“Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken”
Veysi ERKEN Dr.
“Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken…” önemli bir ifadedir.
Evet.
Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek, daha doğrusu sınırlar insanlarla beraber yok edilmek ve bölge işgal edilmek isteniyor.
Bu istek yeni değildir. Haçlı seferlerinin başlangıcından beri vardır ve Siyonist haçlı zihniyetince, içimizdeki uşaklarıyla birlikte devam ettiriliyor.
Günümüzde sınırları yeniden belirlemeye çalışan ABD, İngiltere, uyduları olan diğer haydutlar ve kışlaları olan terör yapılanması İsrail’dir.
Bu hakikat bilinmeli ve gereği mutlaka yapılmalıdır.
Sınırları çizmek isteyen eller (ABD, İngiltere) kırılmalıdır.
Eller kırılmadan sınırlarımızın çizilme hevesleri, gayeleri bitmez, coğrafyamızda kan, soykırım ve işgal bitmez.
Teşhis doğru konmalıdır ki, tedbir doğru olsun.
Asırlardır bataklık sivrisinek üretmiştir.
Bataklık ABD, İngiltere ve diğer piyonlarıdır.
Onun için diyoruz ki, şu ifadelerin gereği yapılmalıdır. Hem de saniye kaybetmeden millete anlatarak, izah ederek gereği yapılmalıdır.
"Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken ezeli kardeşliğimizi ebedi olarak muhafaza yolunda asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir." dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Terörün boyunduruğundan halen çıkamayan bazı Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptığı son açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir. Şurası çok net anlaşılmalıdır ki Türkiye'nin terörü destekleyen, teröre arka çıkan, terörün sözcülüğünü yapan, kardeşliğe değil husumete, demokrasiye değil anarşiye, hukuka değil hukuksuzluğa hizmet eden oluşumlara taviz vermesi, bunlara göz yumması mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Terörle siyasetin, şiddetle demokrasinin yan yana gelmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen, hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Kudüs'ün işgalcileriyle, bebek katilleriyle, soykırımcılarla, emperyalistlerle yan yana yürüyenler, bundan gocunmayanlar, dahası bundan zerre miskal utanmayanlar Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin torunları olamazlar. Selahaddin Eyyubi'nin torunları, evet, bütün bu adımlardan onlar da yıllarca rahatsız oldular ve Batı'nın insanlığı ifsat projesi olan LGBT sapkınlığını savunanlar, benim Müslüman Kürt kardeşimin ezeli düşmanıdır, ebedi düşmanıdır." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, merhum Ziya Gökalp'ten yaptığı alıntıyı hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Tıpkı Sayın Devlet Bahçeli gibi biz de hayatımız boyunca hep benzer bir hissiyatı dile getirdik, 'coğrafyamızda Türk Kürtsüz, Kürt de Türksüz yaşayamaz, var olamaz, varlığını idame ettiremez' dedik, bunu her zaman kalbimizle söyledik, yüreğimizle söyledik, gönülden söyledik, samimiyetle, ihlâs, muhabbetle, hüsnüniyetle söyledik." dedi.
"Cumhuriyet, belli bir şahsın, belli bir zümrenin, belli bir kitlenin, belli bir mezhebin, meşrebin, etnik kökenin Cumhuriyeti değildir" diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet ne kadar batılının, ne kadar güneylinin Cumhuriyeti ise o kadar da kuzeylinin, o kadar da doğulunun Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, Alevinin de Sünni’nin de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, sağın da solun da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, çoğun da Cumhuriyetidir, azın da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, inancı, düşüncesi, yaşam biçimi, hayat tarzı her ne olursa olsun kendisini bu vatana, bu millete, bu topraklara ait hisseden herkesin, her bir ferdin Cumhuriyetidir ve bu Cumhuriyet, Türk'ün de Cumhuriyetidir, Türk'ün olduğu kadar elbette Kürt'ün de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, 'Ben, Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım' diyen Laz'ın, Çerkez'in, Arap'ın, Rum'un, Roman'ın yani vatan topraklarında yaşayan herkesin Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, bizim, hepimizin eseridir. Öyleyse bu Cumhuriyet, bizim, hepimizin, 85 milyonun tamamının Cumhuriyetidir. Ben inanıyorum ki bu topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağı ile bağlı olan hiç kimsenin Cumhuriyet ile Cumhuriyet fikriyle bir meselesi, bir sorunu, bir problemi yoktur."
"Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar"
"Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar Cumhuriyet'ten değil, Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak zulmedenlerden, onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Evet, bunu yaptılar. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanıp zulmettiler, ötekileştirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardına gizlenip bu ülkenin huzuruna, birliğine, dirliğine, ezeli ve ebedi kardeşliğine en büyük zararı verdiler." görüşünü paylaştı.” https://www.akparti.org.tr/haberler/cumhurbaskanimiz-erdogan-partimizin-tbmm-grup-toplantisi-nda-konustu-30-10-2024-14-55-28/
Hâsılı kelam.
Bu konuşmanın behemehâl gereği yapılmalıdır.
Şimdi konuşma zamanı değil, icraat zamanıdır.
Sınırları çizmeye çalışan ABD, İngiltere ve kışlaları olan İsrail’in, bilumum piyonlarının ellerini kırma zamanıdır.
Selam ve Sabırla…31.10.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?