Unutma, Alışma, Unutmayacağız
Veysi ERKEN Dr.
Siyonist haçlı zihniyetinin, şeytanların, demonların vahşeti, katliamı, soykırımı, işgali Gazz’de, Doğu Türkistan’da, Filistin’de, Afrika’da ve dünyanın muhtelif yerlerinde devam etmektedir.
Soykırım ve vahşet karşısında müminin, Müslüman’ın tavrı ve tutumu bellidir. “Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas emredildi. Buna göre hüre hür, köleye köle ve kadına da kadın kısas edilir. Fakat kâtil, öldürdüğü kimsenin yakını tarafından affedilirse kısas düşer. O zaman affeden, uygun görülen diyeti kabul etmeli, affedilen de diyet borcunu güzelce ve tam olarak ödemelidir. Bu, Rabbinizin bir hafifletmesi ve merhametidir. Bütün bunlara rağmen kim Allah’ın koyduğu sınırı aşarsa, pek acı bir azabı haketmiş olur. Bakara-178”
Kısas emredildi.
Öldüren belli ise “kısas” haktır. Öldürülenlerin yakınları “katil”i affederse kısas gerekmez.
Ya toplu katliamlar.
Devlet adı altında katliamlar için ne yapılmalı.
Burada da “kısas” gereklidir ve kısas gereği o devlet yok edilmelidir.
Gazze’deki ve dünyanın başka bölgelerindeki katliamların kısası İsrail denilen kışlanın ve katliam yapan devletlerin tasfiyesidir.
Onun için katliamı yapanların unutulmaması ve öfkenin diri tutulması şarttır.
Rasûlullah (sav) buyurdular:“Dikkat ediniz! Öfke insanoğlunun kalbindeki bir ateş parçasıdır…” (Tirmizî, Fiten, 26) buyurur. Dilimizde bir söz vardır. “Öfke baldan tatlıdır” diye.
Evet.
Öfke ateş parçası ve baldan tatlıdır, zalime karşı diri tutulmalı, harlanmalıdır ki, zulüm öfke denilen ateşle bitirilebilsin, katil devletler tasfiye edilebilsin.
Bilindiği üzere toplumu oluşturan fertlerin davranışları, inançları ve yaşayışları birbirinden etkilenerek, görerek ve yaşayışa dönüştürerek gelişir.
Ayette “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sadıklarla (doğrularla) beraber olun. Tevbe-119 denilir.
Bireyi kuşatan çevre önemlidir ve çevrede gerçekleşen iyi veya kötü fiiller sâridir (bulaşıcı). Kötülüğün sirayeti kolay, iyiliğin sirayeti güçtür. Zira “nefis” emmarelik yönüyle kötülüğe ve zulme meyletme özelliğine sahiptir. Nefs kötülüğü emreder, ortam cazipse kötülüğün bulaşıcılığı hızlanır.
Bilhassa “zalim”lerin Zulmü”ne sessiz kalmak, unutmak zulmün ve soykırımın artmasına ve devamına vesile olur. Onun içindir ki, zalimlere karşı “öfke daima diri tutulmalıdır” ki zulüm ve zalimler tutuşsun, devletleri yok olsun.
Merhum Aliya’nın tarihe mal olmuş bir sözü vardır. “Unutulan soykırım tekrarlanır”
Evet.
Zalimi affetsek bile öfkemizi diri tutmazsak, unutursak zalim fırsat ve imkân buldukça zulmüne, soykırımına, işgaline ve katliamına devam eder.
Bilindiği üzere günümüzde GAZZE’DE ve DOĞU TÜRKİSTAN’DA çok büyük zulümler ve katliamlar işlenmektedir.
Şehirler yerle yeksan edilmiş “enkaz-ı beşer” tepe tepe olmuştur.
İnsan olan bu zulme sessiz kalamaz, unutamaz, öfkesini dindiremez.
İnsan olan bir şeyler yapmalıdır, elinden bir şey gelmiyorsa hiç olmazsa zalimlere karşı öfkesini diri tutmalı, unutmamalı ve gelecek nesillere aktarmalıdır.
Öfke diri tutulmalıdır ki, zulüm ve kötülük toplumda zemin bulmasın ve normalleşmesin, Suriye’de olduğu gibi bitsin
Zalimler, katiller, soykırımcı devletler korksun, kısasın uygulanacağını bilsin.
Zalimlere olan öfkemiz bizi diri tutar ve zalimlere karşı direncimizi arttırır.
Şimdi zalim Siyonist haçlı zihniyetine, zalimlerine öfkemizi diri tutma, zulme alışmama, unutmama, zafere erme ve kısası uygulama zamanıdır.
Selam ve Sabırla… 03.07.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?