17 Nisan 2025 Perşembe

Kötülüğün “Huy”a Dönüşmesi

 Kötülüğün “Huy”a Dönüşmesi

Veysi ERKEN Dr.

İslamî anlayışta Ahlak ve huy; ”nefiste yerleşmiş bir şekil ve hey’etten ibarettir. Düşünür taşınmağa lüzum görmeden bütün işler suhûlet ve kolaylıkla bundan sadır olur. Akıl ve şeriat bakımından övülen ve güzel sayılan işler bu hey’etten meydana gelirse, buna güzel ahlak, şayet kötü işler meydana gelirse ona da çirkin huy denir” tanımlanarak kabul edilir.

Bir başka ifadeyle “fiiller tekrar edile edile tabiat, alışkanlık, tabiat/alışkanlık tekrar edile edile huy haline dönüşür. Yani nefiste “karar” karar bulur.

Atalarımız bunun içindir “can çıkar huy çıkmaz” demişlerdir.

Ahlakın güzelleşmesi ve güzel olarak kalmasında en etkili ve önemli unsur “Çevre/vasat/ortam”dır.

“Sadıklarla (doğrularla) beraber olun. Tevbe-119 ayeti “çevre”nin ehemmiyetini belirtmeye yeterlidir.

Çevre iyi olanı telkin ettiği, kötülüğü engellemeye çalıştığı takdirde toplumun ahlaklı olarak kalmasını veya bozulan yapısının ıslahı mümkün olabilir.

Ayette bu gerçek şöyle ifade edilir. “Ey mü’minler! Siz, insanların iyiliği için yeryüzüne çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Çünkü siz usûlünce iyilikleri ve güzellikleri emredip yayar; kötülük ve çirkinlikleri yasaklayıp önüne geçmeye çalışırsınız. Bunu da zâten Allah’a inandığınızdan dolayı, onun bir gereği olarak yaparsınız. Ehl-i kitap da iman etseydi, elbette kendileri için hayırlı olurdu. Gerçi içlerinde inananlar da var, fakat onların çoğu dinden çıkmış fâsıklardır. Âl-i İmrân-110”

Hayırlı ve ahlaklı toplum olarak kalmanın yöntemi budur.

Maalesef günümüzün toplumunda ve bilhassa yangınlaşan medya, sosyal medya ve diğer iletişim araçlarıyla ahlaki nitelikler yerine ahlaki olmayan, toplumu çürüten ve yok eden nitelikler işlenmekte ve yaygınlaştırılmaktadır.

Rüşvet, kayırmacılık, ahlaksızlık, fuhşiyat, hayvanların bile açıktan işlemekten kaçındıkları, utandıkları davranışlar, yolsuzluklar kitleler tarafından savunulur hale getirilmektedir.

Televizyonlardaki kadınlara yönelik olduğu ifade edilen programlar, yolsuzluk, rüşvet ile ilgili soruşturmalar ve tutuklamalar adeta turnusol kâğıdı gibi pislikleri savunanların vaziyetini ve toplumun çürümüşlüğünü açığa çıkarmaktadır.

Hırsızlıkları, rüşveti, yolsuzlukları, fuhşiyatı en çok savunan, toplumda zemin bulmasını sağlamaya çalışanların başında FETÖİTler gelmektedir.

Fetöitler sızdıkları grupları yönlendirmekte ve hırsızlıkların savunulmasına zemin hazırlamaktadır.

Yukarıda ifade edildiği üzere toplumu oluşturan fertlerin davranışları, inançları ve yaşayışları birbirinden etkilenerek, görerek ve yaşayışa dönüştürerek gelişir.

Bireyi kuşatan çevre ve iletişim araçları önemlidir ve çevrede ve iletişim araçlarıyla gerçekleşen iyi veya kötü fiiller sâri (bulaşıcı)dir. Kötülüğün sirayeti kolay, iyiliğin sirayeti güçtür. Zira “nefis” kötülüğe meyletme özelliğine sahiptir. Nefs kötülüğü emreder, ortam cazipse kötülüğün bulaşıcılığı hızlanır.

Özellikle sadıklardan oluşan çevrenin oluşması engelleniyor veya zorlaştırılıyorsa zeminin oluşması daha da kolaylaşır ve kötü fiiller “huy”a dönüşür.

Hâsılı kelam “fiiller tekrar edile edile alışkanlıklara, alışkanlıklar tekrar edile edile huylara dönüşür.”

Huylara dönüşen davranışlar ve eylemler toplumu habis ur misali yer bitirir, tüketir ve yıkıma sürükler.

Hz. Muhammed Mustafa s.a.v kötülüğün yaygınlaşmaması ve toplumun yıkılmaması için: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17) diye bize tebliğde bulunarak yol gösterir.

Türkiye’nin zemini -maalesef kanuni düzenlemelerle- kaydırılmış ve toplum kötülükleri, rüşveti, hırsızlığı, yolsuzluğu, tecavüzü, fuhşiyatı kutsar hale dönüştürülmüştür.

Düzelme mümkün mü?

Zemini ve zemini oluşturan kanuni ilkeleri düzeltirsek mümkündür.

Selam ve Sabırla… 17.04.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?