Sûreti Güzel Olanın Siyreti Güzel Olur
Veysi ERKEN Dr.
Talim ve Terbiye (eğitim) sürecinin en önemli unsurlarından birisi mürebbiler ve muallimlerdir. (öğretmenler)
Talim ve terbiye faaliyetlerine bu nazardan bakıldığında öğretmenlerin bazı niteliklere/ vasıflara sahip olması gerekir.
Geçmişte öğretmen adayında aranılan vasıfların başında “sûret” ve “siyret” olurdu.
Bu sebepledir ki geçmişte muallim ve mürebbi seçiminde “sûreti güzel olanın siyreti güzel olur” ifadesi ilke haline getirilmiş idi.
Ehemmiyetini koruyan bu ilkeyi “dost”, “arkadaş”, “öğretmen” seçen herkesin dikkate alması gerekir.
“Sûret” ve “Siyret” birbirinin mütemmim cüzleridir. Aralarında sağlam bir bağ vardır.
“Sûret” ile “siyret” münasebeti şu şekilde ortaya konulmaktadır.
*“Kişinin sûreti (yani huyu, ahlakı, ameli, tutumu, tavrı münasebeti, davranışı, hulasa topyekûn dış görünüşü) siretinin (yani niyetinin, fikrinin, emelinin, hedefinin, maksadının, hulasa topyekûn derunî âleminin) dışa yansıması, aynası ve aynısıdır. Nitekim –istisna hariç- çok defa müstekreh bir sûret sahibinin iç dünyasının harap ve berbat, manevi zevk ve lezzetlerden mahrum, beyninin enfusî ve şeytanî düşüncelerle muallel ve meşbu bulunduğu müşahede edilmiştir. Bunun aksine latif sima sahibinin iç âleminin mamur ve müsellem, ulvî lezzet ve zaika ile memlu, dimağının merğub ve makbul fikirlerle meşgul ve mahmul olduğuna şahit olunmuştur. S.82.”
Peki.
İnsanlar suretlerinden nasıl anlaşılıyor?
Günümüzde “yüz/ sima okuma Teknikleri”nden bahsediliyor.
İnsanın “sûret”inden anlaşılması kolay mı?
Bir yönüyle kolaydır?
Zira Sûret çehreye, simaya da, konuşmaya da yansır.
Ayetlerde yansına şu şekilde ifade edilir. “İffet ve hayâları sebebiyle halktan bir talepte bulunmadıklarından câhiller onları zengin zanneder. Sen ise onları sîmâlarından tanırsın. Hele yüzsüzlük edip de insanlardan ısrarla bir şey istemezler. Bakara-273”
“Eğer dileseydik, Biz onları sana gösterirdik; sen de onları yüzlerinden/ simalarından tanırdın. And olsun ki sen, onları konuşmalarından da tanırsın; Allah işlediklerinizi bilir. Muhammed-30”
“Secdenin tesiriyle yüzlerine simaları oturmuştur. Fetih-29”
Hâsılı kelam.
Bir yönüyle insanın mahiyetini, onu o yapan, kişiliğini inşa eden, hal ve gidişini belirleyen “sûret” ve “siyret” hayatımızı şekillendirmesi gereken ehemmiyetli bir ilke olarak göz önünde bulundurulması bir zorunluluktur.
Bilhassa öğretmen seçimi ve tayininde vazgeçilmez bir zarurettir. Çünkü sûreti ve siyreti bozuk olanlar “kem âlât” hükmündedir.
Kem âlât ile kemâlât olmaz. Kamil insan yetiştirilmez, yetiştirilemez.
*Gevaş Müftüsü Şeyh Seyyid Ali İhsan Arvas, Hazırlayan Takyeddin Zahid Arvas, Kutupyıldızı Yayınları, İstanbul-2020.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?