23 Nisan 2025 Çarşamba

Mazlumların üstüne bombalar yağarken Susmak Suçtur

 Mazlumların üstüne bombalar yağarken Susmak Suçtur

Veysi ERKEN Dr.

Gazze’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve bütün mazlum insanlar üzerine bombalar yağarken susmak insanlık suçtur, Siyonist haçlı zihniyetine ve kışlaları olan İsrail’e, katliama sessiz kalmaktır.

Bir zamanlar herkesin, özellikle heyecanlı ve ülküsü olan komünistlerin, sosyalistlerin, ülkücülerin, vs. gençlerin dilinde “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” ifadesi yankılanıyordu.

Evet, bu söz doğruydu ve haksızlık, zulüm, vahşet, cinayet, soykırım susulmamalıydı.

Suça iştirak edilmemeliydi.

Susmak sıranın kendisine gelmeyi, katliamcılara ortak olmayı ifade ediyor. Hz. Muhammed Mustafa’nın sav “Haksızlık karşısında susan dil şeytandır”, Hz. Ali r.a. “Haksızlık karşısında susanlar hem haklını hem de şerefini kaybeder” tembihatında bulunmuştu insanlığa.

Şeytanlaşmamak için susmamak, haykırmak ve mazlumlara destek olmak gerekiyor.

Evet.

 Gazze’de işlenen vahşet karşısında sessiz kalanlar sıranın kendilerine geleceğini bilmeliler. Lübnan, Suriye, İran ve ekonomik olarak Türkiye’ye yöneltilen saldırılar bunun göstergeleridir.

Unutulmamalıdır ki “soykırım dini”ni oluşturan Siyonist haçlı zihniyeti vahşetten, katliamdan, ahlaksızlıktan, soysuzluktan asla vazgeçmez.

Susmak suça ortak olmaktır.

Onun için diyorum ki, şimdi susmak, hatta konuşmak zamanı değil harekete ve eyleme geçme zamanıdır.

“Gazze için konuşmak zamanı değil, harekete geçme zamanıdır” http://veysierken.blogspot.com/2024/02/gazze-icin-konusmak-zaman-degil.html başlıklı yazıma bir okuyucu şu ifadeyle katkıda bulundu. “İslam ülkeleri liderleri veya en azından 1 bakan olmak üzere insani yardımla beraber hepimiz birlikte Gazze’ye giriyoruz desin ve yapılacak saldırıyı savaş sebebi sayarız desinler bakalım İsrail ve destekçileri ne yapacaklar, hiçbir şey yapamazlar. Tabii ki benim söylemim İslam ülkeleri ve Müslüman başkanları için…”

Aynen katılıyorum ve kendisine Allah razı olsun diyorum.

Evet, sessiz kalmamak, susmamak ve harekete geçmek farzdır.

Sessizlik ve suskunluk soykırımcıların, “soykırım dini”ni oluşturan Siyonist haçlıların suçuna iştirak olmaktır.

Sırayı beklemektir.

Maalesef suskunluk ve katliam devam etti.

Vahşet, katliam, işgal, soykırım daha da yaygınlaştı.

Bu kadar sessizlik ve suskunluk hangi Müslüman’ın zihnini, vicdanını, ahlakını kanatmıyor, bu kadar mı harab olduk.

Liderler dipdiri meyyitler mi, yoksa köleler mi?

Bilinmelidir ki susma ve durma vakti geçmiştir, sıra başka yerlere, Lübnan’a, Suriye’ye, Ürdün’e, Mısır’a ve bilhassa Türkiye’ye gelmiştir.

Vakit geçti, saniye kaybedilmeden sesin yükseltilme ve harekete geçme vaktidir.

Siyonistlerin suçlarına iştirak etmeme vaktidir.

Gazze, Filistin, Doğu Türkistan ölüyor.

Sessiz kalan etkili ve yetkililer soykırımcılar kadar suçludur.

Suç ortaklığından vazgeçilme zamanıdır.

.Ses vermeyenler vicdansızlar, iki ayaklı şeytanlar, Siyonistlerin uşakları, moiz cohenlerin torunlarıdır. Katillerin, vahşilerin, soykırımcıları ortaklarıdır.

Evet.

Katillerin ortakları ve piyonları olan sanatçı, akademisyen, futbol kulübü, sanayici, yazar, gazeteci vs kılıklı etki ajanları sessizlik içinde görevlerini ifa ediyor.

Ve.

Sessiz kalmamız için çırpınıyorlar.

Şimdi sessiz kalmamak, susmamak, Moiz Cohenlerin torunlarını sevindirmemek ve harekete geçmek zamanıdır.

Selam ve Sabırla…23.04.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?