Dinlerini Parça Parça Edenler
Veysi ERKEN Dr.
“Kuşkusuz Allah katında din İslâm’dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki hak tanımazlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah’ın hesabı çok çabuktur. Âl-i İmrân-19
Ayet gayet açıktır.
Allah katında din İslam’dır.
Allah’ın vahyinden uzaklaşan, şeytana tabi olan insanoğluna hidayet rehberi, mübeşşir, munzir, mübelliğ olarak Hz. Muhammed Mustafa’nın s.a.v. risaletiyle Kur’an vahyedilmiş ve Peygamberimiz bunu uygulamıştır.
Kısaca İslam Kur’an ve sünnetin yaşanması ve uygulanmasıdır. “Bu gün kâfirler dîninizden umudlarını kestiler. Artık onlardan korkmayın. Benden korkun. Bugün sizin dinînizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki ni'metimi tamamladım ve size dîn olarak Müslümanlığı (verip ondan) hoşnut oldum. Maide-3”
Kısaca, Allah dinimizi ikmal ettiğini ve İslam olarak adlandırdığını beyan etmektedir.
İslam ve din kavramları açık bir şekilde anlaşılması gerekirken, insanoğlunun bir kısmı dinlerini, dini ifade eden ilke ve kuralları anlamayıp veya ters yüz ederek gruplara ayrılıyorlar.“Dinlerini bölüp gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir alâkan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir. En’am-159” ayeti bu gerçeği dile getiriyor, kendi fırkalarını gerçek din diye parçalanmalara vesile oluyorlar. “O halde sen hanîf olarak bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel! Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. İşte doğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler. Gönülden O’na yönelin, O’na saygısızlıktan sakının, namazı kılın ve şirke sapanlardan, dinlerinde ayrılığa düşüp -her bir grubun kendindekini beğendiği- fırkalara ayrılanlardan olmayın. Rûm 30-32” ayeti bu hakikati bize izah ediyor.
Buradan çıkaracağımız sonuç şudur.
Bizler İslam’ı gerçekten bilmek, öğrenmek istiyorsak bizim için mehaz Kur’an-ı Kerim ve uygulaması olan Hz. Muhammed Mustafa’nın s.a.v. sünnetidir.
İhtilafa düştüğümüz bütün konularda çözüm için Kur’an ve Sünnete müracaat etmek mecburiyetindeyiz.
Aksi takdirde fırkalarımızı ve kendi yorumlarımızı din haline getirip sapkınlardan olabiliriz. Ayette “Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz. Âl-i İmrân-103” belirtilir.
Hâsılı kelam Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılanlar tefrikaya düşüp dinlerini parçalamaz.
Selam ve Sabırla… 01.12.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?