, Kassamın zaferinin yakın olması ve Siyonistler, uşaklar, işbirlikçiler için cehennem kapılarının en geniş şekilde açık olası içindir.

Selam ve Sabırla… 19.05.2025