29 Ekim 2024 Salı

Cumhuriyet’in Politik Teolojisi'ni Yeniden Okumak

 “Cumhuriyet’in Politik Teolojisi”*ni Yeniden okumak

 Veysi ERKEN Dr.

Vahiy/ İslâm medeniyeti “ikra” anlayışı ile inşa edilmiştir. Bizi "Yaradan"ın adıyla etrafı, hayatı, kısaca her şeyi okuma, anlama ve uygulamaya çalışılmıştır.

Asırlar boyu hayatımız ve ölümümüz bu ilke ile şekillendirilmeye çalışılmıştır.

Milletimizin hayat ve yaşama tarzı uzun bir süreçtir bu zeminden uzaklaştırılmıştır.

İktidarı ele geçirenler hayatı vahye dayalı “Kutsal”lardan kopararak uydurdukları “Kutsal”lar üzerinde inşa etmişlerdir ve maalesef günümüzde İslam’ı yaşıyorum diyenlerin ekseriyeti uyduruk kutsalların taşıyıcısı olmuşlardır.

Okuduğum kitaplardan biri bununla ilgilidir. Yeniden okuma ve bunu yazma ihtiyacını duydum.

Kitap bir doktora tezidir.

Adı “Cumhuriyet’in Politik- Teolojisi” açılımı ise “Türkiye’de Kurucu İdeolojinin Sivil Din İhdası”

Gerçekten faydalı bir çalışma.

Kutsallarımızın nasıl yok edildiğini ve yerine nelerin ihdas edildiğini ortaya koymaktadır.

Milletlerin hayatının ve yaşayış tarzının kurgulanmasında siyasi anlayışların nasıl etkili, dayatmacı ve yönlendirmeci olduğunu ortaya koyan bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.

Şu tespiti görmezlikten gelmek mümkün değildir. “Modern siyasi anlayış kendi kurum ve değerlerini üretmekle kalmamış, “Kutsal”ını da kurgulayarak kabul ettirmiştir.

Kutsal olanın en önemli özelliklerinden biri, bir hale oluşturarak etrafındakiler için birleştirici bir unsur olmasıdır. Söz konusu bu birleştiricilik aynı zamanda dünyevîliğin sûretlerinden biri hâline gelen kutsalın araçsallaştırılması ile sağlanır. Araçsallaştırılan şey din olabileceği gibi bir ideal ya da geçmiş ve gelecek kurgusu olabilir. S.19.

Ulus-devletin unsurlarından olan egemenlik, ritüel ve semboller, lider kültü gibi dünyevî/ seküler kavramlar, kutsalın bir başka yüzü haline gelmektedir. Kutsal- iktidar ilişkisindeki dönüşüm ulus-devlet modelinin kendi dini formunu açığa çıkartırken aynı zamanda toplumun dönüştürülmesinde “siyasetin kutsallaştırılması” ile neticelenmiştir. S.19. “

Bu tespit bile “Kutsal”ın –İslamî kutsalın- belirleyici olmaktan nasıl çıkarıldığını ve yaşayış tarzımızın nasıl dönüştürüldüğünü anlatmaya yeter.

Gerçekte bugün de aynı dönüştürme devam ettirilmekte ve “Kutsal”ın yerine başka ilkeler ve değerler ikame ettirilmektedir. Günümüzde ihdas edilen din Müslüman kılıklılar marifetiyle perçinlenmektedir.

Maalesef, özellikle maarif kurumları ve kitle iletişim araçları vasıtasıyla toplumsal olan her şey ile ilgili ilke ve kurallar “Kutsal”dan azade bir şekilde ikame edilmeye devam edilmektedir.

Avrupa Birliği ve Batı/batıl değerleri diye topluma dayatılan ilke ve değerler “Kutsal”ın hayattan koparılmasından başka bir şey değildir.

Kanaatime göre dönüştürmenin yıkıcılığını anlamak ve bundan kurtulmak için bu tür eserleri okumak ve bunlardan dersler almak gerekir.

Yıllar önce merhum Aytunç Altındal tarafından kaleme alınan “Lâiklik Enigma’ya Dönüşen Paradigma” isimli kitabını okumuştum. O çalışmada da “Kutsal”ın yerine “Kutsal”ların ikame edildiğini izah ediyordu.

Maalesef bizim düşünme ve yaşayış zeminimiz kaydırılmıştır, kaymıştır. Yaşayışımız ilkesiz ve kuralsız hale dönüştürülmüştür.

Modernite adı altında dayatılan ilkeler ve kurallar zamanla, İslam diye yutturularak “kutsal” kabul edilmeye başlanmıştır.

Bugün yaşadığımız değerler esasında değersizlikler bu dönüştürmenin ve İslam’dan koparılışın sonucudur.

Hâsılı kelam hayatı anlamak ve yorumlamak ve İslam’dan koparılışımızı kavramak için “oku”mak gerek.

Siz değerli dostlara da okumayı, öğrenmeyi, anlamayı ve doğru ilkeleri yaşamayı tavsiye ederim. Okursak yıkımı durdurabiliriz.

Ümitvarız.

Unutmayalım “Yiğit düştüğü yerde ayağa kalkar”.

Ve.

Unutmayalım ayağa kalkmamız “Kutsal”larımıza, İslam’a dönüşümüz ve hayatımızı bununla kurgulamamızla mümkündür.

Kopuşu/koparılışı anlarsak öz dönüş söz konusu olur.

Haydi, okumaya ve dirilişe, İslam’la İslamlaşmaya…

Selam ve Sabırla…

 

*Gülbeyaz Karakuş, Cumhuriyet’in Politik-Teolojisi,“Türkiye’de Kurucu İdeolojinin Sivil Din İhdası” Cedit Neşriyat,  Ankara-2018.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?