Asabiyetle Sokağa Çıkarılanlar
Veysi ERKEN Dr.
“Asabiyet”le Müslümanların İmanını ve Ahlâkını çalan Fetöist Teröristler asabiyetle insanları sokağa çıkarmaya çalıştı ve çalışıyor.
Siyonist haçlı zihniyetinin emriyle hareket edenler soruşturmaları, tutuklamaları bahane ederek insanımızı, gençlerimizi sokağa dökmeye, Türkiye’yi çökertmeye, ekonomiyi baltalamaya çalıştı, çalışıyor.
FETÖİT teröristler bu oyunda başrol oynuyor, asabiyetle elemanlarının yakınlarını kışkırtıyor.
Bilindiği üzere insanların eşyası ve malı çalınırsa telafisi mümkün olabilir. Ancak “imanı ve ahlakı çalınırsa” telafisi çok zordur, mümkün değildir denilebilir.
Fetö sadece maddi olarak eşya ve mal hırsızı değil, aynı zamanda İslamî anlamda iman ve ahlak hırsızıdır. İnsanımızın, evladımızın, arkadaşımızın, yakınlarımızın velhasıl tanıdık tanımadık binlerce, milyonlarca insanımızın imanını ve ahlakını çalmıştır, çalmaya devam ediyor. Münafık ve şeytani seciyeli fetöistler ayette belirtildiği gibi “İman edenlerle karşılaştıklarında “inandık” derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise: “Emin olun! Biz sizinle beraberiz, onlarla sadece alay ediyoruz” derler. Bakara- 14
İnsan görünümlü fetöist şeytan “Onları mutlaka doğru yoldan saptıracağım. Onları boş ümitler ve yalan sevdalarla oyalayacağım. Nisa-119 Şeytan onlara bir takım vaatlerde bulunur ve onları boş ümitlerle oyalar. Zaten şeytanın onlara olan va‘di, boş bir aldatmadan başka bir şey değildir. Nisa- 120
Fetöist terörist anlayışın şeytanları insanımızın imanını ve ahlakını çalarken “asabiyet”i sonuna kadar kullanır. Asabe kelimesinin kökünde “sarmak, kuşatmak” mânası vardır; kavgada veya savunma sırasında yakın akraba kişinin etrafını sardığı, onu korumaya çalıştığı için bunlara asabe denilmiştir. https://islamansiklopedisi.org.tr/asabe
Asabe anlayışını kullanan fetö/haşhaşi zihniyeti imanını, ahlakını, her şeyini çaldığı ve mankurtlaştırdığı kişiyle yetinmez, mağduriyet edebiyatı ile onu sarmalayan ve kuşatan herkesin, anasının, babasının, halasının, amcasının, arkadaşının, kısaca yakınında, kenarında, yöresinde olan herkesin imanını, ahlakını ve her şeyini çalmaya çalışmış ve çalışıyor.
Asabiyet anlayışı elbette sadece kan bağına dayanmaz. “gerçek asabiyet yanında bir de hükmî veya itibarî asabiyet vardır ki bu kan bağına dayanmayıp herhangi bir akid, antlaşma, kefalet vb. uygulamalarla kurulan asabiyet” söz konusudur. https://islamansiklopedisi.org.tr/asabiyet
İnsan görünümlü fetöist iki ayaklı şeytanlar hükmî ve itibarî asabiyeti de fazlasıyla kullandı, kullanır ve kullanıyor. Bu yolla pek çok insanımızın imanını, ahlakını ve her şeyini çaldı ve çalmaya devam ediyor. Elemanlarının akrabalarını sokağa dökmeye çalışıyor.
Maalesef ülkemizde İslamî anlamda imanı, ahlakı ve her şeyi çalınmış, cascavlak hale dönüştürülmüş ve mankurtlaştırılmış bir güruh oluşmuştur. Bu güruh bugünlerde sokağa elemanlarını ve yakınlarını eylemlere yönlendiriyor, teşvik ediyor.
Özetle acil tedbir alınmalıdır ki, toplum ve ülke olarak hatta bütün dünya olarak bu iman ve ahlak hırsızlarının şerlerinden emin olalım. Sokaklarımız karışmasın, ülkemiz kargaşa ortamına sürüklenmesin.
Bilinmelidir ki, fetöit teröristlerin şerrinden kurtuluşun imkânı vardır ve imkân Allah’ın vahyini yaşamaktır.
Asabiyete yönelmeden imanı, ahlakı ve her şeyi çalınmışların ailemizden, yakınımızdan görmemek, yaldızlı, mağduriyet sözlerine inanmamak ve kanmamaktır, yanlarında ve kenarlarında durmamaktır, onları desteklememektir.
Unutulmamalıdır ki İnsan ve Cin şeytanları bizi açlıkla korkutur fuhşiyata sürüklemeye çalışır. Sokağa dökmeye, yakıp, yıkmaya çağırır.
“Şeytan sizi fakirlikle korkutur; sizi her türlü hayâsızlığı ve ahlâksızlığı yapmaya teşvik eder. Allah ise size bağışlamayı ve bol nimet vermeyi va‘deder. Allah, lutfu pek geniş olan, her şeyi hakkıyla bilendir. Bakara 268
Hâsılı kelam fetöist teröristler hırsızlar çetesidir, kargaşa ve yıkımı teşvik etmek onların yöntemidir, en başta iman ve ahlak hırsızlarıdır.
Bu gerçeği bilirsek insanımızı, çocuklarımızı koruyabilir, sokağa çıkmalarına engel olabiliriz.
Selam ve Sabırla… 03.04.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?