HAZIR OL CENGE
Veysi ERKEN Dr.
"Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh;
Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh." Merhum Abdülhak Molla böyle özetlemişti “sulh-u salah’ın/ barışın şartlarını.
“Barış ve huzur istiyorsan savaşa hazır olmalısın.” Yerinde bir tespittir.
Vahiyle bildirilen gerçeğin bir hülasasıdır.
“Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Enfâl-60” ayeti şu şekilde tefsir edilmiştir.
“Allah’ın âdet ve kanunlarına göre zafer ve başarının şartlarını açıklayan âyetler (45-46) içinde bu âyete de işaret edilmişti. İslâm’a göre savaş gücüne sahip olmaktan, savaş için hazırlanmaktan maksat, dinleri başka da olsa fiilen savaşarak insanları öldürmek olmayıp onların maddî ve mânevî olarak kendilerine ve başkalarına zarar vermelerini engellemektir. Bu da, düşmandan daha güçlü olmakla mümkündür. Sağduyusunu yitirmemiş olan topluluklar, ortada zaruret bulunmaksızın kendilerinden daha güçlü bir topluluğa saldırmazlar. “Hazır ol cenge eğer ister isen sulhu salâh” şeklinde manzumlaştırılmış bulunan bu ilke, barışın ancak, bunu isteyenlerin caydırıcı güce sahip olmaları sayesinde gerçekleşebileceğini ifade etmektedir. Âyetin bu kısmı evrensel bir gerçeği dile getirmektedir. Buradaki “Savaş atları” ve bazı sahih hadislerde (Müslim, “İmâre”, 167) teşvik edilmiş bulunan okçuluk ve atıcılık ise tarihî şartlar içinde yapılmış bir tavsiyedir, bir semboldür. Bunun günümüze yansıyan anlamı ise “en uygun, maksadı gerçekleştirmede en etkili olan silahlar ile diğer araç gereçler, askerî eğitim, savunma ve savaş stratejisi gibi savunma ve zafer için gerekli olan her türlü askerî güç ve imkânlar” demektir.” https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Enf%C3%A2l-suresi/1220/60-ayet-tefsiri
Günümüzün silahları ve teknolojisi bizin sebatımızı arttıran unsurlardan biridir. Sebatı arttırmak için bunları, silahları icad etmek, yapmak için gayret etmek, sabretmek Müslüman’ın mükellefiyetindedir.
Ayette:
“Ey iman edenler! Bir düşman birliği ile çatıştığınız vakit sebat ediniz ve Allah’ı çokça anınız ki zafer sizin olsun. Allah ve resulüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenlerle beraberdir. Enfâl, 45-46
Sebat edenlere, her türlü teknolojik silah ve mühimmat hazırlığı yapanlara, icad edenlere selam olsun.
“Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar, Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar! Atsız”
Selam ve Sabırla… 07.09.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?