İnkârı İmana Tercih Edenler Dost Edinilmez
Veysi ERKEN Dr.
Allah kimlerle dost, veli, arkadaş olmamızın gerektiğini bildirdi.
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) bizlere tebliğ, teybin ve talim etti. Bizleri inzar eyledi, uyardı.
Tabii ki bizler “Kur’an ve Sünnet” zemininde tefekkür, tezekkür etmesini bilirsek, Kur’an-ı İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lânetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Kerim’i okuyup, öğrenip, anlayıp yaşarsak, gayet ve cehd edersek, yolumuzu şaşırmayız inşallah.
Kur’an'dan kopanlar, kopuk yaşayanlar yollarını şaşırır, inkâra sapanları dost edinirler.
Ayetlerde “İnanan, hicret eden, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katındaki mertebeleri pek büyüktür. Muradına erecek olanlar da onlardır. Rableri onları kendi rahmeti, hoşnutluğu ve cennetleriyle müjdeliyor; onlar için orada kesintisiz nimetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. Kuşkusuz en büyük ödül Allah katında olandır. Ey iman edenler! Şayet inkârı imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi dahi dayanıp güvenilecek dostlar edinmeyin. İçinizden kimler onları dost edinirse, işte kendilerine kötülük edenler bunlardır.
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım-akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu (kıyameti) gerçekleştirinceye kadar bekleyin. Allah günaha saplanmış kimseleri hidayete erdirmez. Tevbe, 20-24
Ayetlerden açık bir şekilde anlaşılmaktadır ki, Allah’ın rızasını kazanmak, İ’lay-ı Kelimetullahı dünyanın her yerinde hâkim kılma cehdinde isek hiçbir şey bize cihadtan daha sevimli olamaz.
Evet.
Hayat “iman ve cihad”tan ibarettir.
Tabii ki, imansızlar, münafıklar, fasıklar ve fasidler cihadı anlamaz ve anlamak istemezler.
Münafıklar ancak kelimelerin ve kavramların manalarını bozarlar. “İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lânetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Mâide-13”
Hâsılı kelam kelimelerin ve kavramların anlamını değiştirenler, bozmaya çalışanlar, inkârı imana tercih edenler ve toplumu ifsad etmeye çalışanlar dost edinilmez velev ki en yakınımız olsa bile.
Selam ve Sabırla… 04.12.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?