17 Mayıs 2025 Cumartesi

Eskitilmişler

 Eskitilmişler

Veysi ERKEN Dr.

Kapitalist dininin bize dayattığı kavramlardan biri de  “Planlı Eskitme”dir. Şuurlu bir şekilde yapılan bir eylemdir. Kullan at” mantığına dayanır.

Sosyal ve politik hayatımızda “Planlı eskitme” yöntemi fazlasıyla kullanılmış ve kullanılmaya devam edilmektedir.

Siyonist haçlı zihniyetinin eseri olan Jöntürk ve ittihatçı anlayış geçmişte ülkücü, milliyetçi, milli görüşçü, nurcu, Süleymancı vs. sıfatlarla nitelendirilenlerin bir kısmı “Asena(!)”larla, “bilge lider(!)”lerle, şeyh(!)lerle, cemaat önderi(!)lerle  “planlı eskitme” yöntemi ile “ eskitilmiş, kendilerine ram edilmiş vaziyettedir.

Bunların her şeyi mühürlenmiş ve ülkeye düşman vaziyete dönüşmüşlerdir. Ayetlerde “Münafıklar sana geldiklerinde, Tanıklık ederiz ki sen gerçekten Allah’ın elçisisin” derler. Senin hiç kuşkusuz kendi elçisi olduğunu Allah elbette biliyor; ama Allah tanıklık eder ki münafıklar (inandık derken) kesinlikle yalan söylemektedirler. Onlar yeminlerini kalkan edinip Allah yolundan yan çizmişlerdir. Onların yaptıkları ne kadar çirkin! Şöyle ki, onlar sözde inandılar ama gerçekte inkâr ettiler; bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir; artık anlayıp kavrayamazlar. Onlara şöyle bir baktığında dış görünüşleri sana iyi bir izlenim verir; konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Ama onlar sanki bir yere dayanmış kütükler gibidir (böyle güvendeymiş gibi görünürler). Her gürültüyü kendilerine yönelik sanırlar. Asıl düşman onlardır, onlardan korun! Allah kahretsin onları! Nasıl da haktan yüz çeviriyorlar! Münâfikun 1-4

“El-menzile beyn-el-menzileteyn” ortamındadırlar. CHP ve türevlerine oy verirler ve utanmadan hala ülkücü, nurcu, milli görüşçü olduklarını söylerler.

Bu gerçeği unutursak, it itliğini düşman düşmanlığını yapmaktan geri durmayacaktır. “Eskitilmişler ülkemize zarar vermeye devam edecekler.

Bilinmelidir ki, Siyonist haçlı zihniyeti dün olduğu gibi bugün de içimize fitne fücuru eskitilmişlerle sokmaya ve yaymaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecektir.

Özellikle Siyonist haçlı zihniyetinin kurgusu olan pensilvanya şeytanları olan fetöitler milletin içine fitne ve fücuru yaymak için inanmış kitlenin önüne eskitilmiş figürleri koyarak onları başkalaştırmaya çalışıyor.

Başkalaşma (istihale, metamorfoz); ”başka bir niteliğe, varlığa, duruma dönüşmek, başka olmak, değişmek” anlamındadır.

Başkalaştırmada ve kendilerine benzetmede özellikle “nefret” objesi/duygusu kullanılır ve bu duygu ile “kitle”ye kimliği kaybettirilir. Özellikle “cumhur” ittifakını oluşturan bileşenlerin başkanları üzerinde inşa edilmek istenen “başkalaştırma”da nefret temel ilke olarak kabul edildiğini görüyoruz.

Üzülerek belirtmeliğim ki, Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan özelinde bir nefret söylemi geliştirilerek kendini milliyetçi, ülkücü, vatansever, milli görüşçü, nurcu, Süleymancı olarak tanımlayan kitlelerin içinden gruplar başkalaştırılarak/ eskitilerek kimliklerinden koparılmışlardır.

Partiler kurdurularak nefret söylemi yaygınlaştırılmış ve bahsi geçen kitlelerin bir kısmı tanınmaz hale dönüştürülmüştür.

Dün aynı saflarda omuz omuza olduğumuz, aynı saflarda beraberce secde ettiğimiz, beraber ağlayıp beraber gördüğümüz insanlar kimlik ve kişilik kaybına uğrayarak, domuz severlerin, ülkemizi dağıtmak isteyenlerin safına kaymış, kaydırılmış oldular.

Camilerde ilk safta yer kapmak için yarışanlar bugün Siyonist haçlı zihniyetine ram olmuş ve başkalaştırılmıştır

Maalesef kimlik kaybı had safhadadır.

Siyonist haçlı zihniyetinin uşakları Pensilvanya şeytanlarının “algı operasyonu” devam etmekte ve bilhassa geçmişte milli görüş ve ülkücü anlayışta büyük tahribata yol açmıştır.

Pensilvanya şeytanları ülkemizin en büyük hırsızlarıdır. Hırsız derken sadece maddi hırsızlıklarını kast etmiyorum.

Özellikle manevi hırsızlıklarını kast ediyorum.

Bu hırsızlar milletin inancını çaldılar ve çalmaya devam ediyorlar. Bu hırsızlıkla kitle “başkalaştırılmak”ta olup her şeye küfreder hale gelmektedir.

Maalesef eskitilmişler yolsuzlukları, hırsızlıkları, para kuleleri, konser adı altında hırsızlıkları, bardak ihalesindeki yolsuzlukları savunur hale dönüşmüştür.

Tedbirler alınmazsa ülkemizin kaybı büyük olacaktır.

Zira bu hırsızlar duygularımızı, heyecanımızı ve inancımızı çalmaya devam ediyor, fitne/fücur tohumlarını serpmeye çalışıyor.

Zilletin içinde olanları tahlil etmek tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermeye yetecektir.

Maalesef bu başkalaştırma, eskitilme eylemleri beraberinde “şarlatan”lığı da getirmiştir.

Bilindiği üzere şarlatan ” mallarını ya da kendi bilgisini, niteliklerini överek saf insanları aldatan, dolandıran (kimse)” anlamındadır.

Bilhassa İslam’ı tahrip babında “şarlatanlar” faaliyetlerini hızlandırmıştır. Özellikle Kur’an-ı Kerimi anlaşılmaz kılmak ve yaşanmaz hale getirmek için “Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Kur’anı yaşama biçimi olan “sünneti” ilga çalışmalarına hız vermişlerdir.

Kur’an-ı Kerimi okuma, öğrenme, anlama ve yaşama niteliklerinde uzak olan bu taife şarlatanlıklarını her tarafa bulaştırmakla meşguller.

Oryantalist anlayışla sergiledikleri faaliyetleriyle toplumu başkalaştırmakta ve İslam coğrafyasında var olan farklılıkları derinleştirmeye gayret ediyorlar.

Bu şarlatanların faaliyetlerini Siyonist haçlıların desteklediğinden şüphem yok. Dün lavrenslerin yaptığını bugün bu şarlatanlar yapıyor maalesef.

Şimdi intibah zamanıdır.

İntibah olmazsa eskitilmişlerin, başkalaştırılmışların ve şarlatanların topluma verdikleri zarar/ziyanı büyük olacaktır.

Selam ve Sabırla… 17.05.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?