18 Aralık 2024 Çarşamba

Kendi aleyhimize aşırı gitsek de ümitsiz olmamalıyız

 Kendi aleyhimize aşırı gitsek de ümitsiz olmamalıyız

Veysi ERKEN Dr.

İnsanın harabat ehlinde dönüşmesi, hüsranda, zarar ve ziyanda olması kendi aleyhine aşırı gitmekle, Allah’ın ahkâmını çiğnemekle oluşur.

Ziyanda olmayanlar ise şu şekilde ifade edilir. “Asra yemin ederim ki, İnsan gerçekten ziyandadır. Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır. Asr; 1-2

Zarar ve ziyanda olsak da ümitsiz olmamalıyız. “De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Azap size gelip çatmadan önce rabbinize yönelip O’na teslim olun; sonra kimseden yardım göremezsiniz. Hiç farkında olmadığınız bir sırada azap ansızın başınıza gelmeden önce rabbinizden size indirilen en güzel hükümlere uyun; Zümer-53-55”

Demek ki, ümitsiz olmamak ve Rabbimize yönelmekle affedilmemiz söz konusudur.

İçtenlikle/ Nasuh bir tevbe bizim günahlarımızın örtülmesine ve cennete girmemize vesiledir. “Ey iman edenler! İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah’a tövbe edin. Umulur ki rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, peygamberi ve onunla aynı imanı paylaşanları utandırmaz. Onların nuru önlerinde ve sağ yanlarında ilerleyerek yollarını aydınlatırken şöyle derler: “Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter. Tahrim-8”

İşte israfımızın, kendi aleyhimize aşırı gitmemizin düzeltilme ve lanetli olmamanın yöntemi.

Lanetli olanlar ise şu şekilde açıklanır. “İndirdiğimiz açık delillerle hidayet bilgisini -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah lânet eder hem de lânet okuyanlar lânet eder. Ancak tövbe edenler, kendilerini düzeltenler ve gerçeği açıkça ifade edenler bunun dışındadır. İşte bunların tövbesini kabul edeceğim. Doğrusu ben tövbeleri çokça kabul eden ve rahmeti bol olanım. Gerçekleri inkâr eden ve inkârcılığa saplanmış olarak ölenlere gelince, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üzerinedir! Onlar hep lânette kalacaklar; azapları hafifletilmeyecek ve yüzlerine bakılmayacak! Bakara; 159-162

Hâsılı kelam, Kur’an ve sünnet zeminine dönüş israfımızı ortadan kaldırır ve tevbe ile affedilmemiz söz konusu olur.

Kısaca bizler “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir” hükmüne uygun yaşamaya çalışmalıyız, gayret ve cehd etmeliyiz.

Selam ve Sabırla… 18.12.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?