21 Aralık 2024 Cumartesi

Dünyayı Tuz Kadar Sev

 Dünyayı Tuz Kadar Sev

Veysi ERKEN Dr.

Sevmek, muhabbet duymak ve bağlanmak insanın fıtratında mevcuttur.

Tabii ki, Hiçbir şey Allah’ın muhabbetinin, sevgisinin önüne geçemez, geçmemelidir, geçerse insan insanlığını kaybeder, hayvandan daha aşağı derekeye düşer. Yaratılışının hikmetini kaybeder, esfelleşir.

Bu gerçeğin farkında olanlar insana, insan olana ve insan kalma çabasında olanlara şunu tavsiye eder.

“Dünyayı tuz kadar sev”.

Evet.

Allah’tan başka her şeye, “Masiva”ya olan muhabbetimiz, sevgimiz “tuz” olan iştiyakımız kadar olmalıdır.

Fazlası bizi bozar, bizi zehirler, insanlığımızı ve hakka olan bağlılığımızı ortadan kaldırır. “Vaktiyle o hakka inanmamış, namaz da kılmamıştı. Aksine inkâr etmiş, haktan yüz çevirmişti. Sonra da çalım sata sata yürüyüp yandaşlarına gitmişti.  (Ey insan!) Acı sonun yaklaştıkça yaklaşıyor! Evet o sana yaklaştıkça yaklaşıyor! İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? Kıyâmet 31-36” ayetleri insanın konumunu belirliyor.

Evet.

Başıboş bırakılmayacağımız, sonlu olduğumuz belirtilerek dünyaya olması gereken sevgimizin miktarını belirliyor.

Allah’ın dışında olan her şeyi sadece  “tuz” kadar sevebilsek akıbetimiz hayr olacak, dünyanın ve dünyanın içindekilerinin esiri olmayacağız.

Sonumuz mevcudumuzdan daha iyi olacak. Senin için sonsuza dek bir sonraki an, bir önceki andan, âhiret de dünyadan daha hayırlı olacaktır. Rabbin sana istediklerini verecek, sen de râzı olacaksın. Duhâ 4-5”

Bilinmeli ve unutulmamalıdır ki geçici olan kalıcı olana tercih edilmez, edilmemelidir, geçici olan kalıcı olan için terk edilmeli,  geçici olana ancak “tuz” kadar değer verilmelidir.

Malımız mülkümüz ve dünyalık olan her şey geçici olduğundan kusur arayan değil, kusurları gidermeye çalışan olmalıyız. Temiz ve berrak Su gibi olmalıyız, deniz suyu, tuzlu su gibi değil.

Arkadan çekiştiren, ayıp kusur arayan, servet toplayan ve onu sayıp duran herkesin vay haline! O, malının kendisini sonsuza kadar yaşatacağını zanneder. Hümeze 1-3” ayetlerini unutmamalı ve tuzlu su içmeye kalkışmamalıyız.

Zira “tuzlu su içildikçe susuzluğu arttırır” ve hayatı zindan eder.

O halde “Dünyayı Tuz Kadar Sev” düsturunu hayatımızın nirengi noktası, mihenk taşı olarak görmeliyiz.

Selam ve Sabırla… 21.12.2024


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?